Kurân-ı Kerim'de yer alan mekr ile ilgili kelimeler, Kitâb-ı Mu-kaddes cümlelerinde de zikredilir. Örneğin; yalancılık,84 ahlaksızlık,85 aldatma,86 hile87 gibi filleri işlemek Kitap Ehline yasaktır. Aynı fiiller Müslümanlara da yasaktır. Bu durum, bütün peygamberlere emredi-80 Beled, 90/10. 81 En’âm, 6/153. 82 Bk. Nisâ 1. Biz, (İbrahim’e) büyük bir kurbanlık vererek onu (İsmail’i) kurtardık. (Saffat, 107) 2. (Ey Muhammed!) Onlara, Âdem’in iki oğlunun haberini gerçek olarak oku. Hani ikisi de birer kurban sunmuşlardı da, birinden kabul edilmiş, ötekinden kabul edilmemişti. Kurbanı kabul edilmeyen, “And olsun seni mutlaka öldüreceğim KurandaZulkarneyn Öyküsü: “Sana Zulkarneyn’i sorarlar. De ki, onu size anlatacağım. Şüphesiz biz ona yer yüzünde güç vermiş ve her şeyin yolunu ona öğretmiştik. O da bir yol tuttu. Sonunda güneşin battığı yere ulaşınca onu, kara balçıklı bir suda batıyor gördü. Orada bir millete rasladı.”. PRATİKAHLAK�la ilgili olarak Kur�an�da fert, aile sosyal ve siyaset ahlakı ile ilgili �ok geniş malzeme ve esas bulmaktayız. 1. Ferd Ahlakı: Kur�an, sosyal duruma verdiği �nem nispetinde ferd varlığına da değer vermiştir. Ayetler ve ayet gruplarının emir, nehiy, teşvik ve sakındırma bakımından KUR'AN VE İRŞAD TARZI. 1. İRŞAD. Yüce Allah insanları bir takım zıt kuvvetlerin mücadele sahası olarak yaratmıştır. İnsanın iç dünyasında nefis, benlik, hevâ-heves, şehvet ve öfke gibi kötülük yapma âmilleri mevcut olduğu gibi, akıl, kalp, şefkat, merhamet, insaf ve adalet gibi iyilik yapma âmilleri de mevcuttur. 56MG. Kuranda geçen barış ile ilgili ayetleri yazımızın devamında bulabilirsiniz. Ayrıca barış ile ilgili ayetlerin hangi surede, Kur'an-ı Kerim'deki sırasıyla ve türkçe açıklamasını da bulabilirisiniz. Diğerlerini de sizden ve kendi kavimlerinden güvende olmayı istiyor bulacaksınız Ama Fitneye her geri çağrılışlarında içine başaşağı balıklama dalarlar Şayet sizden uzak durmaz, barış şartlarını size bırakmaz ve ellerini çekmezlerse, artık onları her nerede bulursanız tutun ve onları öldürün İşte size, onların aleyhinde apaçık olan ´destekleyici bir delil´ kıldık 4/91 Eğer bir kadın, kocasının nüşuzundan veya ondan yüz çevirip uzaklaşmasından korkarsa, barış ile aralarını bulup düzeltmekte ikisi için sakınca yoktur Barış daha hayırlıdır Nefisler ise ´kıskançlığa ve bencil tutkulara´ hazır elverişli kılınmıştır Eğer iyilik yapar ve sakınırsanız, şüphesiz, Allah, yaptıklarınızdan haberi olandır 4/128 Onlar için Rableri katında barış yurdu vardır ve O, yapmakta oldukları dolayısıyla onların velisidir 6/127 Eğer onlar barışa eğilim gösterirlerse, sen de ona eğilim göster ve Allah´a tevekkül et Çünkü O, işitendir, bilendir 8/61 Allah barış yurduna çağırır ve kimi dilerse dosdoğru yola yöneltip-iletir 10/25 Öyleyse, siz üstün bir durumda iken, barışa çağırmak suretiyle gevşekliğe düşmeyin Allah, sizinle beraberdir; O, sizin amellerinizi asla eksiltmez 47/35 Ey iman edenler, hepiniz topluca "barış ve güvenliğe Silm´e, İslam´a girin ve şeytanın adımlarını izlemeyin Çünkü o, size apaçık bir düşmandır 2/208 Boşanmış kadınlar kendi kendilerine üç ´ay hali ve temizlenme süresi´ beklerler Eğer Allah´a ve ahiret gününe inanıyorlarsa Allah´ın rahimlerinde yarattığını saklamaları onlara helal olmaz Kocaları, bu süre içinde barışmak isterlerse, onları geri almada başkalarından daha çok hak sahibidirler Onların lehine de, aleyhlerindeki maruf hakka denk bir hak vardır Yalnız erkekler için onlar üzerinde bir derece var Allah Aziz´dir Hakim´dir 2/228 Ancak sizinle aralarında andlaşma bulunan bir kavime sığınanlar ya da hem sizinle, hem kendi kavimleriyle savaşmak istemeyip bundan göğüslerini sıkıntı basıp size gelenler dokunulmazdır Allah dileseydi, onları üstünüze saldırtır, böylece sizinle çarpışırlardı Eğer sizden uzak durur geri çekilir, sizinle savaşmaz ve barış şartlarını size bırakırlarsa, artık Allah, sizin için onların aleyhinde bir yol kılmamıştır 4/90 Kuranda Geçen Fakirlik İle İlgili Ayetler Yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz iyilik değildir Ama iyilik, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, Kitaba ve peygamberlere iman eden; mala olan sevgisine rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, isteyip-dilenene ve kölelere özgürlükleri için veren; namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve ahidleştiklerinde ahidlerine vefa gösterenler ile zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda sabredenlerin tutum ve davranışlarıdır İşte bunlar, doğru olanlardır ve müttaki olanlar da bunlardır BAKARA SURESİ / 177 Oruç Sayılı günlerdir Artık sizden kim hasta ya da yolculukta olursa tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutsun Zor dayanabilenlerin üzerinde bir yoksulu doyuracak kadar fidye vardır Kim gönülden bir hayır yaparsa bu da kendisi için hayırlıdır Oruç tutmanız, -eğer bilirseniz- sizin için daha hayırlıdır BAKARA SURESİ / 184 Sana neyi infak edeceklerini sorarlar De ki "Hayır olarak infak edeceğiniz şey, anne-babaya, yakınlara, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışadır Hayır olarak her ne yaparsanız, Allah onu şüphesiz bilir" BAKARA SURESİ / 215 Kendilerine el sürmediğiniz, mehirlerini tesbit etmediğiniz kadınları boşamanızda sizin için bir sakınca yoktur Onları yararlandırın, zengin olan kendi gücü, darda olan da kendi gücü oranında, maruf meşru ve örfe uygun bir şekilde yararlandırsın Bu, iyilik edenler üzerinde bir haktır BAKARA SURESİ / 236 Şeytan, sizi fakirlikle korkutuyor ve size çirkin -hayasızlığı emrediyor Allah ise, size kendisinden bağışlama ve bol ihsan fazl vadediyor Allah rahmetiyle geniş olandır, bilendir BAKARA SURESİ / 268 Sadakalar Kendilerini Allah yolunda adayan fakirler içindir ki, onlar, yeryüzünde dolaşmaya güç yetiremezler İffetlerinden dolayı bilmeyen onları zengin sanır Ama Sen onları yüzlerinden tanırsın Yüzsüzlük ederek insanlardan istemezler Hayırdan her ne infak ederseniz, şüphesiz Allah onu bilir BAKARA SURESİ / 273 Andolsun; "Gerçek, Allah fakirdir, biz ise zenginiz" diyenlerin sözlerini Allah işitmiştir Onların bu sözlerini ve peygamberleri haksız yere öldürmelerini yazacağız ve "Yakıcı olan azabı tadın" diyeceğiz AL-İ İMRAN SURESİ / 181 Yetimleri, nikaha erişecekleri çağa kadar deneyin; şayet kendilerinde bir rüşd olgunlaşma gördünüz mü, hemen onlara mallarını verinBüyüyecekler diye israf ile çarçabuk yemeyin Zengin olan iffetli olmaya çalışsın, yoksul olan da artık maruf ihtiyaca ve örfe uygun bir şekilde yesin Mallarını kendilerine verdiğiniz zaman, onlara karşı şahid bulundurun Hesap görücü olarak Allah yeter NİSA SURESİ / 6 Mirası Bölüşme sırasında yakınlar, yetimler ve yoksullar da hazır olursa, onları ondan rızıklandırın ve onlara güzel maruf söz söyleyin NİSA SURESİ / 8 Allah'a ibadet edin ve O'na hiç bir şeyi ortak koşmayın Anne-babaya, yakın akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolda kalmışa ve sağ ellerinizin malik olduklarına güzellikle davranın Çünkü, Allah, her büyüklük taslayıp böbürleneni sevmez NİSA SURESİ / 36 Ey iman edenler, kendiniz, anne-babanız ve yakınlarınız aleyhine bile olsa, Allah için şahidler olarak adaleti ayakta tutun Onlar ister zengin olsun, ister fakir olsun; çünkü Allah onlara daha yakındır Öyleyse adaletten dönüp heva tutkularınıza uymayın Eğer dilinizi eğip büker sözü geveler ya da yüz çevirirseniz, şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberi olandır NİSA SURESİ / 135 Allah sizi, yeminlerinizdeki 'rastgele söylemelerinizden, boş sözlerden' dolayı sorumlu tutmaz, ancak yeminlerinizle bağladığınız sözlerden dolayı sizi sorumlu tutar Onun yeminin keffareti, ailenizdekilere yedirdiklerinizin ortalamasından on yoksulu doyurmak ya da onları giydirmek veya bir köleyi özgürlüğüne kavuşturmaktır Bunlara imkan Bulamayan için üç gün oruç vardır Bu, yemin ettiğinizde bozduğunuz yeminlerinizin keffaretidir Yeminlerinizi koruyunuz Allah, size ayetlerini böyle açıklar, umulur ki şükredersiniz MAİDE SURESİ / 89 Ey iman edenler, siz ihramlıyken avı öldürmeyin Sizden kim onu kasıtlı olarak taammüden öldürürse, cezası, hayvandan öldürdüğünün bir benzeridir Buna da, Kabe'ye ulaşmış bir kurbanlık olarak içinizden adalet sahibi iki kişi hükmedecektir Veya yoksulları doyurmak veya onun dengi oruç tutmak olan bir keffaret vardır Böylelikle işlediğinin vebalini tadmış olsun Allah geçmişte olanı bağışladı Ama kim tekrarlarsa, Allah ondan öc alacaktır Allah üstün ve güçlü olandır, öc sahibidir MAİDE SURESİ / 95 De ki "Gelin size Rabbinizin neleri haram kıldığını okuyayım O'na hiç bir şeyi ortak koşmayın, anne-babaya iyilik edin, yoksulluk-endişesiyle çocuklarınızı öldürmeyin -Sizin de, onların da rızıklarını biz vermekteyiz- Çirkin-kötülüklerin açığına ve gizli olanına yaklaşmayın Hakka dayalı olma dışında, Allah'ın öldürülmesini haram kıldığı kimseyi öldürmeyin İşte bunlarla size tavsiye emr etti; umulur ki akıl erdirirsiniz" EN'AM SURESİ / 151 Kur'an-ı Kerim'de Ahiretle ilgili geçen bütün ayetleri sıralı bir şekilde ; Ve onlar, sana indirilene, senden önce indirilenlere iman ederler ve ahirete de kesin bir bilgiyle inanırlar 2/4 İnsanlardan öyleleri vardır ki "Biz Allah´a ve ahiret gününe iman ettik" derler; oysa inanmış değillerdir 2/8 Şüphesiz, iman edenlerle Yahudiler, Hıristiyanlar ve sabiilerden kim Allah´a ve ahiret gününe iman eder ve salih amellerde bulunursa, artık onların Allah katında ecirleri vardır Onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır 2/62 İşte bunlar, ahireti verip dünya hayatını satın alanlardır; bundan dolayı azabları hafifletilmez ve kendilerine yardım edilmez 2/86 De ki "Eğer Allah katında ahiret yurdu, başka insanların değil de, yalnızca sizin ise, ve doğru sözlüyseniz, öyleyse hemen ölümü dileyin" 2/94 Ve onlar, Süleyman´ın mülkü nübüvveti hakkında şeytanların anlattıklarına uydular Süleyman inkâr etmedi; ancak şeytanlar inkâr etti Onlar, insanlara sihri ve Babil´deki iki meleğe Harut´a ve Marut´a indirileni öğretiyorlardı Oysa o ikisi "Biz, yalnızca bir fitneyiz, sakın inkâr etme" demedikçe hiç kimseye bir şey öğretmezlerdi Fakat onlardan erkekle karısının arasını açan şeyi öğreniyorlardı Oysa onunla Allah´ın izni olmadıkça hiç kimseye zarar veremezlerdi Buna rağmen kendilerine zarar verecek ve yarar sağlamayacak şeyi öğreniyorlardı Andolsun onlar, bunu satın alanın, ahiretten hiçbir payı olmadığını bildiler; kendi nefislerini karşılığında sattıkları şey ne kötü; bir bilselerdi 2/102 Allah´ın mescidlerinde O´nun isminin anılmasını engelleyen ve bunların yıkılmasına çaba harcayandan daha zalim kim olabilir Onların durumu içlerine korkarak girmekten başkası değildir Onlar için dünyada bir aşağılanma, ahirette büyük bir azab vardır 2/114 Hani İbrahim "Rabbim, bu şehri bir güvenlik yeri kıl ve halkından Allah´a ve ahiret gününe inananları ürünlerle rızıklandır" demişti de Allah "Sadece inananları değil inkâr edeni de az bir süre yararlandırır, sonra onu ateşin azabına uğratırım; ne kötü bir dönüştür o" demişti 2/126 Kendi nefsini aşağılık kılandan başka, İbrahim´in dininden kim yüz çevirir Andolsun, biz onu dünyada seçtik, gerçekten ahirette de O salihlerdendir 2/130 Yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz iyilik değildir Ama iyilik, Allah´a, ahiret gününe, meleklere, Kitaba ve peygamberlere iman eden; mala olan sevgisine rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, isteyip-dilenene ve kölelere özgürlükleri için veren; namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve ahidleştiklerinde ahidlerine vefa gösterenler ile zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda sabredenlerin tutum ve davranışlarıdır İşte bunlar, doğru olanlardır ve müttaki olanlar da bunlardır 2/177 Hacc ibadetlerinizi bitirdiğinizde, artık cahiliye döneminde atalarınızı andığınız gibi, hatta ondan da kuvvetli bir anma ile Allah´ı anın İnsanlardan öylesi vardır ki "Rabbimiz, bize dünyada ver" der; onun ahirette nasibi yoktur 2/200 Onlardan öylesi de vardır ki "Rabbimiz, bize dünyada da iyilik ver, ahirette de iyilik ver ve bizi ateşin azabından koru" der 2/201 Sana haram olan ayı, onda savaşmayı sorarlar De ki "Onda savaşmak büyük bir günahtır Ancak Allah katında, Allah´ın yolundan alıkoymak, onu inkâr etmek, Mescid-i Haram´a engel olmak ve halkını oradan çıkarmak daha büyük bir günahtır Fitne, katilden beterdir Eğer güç yetirirlerse, sizi dininizden geri çevirinceye kadar sizinle savaşmayı sürdürürler; sizden kim dininden geri döner ve kafir olarak ölürse, artık onların bütün işledikleri amelleri dünyada da, ahirette de boşa çıkmıştır ve onlar ateşin halkıdır, onda süresiz kalacaklardır 2/217 Hem dünya konusunda, hem ahiret konusunda Ve sana yetimleri sorarlar De ki "Onları ıslah etmek yararlı kılmak hayırlıdır Eğer onları aranıza katarsanız, artık onlar sizin kardeşlerinizdir Allah bozgun fesad çıkaranı ıslah ediciden bilir ayırdeder Eğer Allah dileseydi size güçlük çıkarırdı Şüphesiz Allah güçlü ve üstün olandır, hüküm ve hikmet sahibidir" 2/220 Boşanmış kadınlar kendi kendilerine üç ´ay hali ve temizlenme süresi´ beklerler Eğer Allah´a ve ahiret gününe inanıyorlarsa Allah´ın rahimlerinde yarattığını saklamaları onlara helal olmaz Kocaları, bu süre içinde barışmak isterlerse, onları geri almada başkalarından daha çok hak sahibidirler Onların lehine de, aleyhlerindeki maruf hakka denk bir hak vardır Yalnız erkekler için onlar üzerinde bir derece var Allah Aziz´dir Hakim´dir 2/228 Kadınları boşadığınızda, bekleme sürelerini de tamamlamışlaOnlar, yaptıkları dünyada ve ahirette boşa gitmiş olanlardır Ve onların yardımcıları yoktur 3/22 Hani Melekler, dediler ki "Meryem, doğrusu Allah kendinden bir kelimeyi sana müjdelemektedir Onun adı Meryem oğlu İsa Mesih´tir O, dünyada ve ahirette ´seçkin, onurlu, saygındır´ ve Allah´a yakın kılınanlardandır" 3/45 İnkâr edenleri ise, dünyada ve ahirette şiddetli bir azabla azablandıracağım Onların hiç yardımcıları yoktur" 3/56 Allah´ın ahdini ve yeminlerini az bir değere karşılık satanlar İşte onlar; onlar için ahirette hiçbir pay yoktur, kıyamet gününde Allah onlarla konuşmaz, onları gözetmez ve onları arındırmaz Ve onlar için acı bir azab vardır 3/77 Kim İslam´dan başka bir din ararsa asla ondan kabul edilmez O, ahirette de kayba uğrayanlardandır 3/85 Bunlar, Allah´a ve ahiret gününe iman eder, maruf olanı emreder, münker olandan sakındırır ve hayırlarda yarışırlar İşte bunlar salih olanlardandır 3/114 Allah´ın izni olmaksızın hiçbir nefis için ölmek yoktur O, süresi belirtilmiş bir yazıdır Kim dünyanın yararını sevabını isterse ona ondan veririz, kim ahiret sevabını isterse ona da ondan veririz Biz şükredenleri pek yakında ödüllendireceğiz 3/145 Böylece Allah, dünya ve ahiret sevabının güzelliğini onlara verdi Allah iyilikte bulunanları sever 3/148 Andolsun, Allah size verdiği sözünde sadık kaldı; siz O´nun izniyle onları kırıp-geçiriyordunuz Öyle ki sevdiğiniz zaferi size gösterdikten sonra, siz yılgınlık gösterdiniz, isyan ettiniz ve emir hakkında çekiştiniz Sizden kiminiz dünyayı, kiminiz ahireti istiyordu Sonra Allah denemek için sizi ondan çevirdi Ama yine de sizi bağışladı Allah mü´minlere karşı fazl ve ihsan sahibi olandır 3/152 Küfürde ´büyük çaba harcayanlar´ seni üzmesin Çünkü onlar, Allah´a hiçbir şeyle zarar veremezler Allah, onları ahirette pay sahibi kılmamayı ister Onlar için büyük bir azab vardır 3/176 Ve onlar, mallarını insanlara gösteriş olsun diye infak ederler, Allah´a ve ahiret gününe de inanmazlar Şeytan, kime arkadaş olursa, artık ne kötü bir arkadaştır o 4/38 Allah´a ve ahiret gününe inanarak Allah´ın kendilerine verdiği rızıktan infak etselerdi, aleyhlerine mi olurdu Allah, onları iyi bilendir 4/39 Ey iman edenler, Allah´a itaat edin; elçiye itaat edin ve sizden olan emir sahiplerine de Eğer bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz, artık onu Allah´a ve elçisine döndürün Şayet Allah´a ve ahiret gününe iman ediyorsanız Bu, hayırlı ve sonuç bakımından daha güzeldir 4/59 Öyleyse, dünya hayatına karşılık ahireti satın alanlar, Allah yolunda savaşsınlar; kim Allah yolunda savaşırken, öldürülür ya da galip gelirse ona büyük bir ecir vereceğiz 4/74 Kendilerine; "Elinizi savaştan çekin, namazı kılın, zekatı verin" denenleri görmedin mi Oysa savaş üzerlerine yazıldığında, onlardan bir grup, insanlardan Allah´tan korkar gibi- hatta daha da şiddetli bir korkuyla- korkuya kapılıyorlar ve "Rabbimiz, ne diye savaşı üzerimize yazdın, bizi yakın bir zamana ertelemeli değil miydin " dediler De ki "Dünyanın metaı azdır, ahiret, ise muttakiler için daha hayırlıdır ve siz ´bir hurma çekirdeğindeki ip-ince bir iplik kadar´ bile haksızlığa uğratılmayacaksİnız" 4/77 Kim dünya sevab yararını isterse, dünyanın da, ahiretin de sevabı Allah katındadır Allah işitendir, görendir 4/134 Ey iman edenler, Allah´a, elçisine, elçisine indirdiği kitaba ve bundan önce indirdiği kitaba iman edin Kim Allah´ı, meleklerini, kitaplarını, elçilerini ve ahiret gününü inkar ederse, şüphesiz uzak bir sapıklıkla sapıtmıştır 4/136 Ancak onlardan ilimde derinleşenler ile mü´minler, sana indirilene ve senden önce indirilene inanırlar Namazı dosdoğru kılanlar, zekatı verenler, Allah´a ve ahiret gününe inananlar; işte bunlar, Biz bunlara büyük bir ecir vereceğiz 4/162 Bugün size temiz olan şeyler helal kılındı Kendilerine Kitap verilenlerin yemeği size helal, sizin de yemeğiniz onlara helaldir Mü´minlerden özgür ve iffetli kadınlar ile sizden önce kendilerine kitap verilenlerden özgür ve iffetli kadınlar da, namuslu, fuhuşta bulunmayan ve gizlice dostlar edinmemişler olarak -onlara ücretlerini mehirlerini ödediğiniz takdirde- size helal kılındı Kim imanı tanımayıp küfre saparsa, elbette onun yaptığı boşa çıkmıştır O ahirette hüsrana uğrayanlardandır 5/5 Ey Peygamber, kalpleri inanmadığı halde ağızlarıyla "İnandık" diyenlerle Yahudiler´den küfür içinde çaba harcayanlar seni üzmesin Onlar, yalana kulak tutanlar, sana gelmeyen diğer topluluk adına kulak tutanlar haber toplayanlardır Onlar, kelimeleri yerlerine konulduktan sonra saptırırlar, "Size bu verilirse onu alın, o verilmezse ondan kaçının" derler Allah, kimin fitneye düşmesini isterse, artık onun için sen Allah´tan hiçbir şeye malik olamazsın İşte onlar, Allah´ın kalplerini arıtmak istemedikleridir Dünyada onlar için bir aşağılanma, ahirette onlar için büyük bir azab vardır 5/41 Gerçek şu ki, iman edenlerle Yahudiler, sabiîler ve Hıristiyanlardan Allah´a, ahiret gününe inanan ve salih amellerde bulunanlar; onlar için korku yoktur, onlar mahzun da olmayacaklardır 5/69 Dünya hayatı yalnızca bir oyun ve bir oyalanmadan başkası değildir Korkup-sakınmakta olanlar için ahiret yurdu gerçekten daha hayırlıdır Yine de akıl erdirmeyecek misiniz 6/32 rsa -birbirleriyle maruf bilinen meşru biçimde anlaştıkları takdirde- onlara, kendilerini kocalarına nikahlamalarına engel çıkarmayın İşte, içinizde Allah´a ve ahiret gününe iman edenlere bununla böyle öğüt verilir Bu, sizin için daha hayırlı ve daha temizdir Allah, bilir de siz bilmezsiniz 2/232 Ey iman edenler, Allah´a ve ahiret gününe inanmayıp, insanlara karşı gösteriş olsun diye malını infak eden gibi minnet ve eziyet ederek sadakalarınızı geçersiz kılmayın Böylesinin durumu, üzerinde toprak bulunan bir kayanın durumuna benzer; üzerine sağnak bir yağmur düştü mü, onu çırılçıplak bırakıverir Onlar kazandıklarından hiçbir şeye güç yetiremez elde edemezler Allah, kâfirler topluluğuna hidayet vermez 2/264 İşte bu Kur´an, önündekileri doğrulayıcı ve şehirler anası Mekke ile çevresindekileri uyarman için indirdiğimiz kutlu Kitaptır Ahirete iman edenler buna inanırlar Onlar namazlarını özenle koruyanlardır 6/92 Bir de ahirete inanmayanların kalpleri ona meyletsin de ondan bu yaldızlı ve içi çarpık sözlerden hoşlansınlar ve yüklenmekte olduklarını yüklenedursunlar 6/113 De ki "Gerçekten Allah´ın bunu haram kıldığına şehadet edecek şahidlerinizi getirin" Şayet onlar, şehadet edecek olurlarsa sen onlarla birlikte şehadet etme Ayetlerimizi yalan sayanların ve ahirete inanmayanların heva istek ve tutkularına uyma; onlar birtakım güçleri ve varlıkları Rablerine denk tutmaktadırlar 6/150 Ki onlar Allah´ın yolundan alıkoyanlar, onda çarpıklık arayanlar ve ahireti tanımayanlardır" 7/45 Ayetlerimizi ve ahirete kavuşmayı yalanlayanlar, onların amelleri boşa çıkmıştır Onlar yaptıklarından başkasıyla mı cezalandırılacaklardı 7/147 Bize bu dünyada da, ahirette de iyilik yaz, şüphesiz ki biz Sana yöneldik Dedi ki "Azabımı dilediğime isabet ettiririm, rahmetim ise herşeyi kuşatmıştır; onu korkup-sakınanlara, zekatı verenlere ve bizim ayetlerimize iman edenlere yazacağım" 7/156 Onların ardından yerlerine kitaba mirasçı olan birtakım ´kötü kimseler´ geçti Bunlar Şu değersiz olan dünyaın geçici-yararını alıyor ve "Yakında bağışlanacağız" diyorlar Bunun benzeri bir yarar gelince onu da alıyorlar Kendilerinden Allah´a karşı hakkı söylemekten başka bir şeyi söylemeyeceklerine ilişkin Kitap sözü alınmamış mıydı Oysa içinde olanı okudular Allah´tan Korkanlar için ahiret yurdu daha hayırlıdır Hâlâ akıl erdirmeyecek misiniz 7/169 hiçbir peygambere, yeryüzünde kesin bir zafer kazanıncaya kadar esir alması yakışmaz Siz dünyanın geçici yararını istiyorsunuz Oysa Allah size ahireti istemektedir Allah, üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir 8/67 Allah´ın mescidlerini, yalnızca Allah´a ve ahiret gününe iman eden, namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve Allah´tan başkasından korkmayanlar onarabilir İşte, hidayete erenlerden oldukları umulanlar bunlardır 9/18 Hacılara su dağıtmayı ve Mescid-i Haram´ı onarmayı, Allah´a ve ahiret gününe iman eden ve Allah yolunda cihad edenin yaptıkları gibi mi saydınız Bunlar Allah katında bir olmazlar Allah zulmeden bir topluluğa hidayet vermez 9/19 Kendilerine kitap verilenlerden, Allah´a ve ahiret gününe inanmayan, Allah´ın ve Resûlü´nün haram kıldığını haram tanımayan ve hak dini İslam´ı din edinmeyenlerle, küçük düşürülüp cizyeyi kendi elleriyle verinceye kadar savaşın 9/29 Ey iman edenler, ne oldu ki size, Allah yolunda savaşa kuşanın denildiği zaman, yerinizde ağırlaşıp kaldınız Ahiretten cayıp dünya hayatına mı razı oldunuz Ama ahirettekine göre, bu dünya hayatının yararı pek azdır 9/38 Allah´a ve ahiret gününe iman edenler, mallarıyla ve canlarıyla cihad etmekten kaçınmak için senden izin istemezler Allah takva sahiplerini bilendir 9/44 Senden, yalnızca Allah´a ve ahiret gününe inanmayan, kalbleri kuşkuya kapılıp, kuşkularında kararsızlığa düşenler izin ister 9/45 Sizden önceki münafıklar ve kâfirler gibi Onlar sizden kuvvet bakımından daha güçlü, mal ve çocuklar bakımından daha çoktular Onlar kendi paylarıyla yararlanmaya baktılar; siz de, sizden öncekilerin kendi paylarıyla yararlanmaya kalkışmaları gibi, kendi paylarınızla yararlanmaya baktınız ve siz de dünyaya ve zevke dalanlar gibi daldınız İşte onların dünyada ahirette bütün yapıp-ettikleri amelleri boşa çıkmıştır ve işte onlar kayba uğrayanlardır 9/69 Allah´a and içiyorlar ki o inkâr sözünü söylemediler Oysa andolsun, onlar inkâr sözünü söylemişlerdir ve İslamlıklarından sonra inkâra sapmışlardır ve erişemedikleri bir şeye yeltenmişlerdir Oysa intikama kalkışmalarının, kendilerini Allah´ın ve elçisinin bol ihsanından zengin kılmasından başka bir nedeni yoktu Eğer tevbe ederlerse kendileri için hayırlı olur, eğer yüz çevirirlerse Allah onları dünyada da, ahirette de acı bir azabla azablandırır Onlar için yeryüzünde bir koruyucu-dost ve bir yardımcı yoktur 9/74 Bedevilerden öyleleri de vardır ki, onlar Allah´a ve ahiret gününe iman eder ve infak ettiğini Allah katında bir yakınlaşmaya ve elçinin dua ve bağışlama dileklerine bir yol sayar Haberiniz olsun, bu gerçekten onlar için bir yakınlaşmadır Allah da onları kendi rahmetine sokacaktır Şüphesiz Allah, bağışlayandır, esirgeyendir 9/99 Müjde, dünya hayatında ve ahirette onlarındır Allah´ın sözleri için değişiklik yoktur İşte büyük ´kurtuluş ve mutluluk´ budur 10/64 İşte bunların, ahirette kendileri için ateşten başkası yoktur Onların onda dünyada bütün işledikleri boşa çıkmıştır ve yapmakta oldukları şeyler de geçersiz olmuştur 11/16 Bunlar Allah´ın yolundan engelleyenler ve onda çarpıklık arayanlardır Onlar, ahireti tanımayanlardır 11/19 Hiç şüphesiz bunlar, ahirette en çok hüsrana uğrayanlardır 11/22 Ahiret azabından korkan için bunda kesin ayetler vardır O, bütün insanların kendisinde toplanacağı bir gündür ve o, gözlemlenebilen bir gündür 11/103 Dedi ki "Size rızıklanacağınız bir yemek gelecek olsa, ben mutlaka size daha gelmeden önce onun ne olduğunu haber veririm Bu, rabbimin bana öğrettiklerindendir Doğrusu ben, Allah´a iman etmeyen, ahireti de tanımayanların ta kendileri olan bir topluluğun dinini terkettim" 12/37 Ahiretin karşılığı ise, iman edenler ve takvada bulunanlar için daha hayırlıdır 12/57 Rabbim, Sen bana mülkten bir pay ve onu yönetme imkanını verdin, sözlerin yorumundan bir bilgi öğrettin Göklerin ve yerin yaratıcısı, dünyada ve ahirette benim velim Sensin Müslüman olarak benim hayatıma son ver ve beni salihlerin arasına kat" 12/101 Allah dilediğine rızkı genişletir-yayar ve daraltır da Onlar ise dünya hayatına sevindiler Oysaki dünya hayatı, ahirette ki sınırsız mutluluk yanında geçici bir meta´dan başkası değildir 13/26 Dünya hayatında onlar için bir azab vardır, ahiretin azabı ise daha zorludur Onları Allah´tan kurtaracak hiçbir koruyucu da yoktur 13/34 Onlar, dünya hayatını ahirete tercih ederler Allah´ın yolundan alıkoyarlar ve onu çarpıtmak isterler veya onda çarpıklık ararlar İşte onlar, uzak bir sapıklık içindedirler 14/3 Allah, iman edenleri, dünya hayatında ve ahirette sapasağlam sözle sebat içinde kılar Zalimleri de şaşırtıp-saptırır; Allah dilediğini yapar 14/27 Sizin ilahınız tek bir ilahtır Ahirete inanmayanların kalpleri ise inkarcıdır ve onlar müstekbir büyüklenmekte olanlardır 16/22 Allah´tan Sakınanlara "Rabbiniz ne indirdi " dendiğinde, "Hayır" dediler Bu dünyada güzel davranışlarda bulunanlara güzellik vardır; ahiret yurdu ise daha hayırlıdır Takva sahiplerinin yurdu ne güzeldir 16/30 Zulme uğratıldıktan sonra, Allah yolunda hicret edenleri dünyada şüphesiz güzel bir biçimde yerleştireceğiz; ahiret karşılığı ise daha büyüktür Bilmiş olsalardı 16/41 Ahirete inanmayanların kötü örnekleri vardır, en yüce örnekler ise Allah´a aittir O, güç sahibi olandır, hüküm ve hikmet sahibidir 16/60 Bu, onların dünya hayatını ahirete göre daha sevimli bulmalarından ve şüphesiz Allah´ın da inkâr eden bir topluluğu hidayete erdirmemesi nedeniyledir 16/107 Şüphesiz, onlar ahirette ziyana uğrayanlardır 16/109 Ve biz ona dünyada bir güzellik verdik; şüphesiz o, ahirette de salih olanlardandır 16/122 Ve şüphesiz, ahirete inanmayanlar için de acı bir azab hazırlamışızdır 17/10 Kim de ahireti ister ve bir mü´min olarak ciddi bir çaba göstererek ona çalışırsa, işte böylelerinin çabası şükre şayandır 17/19 Onlardan kimini kimine nasıl üstün tuttuğumuzu gör Muhakkak ahiret dereceler bakımından daha büyüktür, üstünlük bakımından da daha büyüktür 17/21 Kur´an okuduğun zaman seninle ahirete inanmayanlar arasında görünmez bir perde kıldık 17/45 Kim bunda dünyada kör ise, O, ahirette de kördür ve yol bakımından daha ´şaşkın bir sapıktır´ 17/72 Ve onun ardından İsrailoğullarına söyledik "O toprak yurtta oturun, ahiret va´di geldiğinde hepinizi derleyip-toplayacağız" 17/104 İşte biz ölçüsüzce davrananları ve Rabbinin ayetlerine inanmayanları böyle cezalandırırız; ahiretin azabı ise gerçekten daha şiddetli ve daha süreklidir 20/127 İnsanlardan kimi, Allah´a bir ucundan ibadet eder, eğer kendisine bir hayır dokunursa, bununla tatmin bulur ve eğer kendisine bir fitne isabet edecek olursa yüzü üstü dönüverir O, dünyayı kaybetmiştir, ahireti de İşte bu, apaçık bir kayıptır 22/11 Kim, Allah´ın ona, dünyada ve ahirette kesin olarak yardım etmeyeceğini sanıyorsa, göğe bir araç uzatsın sonra kesiversin de bir bakıversin, kurduğu düzen, onun öfkesini giderebilecek mi 22/15 İşte yeryüzünün hakimiyetine ve ahiretin nimetlerine varis olacak onlardır 23/10 Kendi kavminden, inkâr edip ahirete kavuşmayı yalanlayan ve kendilerine, dünya hayatında refah verdiğimiz önde gelenler dedi ki "Bu, sizin benzeriniz olan bir beşerden başkası değildir, kendisi de sizin yediklerinizden yemekte ve içtiklerinizden içmektedir" 23/33 Ancak ahirete inanmayanlar, şüphesiz yoldan sapanlardır 23/74 Zina eden kadın ve zina eden erkeğin her birine yüzer değnek celde vurun Eğer Allah´a ve ahiret gününe iman ediyorsanız, onlara Allah´ın dinini uygulama konusunda sizi bir acıma tutmasın; onlara uygulanan cezaya mü´minlerden bir grup da şahit bulunsun 24/2 Eğer Allah´ın dünyada ve ahirette sizin üzerinizde fazlı ve rahmeti olmasaydı, içine daldığınız dedikodudan dolayı size büyük bir azab dokunurdu 24/14 Çirkin utanmazlıkların fuhşun iman edenler içinde yaygınlaşmasından hoşlananlara, dünyada ve ahirette acıklı bir azab vardır Allah bilir, siz ise bilmiyorsunuz 24/19 Namus sahibi, bir şeyden habersiz, mü´min kadınlara zina suçu atanlar, dünyada ve ahirette lanetlenmişlerdir Ve onlar için büyük bir azab vardır 24/23 Ki onlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler ve onlar, ahirete kesin bilgiyle iman ederler 27/3 Ahirete inanmayanlara gelince; biz onlara kendi yaptıklarını süslemişiz, böylece onlar, ´körlük içinde şaşkınca dolaşırlar´ 27/4 İşte onlar; en kötü azab onlarındır ve ahirette de en büyük kayba uğrayanlardır 27/5 Hayır, onların ahiret konusundaki bilgileri ´ard arda toplanıp pekiştirildi,´ hayır, onlar bundan bir kuşku içindedirler; hayır, onlar bundan yana kördürler 27/66 Allah´ın sana verdiğiyle ahiret yurdunu ara, dünyadan da kendi payını nasibini unutma Allah´ın sana ihsan ettiği gibi, sen de ihsanda bulun ve yeryüzünde bozgunculuk arama Çünkü Allah, bozgunculuk yapanları sevmez" 28/77 İşte ahiret yurdu; biz onu, yeryüzünde büyüklenmeyenlere ve bozgunculuk yapmak istemeyenlere armağan kılarız Güzel Sonuç takva sahiplerinindir 28/83 De ki "Yeryüzünde gezip dolaşın da, böylelikle yaratmaya nasıl başladığına bir bakın, sonra Allah ahiret yaratmasını veya son yaratmayı da inşa edip yaratacaktır Şüphesiz Allah, herşeye güç yetirendir 29/20 Biz ona İshak´ı ve Yakub´u armağan ettik ve onun soyunda seçtiklerimize peygamberliği ve kitabı vahy ihsanı kıldık, ecrini de dünyada verdik Şüphesiz o, ahirette salih olanlardandır 29/27 Medyen´e de kardeşleri Şuayb´ı gönderdik Böylece dedi ki "Ey kavmim, Allah´a kulluk edin ve ahiret gününü umud edin ve yeryüzünde bozguncular olarak karışıklık çıkarmayın" 29/36 Bu dünya hayatı, yalnızca bir oyun ve ´eğlence türünden tutkulu bir oyalanmadır´ Gerçekten ahiret yurdu ise, asıl hayat odur Bir bilselerdi 29/64 Onlar, dünya hayatından yalnızca dışta olanı bilirler Ahiretten ise gafil olanlardır 30/7 Ancak inkâr edip ayetlerimizi ve ahirete kavuşmayı yalanlayanlar ise; artık onlar da azab için hazır bulundurulurlar 30/16 Onlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler Ve onlar kesin bir bilgiyle ahirete inanırlar 31/4 Andolsun, sizin için, Allah´ı ve ahiret gününü umanlar ve Allah´ı çokça zikredenler için Allah´ın Resûlü´nde güzel bir örnek vardır 33/21 Eğer siz Allah´ı, Resûlü´nü ve ahiret yurdunu istiyorsanız artık hiç şüphesiz Allah, içinizden güzellikte bulunanlar için büyük bir ecir hazırlamıştır" 33/29 Gerçek şu ki, Allah´a ve elçisine eziyet edenler; Allah, onlara dünyada ve ahirette lanet etmiş ve onlar için aşağılatıcı bir azab hazırlanmıştır 33/57 Hamd, göklerde ve yerde olanların tümü kendisine ait olan Allah´ındır; ahirette de hamd O´nundur O, hüküm ve hikmet sahibidir, haber alandır 34/1 Allah´a karşı yalan mı düzüp uyduruyor, yoksa kendisinde bir delilik mi var " Hayır, ahirete inanmayanlar, azabta ve uzak bir sapıklık içindedirler 34/8 Oysa onun, kendilerine karşı hiçbir zorlayıcı-gücü yoktu; ancak biz ahirete iman edeni, ondan kuşku içinde olandan ayırdetmek için ona bu imkanı verdik Senin Rabbin, herşeyin üzerinde gözetici-koruyucudur 34/21 Yoksa o, gece saatinde kalkıp da secde ederek ve kıyama durarak gönülden itaat ibadet eden, ahiretten sakınan ve Rabbinin rahmetini umud eden gibi midir De ki "Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu Şüphesiz, temiz akıl sahipleri öğüt alıp-düşünürler" 39/9 Artık Allah, onlara dünya hayatında ´horluğu ve aşağılanmayı´ taddırdı Eğer bilmiş olsalardı, ahiretin azabı gerçekten daha büyüktür 39/26 Sadece Allah anıldığı zaman, ahirete inanmayanların kalbi öfkeyle kabarır Oysa O´ndan başkaları anıldığında hemen sevince kapılırlar 39/45 Ey kavmim, gerçekten bu dünya hayatı, yalnızca bir meta kısa süreli bir yararlanmadır Şüphesiz ahiret, asıl karar kılınan yurt odur" 40/39 İmkanı yok; gerçekten sizin beni kendisine çağırmakta olduğunuz şeyin, dünyada da, ahirette de çağrıda bulunma yetkisi, gücü, değeri ve bağışlaması yoktur Şüphesiz, bizim dönüşümüz Allah´adır Ölçüyü taşıranlar, onlar ateşin halkıdırlar" 40/43 Ki onlar, zekatı vermeyenler ve ahireti inkâr edenlerdir 41/7 Böylece biz de onlara dünya hayatında aşağılanma azabını taddırmak için, o uğursuz felaketler yüklü günlerde üzerlerine ´kulakları patlatan bir kasırga´ gönderdik Ahiret azabı ise daha büyük bir aşağılanmadır Ve onlara yardım edilmeyecektir 41/16 Biz, dünya hayatında da, ahirette de sizin velileriniziz Orda nefislerinizin arzuladığı herşey sizindir ve istediğiniz herşey de sizindir" 41/31 Kim ahiret ekinini isterse, Biz ona kendi ekininde arttırmalar yaparız Kim dünya ekinini isterse, ona da ondan veririz; ancak onun ahirette bir nasibi yoktur 42/20 Ve daha nice çekici-süsler de verirdik Bütün bunlar, yalnızca dünya hayatının metaıdır Ahiret ise, Rabbinin katında muttakiler içindir 43/35 Gerçek şu ki, ahirete iman etmeyenler, melekleri dişi isimlerle isimlendiriyorlar 53/27 Bilin ki, dünya hayatı ancak bir oyun, ´eğlence türünden tutkulu bir oyalama´, bir süs, kendi aranızda bir övünme süresi ve konusu, mal ve çocuklarda bir ´çoğalma-tutkusu´dur Bir yağmur örneği gibi; onun bitirdiği ekin ekicilerin veya kafirlerin hoşuna gitmiştir, sonra kuruyuverir, bir de bakarsın ki sapsarı kesilmiş, sonra o, bir çer-çöp oluvermiştir Ahirette ise şiddetli bir azab; Allah´tan bir mağfiret ve bir hoşnutluk rıza vardır Dünya hayatı, aldanış olan bir metadan başka bir şey değildir 57/20 Allah´a ve ahiret gününe iman eden hiçbir kavim topluluk bulamazsın ki, Allah´a ve elçisine başkaldıran kimselerle bir sevgi ve dostluk bağı kurmuş olsunlar; bunlar, ister babaları, ister çocukları, ister kardeşleri, isterse kendi aşiretleri soyları olsun Onlar, öyle kimselerdir ki, Allah kalplerine imanı yazmış ve onları kendinden bir ruh ile desteklemiştir Onları, altlarından ırmaklar akan cennetlere sokacaktır; orda süresiz olarak kalacaklardır Allah, onlardan razı olmuş, onlar da O´ndan razı olmuşlardır İşte onlar, Allah´ın fırkasıdır Dikkat edin; şüphesiz Allah´ın fırkası olanlar, felah umutlarını gerçekleştirip kurtuluş bulanların ta kendileridir 58/22 Eğer Allah, onlara sürgünü yazmamış olsaydı, muhakkak onları yine dünyada azablandırırdı Ahirette ise onlar için ateş azabı vardır 59/3 Andolsun, onlarda sizlere, Allah´ı ve ahiret gününü umud edenlere güzel bir örnek vardır Kim yüz çevirecek olursa, artık şüphesiz Allah, Ğaniy hiçbir şeye ihtiyacı olmayan, Hamid övülmeye layık olandır 60/6 Ey iman edenler, Allah´ın kendilerine karşı gazablandığı bir kavmi veli dost ve müttefik edinmeyin; ki onlar, kafirlerin mezar halkından umut kesmeleri gibi ahiretten umut kesmişlerdir 60/13 Sonra üç iddet bekleme sürelerine ulaştıkları zaman, artık onları maruf bilinen güzel bir tarz üzere tutun, ya da maruf üzere onlardan ayrılın İçinizden adalet sahibi iki kişiyi de şahid tutun Şahidliği Allah için dosdoğru yerine getirin İşte bununla, Allah´a ve ahiret gününe iman edenlere öğüt verilir Kim Allah´tan korkup-sakınırsa, Allah ona bir çıkış yolu gösterir; 65/2 İşte azab böyledir Ahiret azabı ise, muhakkak çok daha büyüktür; bir bilseler 68/33 Hayır; onlar şüphesiz ahiretten korkmuyorlar 74/53 Hayır; siz çarçabuk geçmekte olanı dünyayı seviyorsunuz Ve ahireti terkedip-bırakıyorsunuz 75/20-21 Böylelikle Allah onu, ahiret ve dünya azabıyla yakaladı 79/25 Selam Dostlarım, konumuzda Kadın ile ilgili ayetler, Kuran’da kadını aşağılayan ayetler, Kuran’da kadını öven ayetler, Açık kadınlarla ilgili ayetler, Kadınlar ile ilgili ayetler ve hadisler, Aldatan kadın ile ilgili ayetler, Nur Suresi kadınlarla ilgili ayetler, Cinsiyetçi ayetler, kuran’da kadın ve erkek ile ilgili ayetler, kur’an’da kadının önemi, Kuranda kadın ayetleri, Kadınlarla ilgili ayetler resimli, Kadınlarla ilgili hadisler Diyanet mealleri paylaşmaya çalışacağız. Faydalı olması dileğimizdir. Konumuzda Yüce Allah Teala hazretlerinin Yüce kitabı Kur’an’da kadın ile ilgili ayetlerini bir araya getirmeye çalıştık. Yüce Yaratıcımız insanı en güzel şekilde yaratmıştır. Kadınları Erkeklere göre daha nazik biçimde yaratan Allah teala hazretleri Kadınlara nasıl yaşamaları, nasıl hareket etmeleri gerektiğini yüce kitabın Kuran’da açıklamıştır. Günümüz kadınlarının özellikle giyiniş tarzları Yüce Yaratıcımızın emirlerine uymamaktadır. İnsan Allah’ın emirlerini yerine getirmezse günahkar, Emirlerinin günümüze uymadığını savunursa mazallah dinden çıkmış olur. Şimdi Kuran’da kadın ayetlerine geçelim… / Türkiye’nin en geniş Güzel sözler, ayetler, hadisler ve atasözleri ve deyimler platformu // Bizleri her türlü sosyal medyadan takip edebilirsiniz. Konumuzun altında linkler mevcuttur. Kadınlar ile ilgili ayetler – Kuran’da Geçen Kadınlar ile ilgili Ayetler زُيِّنَ لِلنَّاسِ حُبُّ الشَّهَوَاتِ مِنَ النِّسَٓاءِ وَالْبَن۪ينَ وَالْقَنَاط۪يرِ الْمُقَنْطَرَةِ مِنَ الذَّهَبِ وَالْفِضَّةِ وَالْخَيْلِ الْمُسَوَّمَةِ وَالْاَنْعَامِ وَالْحَرْثِۜ ذٰلِكَ مَتَاعُ الْحَيٰوةِ الدُّنْيَاۚ وَاللّٰهُ عِنْدَهُ حُسْنُ الْمَاٰبِ Kadınlar, oğullar, yük yük altın ve gümüş, salma atlar, davarlar ve ekinler gibi nefsin şiddetle arzuladığı şeyler insana süslü gösterildi. Bunlar dünya hayatının geçimliğidir. Oysa asıl varılacak güzel yer ancak Allah’ın katındadır. Al-i İmran suresi – وَاِذْ قَالَتِ الْمَلٰٓئِكَةُ يَا مَرْيَمُ اِنَّ اللّٰهَ اصْطَفٰيكِ وَطَهَّرَكِ وَاصْطَفٰيكِ عَلٰى نِسَٓاءِ الْعَالَم۪ينَ Hani melekler, “Ey Meryem! Allah seni seçti. Seni tertemiz yaptı ve seni dünya kadınlarına üstün kıldı.” Al-i İmran suresi – فَمَنْ حَٓاجَّكَ ف۪يهِ مِنْ بَعْدِ مَا جَٓاءَكَ مِنَ الْعِلْمِ فَقُلْ تَعَالَوْا نَدْعُ اَبْنَٓاءَنَا وَاَبْنَٓاءَكُمْ وَنِسَٓاءَنَا وَنِسَٓاءَكُمْ وَاَنْفُسَنَا وَاَنْفُسَكُمْ ثُمَّ نَبْتَهِلْ فَنَجْعَلْ لَعْنَتَ اللّٰهِ عَلَى الْكَاذِب۪ينَ Sana gerekli bilgi geldikten sonra artık kim bu konuda seninle tartışacak olursa de ki “Gelin, oğullarımızı ve oğullarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı çağıralım. Biz de siz de toplanalım. Sonra gönülden dua edelim de, Allah’ın lanetini aramızdan yalan söyleyenlerin üstüne atalım.” Al-i İmran suresi – فَاسْتَجَابَ لَهُمْ رَبُّهُمْ اَنّ۪ي لَٓا اُض۪يعُ عَمَلَ عَامِلٍ مِنْكُمْ مِنْ ذَكَرٍ اَوْ اُنْثٰىۚ بَعْضُكُمْ مِنْ بَعْضٍۚ فَالَّذ۪ينَ هَاجَرُوا وَاُخْرِجُوا مِنْ دِيَارِهِمْ وَاُو۫ذُوا ف۪ي سَب۪يل۪ي وَقَاتَلُوا وَقُتِلُوا لَاُكَفِّرَنَّ عَنْهُمْ سَيِّـَٔاتِهِمْ وَلَاُدْخِلَنَّهُمْ جَنَّاتٍ تَجْر۪ي مِنْ تَحْتِهَا الْاَنْهَارُۚ ثَوَابًا مِنْ عِنْدِ اللّٰهِۜ وَاللّٰهُ عِنْدَهُ حُسْنُ الثَّوَابِ Rableri onlara şu karşılığı verdi “Ben, erkek olsun, kadın olsun, sizden hiçbir çalışanın amelini zayi etmeyeceğim. Sizler birbirinizdensiniz. Hicret edenler, yurtlarından çıkarılanlar, yolumda eziyet görenler, savaşanlar ve öldürülenlerin de andolsun, günahlarını elbette örteceğim. Allah katından bir mükafat olmak üzere, onları içinden ırmaklar akan cennetlere koyacağım. Mükafatın en güzeli Allah katındadır.” Al-i İmran suresi – وَقُلْنَا يَٓا اٰدَمُ اسْكُنْ اَنْتَ وَزَوْجُكَ الْجَنَّةَ وَكُلَا مِنْهَا رَغَدًا حَيْثُ شِئْتُمَاۖ وَلَا تَقْرَبَا هٰذِهِ الشَّجَرَةَ فَتَكُونَا مِنَ الظَّالِم۪ينَ Ve dedik ki “Ey Adem, sen ve eşin cennette yerleş. İkiniz de ondan, neresinden dilerseniz, bol bol yiyin; ama şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zalimlerden olursunuz.” Bakara suresi – وَاِذْ نَجَّيْنَاكُمْ مِنْ اٰلِ فِرْعَوْنَ يَسُومُونَكُمْ سُٓوءَ الْعَذَابِ يُذَبِّحُونَ اَبْنَٓاءَكُمْ وَيَسْتَحْيُونَ نِسَٓاءَكُمْۜ وَف۪ي ذٰلِكُمْ بَلَٓاءٌ مِنْ رَبِّكُمْ عَظ۪يمٌ Sizi, dayanılmaz işkencelere uğrattıklarında, Firavun ailesinin elinden kurtardığımızı hatırlayın. Onlar, kadınlarınızı diri bırakıp, erkek çocuklarınızı boğazlıyorlardı. Bunda sizin için Rabbinizden büyük bir imtihan vardı. Bakara suresi – Kuran’da Örtünme ayeti – Kur’an’da örtünme ile ilgili ayet Mü’min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. Yüz ve el gibi görünen kısımlar müstesna, zînet yerlerini göstermesinler. Başörtülerini ta yakalarının üzerine kadar salsınlar. Zinetlerini, kocalarından, yahut babalarından, yahut kocalarının babalarından, yahut oğullarından, yahut üvey oğullarından, yahut erkek kardeşlerinden, yahut erkek kardeşlerinin oğullarından, yahut kız kardeşlerinin oğullarından, yahut müslüman kadınlardan, yahut sahip oldukları kölelerden, yahut erkekliği kalmamış hizmetçilerden, yahut da henüz kadınların mahrem yerlerine vakıf olmayan erkek çocuklardan başkalarına göstermesinler. Gizledikleri zinetler bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Ey mü’minler, hep birlikte tövbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz! Nur suresi 31. Ayet meali Kadınlar ile ilgili ayetler Resimli 1 Oruç gecesinde kadınlarınıza yaklaşmak size helal kılındı. Onlar, sizin örtüleriniz, siz de onlara örtüsünüz. Allah, gerçekten sizin, nefislerinize ihanet etmekte olduğunuzu bildi, tövbenizi kabul etti ve sizi bağışladı. Artık onlara yaklaşın ve Allah’ın sizin için yazdıklarını dileyin. Fecir vakti, sizce beyaz iplik siyah iplikten ayırt edilinceye kadar yiyin, için, sonra geceye kadar orucu tamamlayın. Mescitlerde itikafta olduğunuz zamanlarda onlara kadınlarınıza yaklaşmayın. Bunlar, Allah’ın sınırlarıdır, sakın onlara yanaşmayın. İşte Allah, insanlara ayetlerini böylece açıklar; umulur ki sakınırlar. Bakara suresi – Hacc, bilinen aylardır. Böylelikle kim onlarda haccı farz eder yerine getirirse, bilsin ki haccda kadına yaklaşmak, fısk yapmak ve kavgaya girişmek yoktur. Siz, hayır adına ne yaparsanız, Allah, onu bilir. Azık edinin, şüphesiz azığın en hayırlısı takvadır. Ey temiz akıl sahipleri, benden korkup-sakının. Bakara suresi – وَيَسْـَٔلُونَكَ عَنِ الْمَح۪يضِۜ قُلْ هُوَ اَذًىۙ فَاعْتَزِلُوا النِّسَٓاءَ فِي الْمَح۪يضِۙ وَلَا تَقْرَبُوهُنَّ حَتّٰى يَطْهُرْنَۚ فَاِذَا تَطَهَّرْنَ فَأْتُوهُنَّ مِنْ حَيْثُ اَمَرَكُمُ اللّٰهُۜ اِنَّ اللّٰهَ يُحِبُّ التَّوَّاب۪ينَ وَيُحِبُّ الْمُتَطَهِّر۪ينَ Sana kadınların aybaşı halini’ sorarlar. De ki “O, bir rahatsızlık eza dır. Aybaşı halinde kadınlardan ayrılın ve temizlenmelerine kadar onlara cinsel anlamda yaklaşmayın. Temizlendiklerinde, Allah’ın size emrettiği yerden onlara gidin. Şüphesiz Allah, tevbe edenleri sever, temizlenenleri de sever.” Bakara suresi – Kadınlarınız sizin tarlanızdır; tarlanıza dilediğiniz gibi varın. Kendiniz için geleceğe hazırlık olarak güzel davranışlar takdim edin. Allah’tan korkup-sakının ve bilin ki elbette O’na kavuşucusunuz. İman edenlere müjde ver. Bakara suresi – Kadınlarından uzaklaşmaya yemin edenler için dört ay bekleme süresi vardır. Eğer bu süre içinde eşlerine dönerlerse, şüphesiz Allah, bağışlayandır, esirgeyendir. Bakara suresi – Yok Eğer boşamada kararlı davranırsa boşanırlar. Şüphesiz Allah, işitendir, bilendir. Bakara suresi – Boşanmış kadınlar kendi kendilerine üç ay hali ve temizlenme süresi’ beklerler. Eğer Allah’a ve ahiret gününe inanıyorlarsa Allah’ın rahimlerinde yarattığını saklamaları onlara helal olmaz. Kocaları, bu süre içinde barışmak isterlerse, onları geri almada başkalarından daha çok hak sahibidirler. Onların lehine de, aleyhlerindeki maruf hakka denk bir hak vardır. Yalnız erkekler için onlar üzerinde bir derece var. Allah Aziz’dir. Hakim’dir. Bakara suresi – Boşanma iki defadır. Sonra Ya iyilikle tutmak veya güzellikle bırakmak gerekir. Onlara kadınlara verdiğiniz bir şeyi geri almanız size helal değildir; ancak ikisinin Allah’ın sınırlarını ayakta tutamayacaklarından korkmuş olmaları durumu başka. Eğer ikisinin Allah’ın sınırlarını ayakta tutamayacaklarından korkarsanız, bu durumda kadının fidye vermesinde ikisi için de günah yoktur. İşte bunlar, Allah’ın sınırlarıdır; onlara tecavüz etmeyin. Kim Allah’ın sınırlarına tecavüz ederse, onlar zalimlerin ta kendileridir. Bakara suresi – Yine onu kadını üçüncü defa boşarsa, kadın onun dışında bir başka kocayla nikahlanmadıkça ona helal olmaz. Eğer bu koca da onu boşarsa,onlar ilk koca ile karısı Allah’ın sınırlarını ayakta tutacaklarınısanıyorlarsa, tekrar birbirlerine dönmelerinde ikisi için günah bunlar, Allah’ın sınırlarıdır; bilen bir topluluk için bunlarıböyle açıklar. Bakara suresi – Kadınları boşadığınızda, bekleme sürelerini tamamlamışlarsa, onları ya güzellikle tutun ya da güzellikle bırakın. Fakat haklarını ihlal edip zarar vermek için onları yanınızda tutmayın. Kim böyle yaparsa artık o, kendi nefsine zulmetmiş olur. Allah’ın ayetlerini oyun konusu edinmeyin ve Allah’ın size verdiği nimeti ve size öğüt olarak indirdiği Kitab’ı ve hikmeti anın. Allah’tan korkup-sakının ve bilin ki, Allah her şeyi bilendir. Bakara suresi – Kadınları boşadığınızda, bekleme sürelerini de tamamlamışlarsa -birbirleriyle maruf bilinen meşru biçimde anlaştıkları takdirde- onlara, kendilerini kocalarına nikahlamalarına engel çıkarmayın. İşte, içinizde Allah’a ve ahiret gününe iman edenlere bununla böyle öğüt verilir. Bu, sizin için daha hayırlı ve daha temizdir. Allah, bilir de siz bilmezsiniz. Bakara suresi – Kuran’da Geçen Kadınlar ile ilgili Ayetler Emzirmeyi tamamlamak isteyenler için anneler çocuklarını iki tam yıl emzirirler. Onların annelerin yiyeceği, giyeceği bilinen örfe uygun olarak, çocuk kendisinin olana babaya aittir. Kimseye güç yetireceğinin dışında yük ve sorumluluk teklif edilmez. Anne, çocuğu, çocuk kendisinin olan baba da çocuğu dolayısıyla zarara uğratılmasın; mirasçı üzerinde ki sorumluluk ve görev de bunun gibidir. Eğer anne ve baba aralarında rıza ile ve danışarak çocuğu iki yıl tamamlanmadan sütten ayırmayı isterlerse, ikisi için de bir güçlük yoktur. Ve eğer çocuklarınızı bir süt anneye emzirtmek isterseniz, vereceğinizi örfe uygun olarak ödedikten sonra size bir sorumluluk yoktur. Allah’tan korkup-sakının ve bilin ki, Allah yaptıklarınızı görendir. Bakara suresi – İçinizden ölenlerin geride bıraktığı eşler, kendi kendilerine dört ay on gün beklerler. Bu bekleme süresi dolduğunda, artık onların kendi haklarında maruf meşru bir şekilde yaptıklarından dolayı size sorumluluk yoktur. Allah, işlediklerinizden haberi olandır. Bakara suresi – İddeti bekleyen Kadınları nikahlamak istediğinizi onlara sezdirmenizde ya da böyle bir isteği gönlünüzde saklamanızda sizin için bir sakınca yoktur. Gerçekte Allah, sizin onları kalbinizden geçirip anacağınızı bilir. Sakın bilinen meşru sözler dışında onlarla gizlice vaadleşmeyin; bekleme süresi tamamlanıncaya kadar nikah bağını bağlamaya kesin karar vermeyin. Ve bilin ki, elbette Allah kalbinizden geçeni bilmektedir. Artık ondan kaçının. Ve bilin ki, şüphesiz Allah bağışlayandır, kullara yumuşak davranandır. Bakara suresi – Kendilerine el sürmediğiniz, mehirlerini tesbit etmediğiniz kadınları boşamanızda sizin için bir sakınca yoktur. Onları yararlandırın, zengin olan kendi gücü, darda olan da kendi gücü oranında, maruf meşru ve örfe uygun bir şekilde yararlandırsın. Bu, iyilik edenler üzerinde bir haktır. Bakara suresi – Eğer onlara mehir tesbit eder de, el sürmeden boşarsanız, bu durumda -kendileri veya nikah bağı elinde olanın bağışlaması hariç- tesbit ettiğiniz mehrin yarısı onlarındır. Sizin tümünü veya fazlasını bağışlamanız takvaya daha yakındır. Aranızdaki üstünlüğü derece farkını unutmayın. Şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızı görendir. Bakara suresi – İçinizde ölüp de geride eşler bırakanlar, evlerinden çıkarılmaksızın, bir yıla kadar yararlanmaları için eşlerine vasiyet bıraksınlar. Ama onlar, kendiliklerinden çıkarlarsa, artık onların maruf meşru olarak kendileri için yaptıklarından dolayı size sorumluluk yoktur. Allah güçlü ve üstün olandır. Hüküm ve hikmet sahibidir. Bakara suresi – Kocası tarafından Boşanan kadın ların maruf meşru bir tarzda yararlanma ve geçim payları vardır. Bu, sakınanlar üzerinde bir hak borç tır. Bakara suresi – Bu gün size temiz ve hoş şeyler helâl kılındı. Kendilerine kitap verilenlerin yiyecekleri size helâl, sizin yiyecekleriniz de onlara helâldir. Mü’min kadınlardan iffetli olanlarla, daha önce kendilerine kitap verilenlerden olan iffetli kadınlar da, mehirlerini vermeniz kaydıyla; evlenmek, zina etmemek ve gizli dost tutmamak üzere size helâldir. Her kim de inanılması gerekenleri inkar ederse bütün işlediği boşa gider. Ahirette de o, ziyana uğrayanlardandır. Maide suresi Ey iman edenler! Namaza kalkacağınız zaman yüzlerinizi, dirseklere kadar ellerinizi ve -başlarınıza mesh edip- her iki topuğa kadar da ayaklarınızı yıkayın. Eğer cünüp iseniz iyice yıkanarak temizlenin. Hasta olursanız veya seferde bulunursanız veya biriniz abdest bozmaktan def-i hacetten gelir veya kadınlara dokunur cinsel ilişkide bulunur su bulamazsanız, o zaman temiz bir toprağa yönelin. Onunla yüzlerinizi ve ellerinizi meshedin Teyemmüm edin. Allah size herhangi bir güçlük çıkarmak istemez. Fakat o sizi tertemiz yapmak ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak ister ki suresi Yaptıklarına bir karşılık ve Allah’tan caydırıcı bir müeyyide olmak üzere hırsız erkek ile hırsız kadının ellerini kesin. Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir. Maide suresi 38. ayet Meryem oğlu Mesih sadece bir peygamberdir. Ondan önce de nice peygamberler geldi geçti. Onun annesi de dosdoğru bir kadındır. Nasıl ilah olabilirler? İkisi de yemek yerlerdi. Bak, onlara âyetlerimizi nasıl açıklıyoruz. Sonra bak ki, nasıl da haktan suresi 75. ayet Firavun’un kavminden ileri gelenler dediler ki “Sen sihirbazları cezalandıracaksın da Mûsâ’yı ve kavmini, bu ülkede fesat çıkarsınlar, seni ve ilahlarını terk etsinler diye bırakacak mısın?” Firavun, “Biz onların oğullarını öldüreceğiz, kadınlarını sağ bırakacağız. Biz onların üzerinde ezici bir güce sahibiz?” dedi. Araf suresi 127. Ayet Kuran’da Geçen Kadınlar ile ilgili Ayeti Kerimeler Hakikaten siz kadınları bırakıp, şehvetle erkeklere yaklaşıyorsunuz. Hayır, siz haddi aşan bir toplumsunuz. Araf suresi 81. ayet Evinde bulunduğu kadın gönlünü ona kaptırıp ondan arzuladığı şeyi elde etmek istedi ve kapıları kilitleyerek “Haydi gelsene!” dedi. O ise, “Allah’a sığınırım, çünkü o kocan benim efendimdir, bana iyi baktı. Şüphesiz zalimler kurtuluşa eremezler” dedi. Yusuf suresi Kadının kocası Yûsuf’un gömleğinin arkadan yırtıldığını görünce dedi ki “Şüphesiz bu, siz kadınların tuzağıdır. Şüphesiz sizin tuzağınız çok büyüktür.” Yusuf suresi 28. ayet Ey Yûsuf! Sen bundan sakın kimseye bahsetme. Ey kadın, sen de günahının bağışlanmasını dile. Çünkü sen günah işleyenlerdensin. Yusuf suresi 29. ayet Şehirde bir takım kadınlar, “Aziz’in karısı, hizmetçisi olan delikanlısından murad almak istemiş. Ona olan aşkı yüreğine işlemiş. Şüphesiz biz onu açık bir sapıklık içinde görüyoruz” dediler. Yusuf suresi 30. ayet Münafık erkekler ve münafık kadınlar birbirlerindendir birbirlerinin benzeridir. Kötülüğü emredip, iyiliği yasaklarlar, ellerini de sıkı tutarlar. Onlar Allah’ı unuttular; Allah da onları unuttu. Şüphesiz münafıklar, fasıkların ta kendileridir. Tevbe suresi 67. ayet Allah erkek münafıklara, kadın münafıklara ve kafirlere, içinde ebedî kalmak üzere cehennem ateşini vadetti. O, onlara yeter. Allah onlara lanet etmiştir. Onlar için sürekli bir azap vardır. Tevbe suresi 68. Ayet Mü’min erkekler ve mü’min kadınlar birbirlerinin dostlarıdır. İyiliği emreder, kötülükten alıkoyarlar. Namazı dosdoğru kılar, zekâtı verirler. Allah’a ve Resûlüne itaat ederler. İşte bunlara Allah merhamet edecektir. Şüphesiz Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir. Tevbe suresi 71. Ayet Allah mü’min erkeklere ve mü’min kadınlara, ebedi olarak kalacakları, içinden ırmaklar akan cennetler ve Adn cennetlerinde çok güzel köşkler vadetti. Allah’ın rızası ise, bunların hepsinden daha büyüktür. İşte bu büyük başarıdır. Tevbe suresi 72. Ayet يَٓا اَيُّهَا النَّاسُ اتَّقُوا رَبَّكُمُ الَّذ۪ي خَلَقَكُمْ مِنْ نَفْسٍ وَاحِدَةٍ وَخَلَقَ مِنْهَا زَوْجَهَا وَبَثَّ مِنْهُمَا رِجَالًا كَث۪يرًا وَنِسَٓاءًۚ وَاتَّقُوا اللّٰهَ الَّذ۪ي تَسَٓاءَلُونَ بِه۪ وَالْاَرْحَامَۜ اِنَّ اللّٰهَ كَانَ عَلَيْكُمْ رَق۪يبًا Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan ve ondan da eşini yaratan; ikisinden birçok erkek ve kadın meydana getirip yayan Rabbinize karşı gelmekten sakının. Kendisi adına birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah’a karşı gelmekten ve akrabalık bağlarını koparmaktan sakının. Şüphesiz Allah üzerinizde bir gözetleyicidir. Nisa suresi 1. ayet Kadınlar ile ilgili ayetler Resimli Kadın ile ilgili ayetler devam ediyor… Eğer, velisi olduğunuz yetim kızlar ile evlenip onlar hakkında adaletsizlik etmekten korkarsanız, onları değil, size helâl olan başka kadınlardan ikişer, üçer, dörder olmak üzere nikahlayın. Eğer o kadınlar arasında da adaletli davranmayacağınızdan korkarsanız o taktirde bir tane alın veya sahip olduğunuz cariyeler ile yetinin. Bu, adaletten ayrılmamanız için daha uygundur. Nisa suresi 3. ayet Kadınlara mehirlerini bir görev olarak gönül hoşluğuyla verin. Eğer kendi istekleriyle o mehrin bir kısmını size bağışlarlarsa, onu da afiyetle yiyin. Nisa suresi 4. ayet Ana, baba ve akrabaların miras olarak bıraktıklarından erkeklere bir pay vardır. Ana, baba ve akrabaların bıraktıklarından kadınlara da bir pay vardır. Allah, bırakılanın azından da çoğundan da bunları farz kılınmış birer hisse olarak belirlemiştir. Nisa suresi 7. ayet Eğer çocukları yoksa, karılarınızın geriye bıraktıklarının yarısı sizindir. Eğer çocukları varsa, bıraktıklarının dörtte biri sizindir. Bu paylaştırma, ölen karılarınızın yaptıkları vasiyetlerin yerine getirilmesi, yahut borçlarının ödenmesinden sonradır. Eğer sizin çocuğunuz yoksa, bıraktığınızın dörtte biri onlarındır. Eğer çocuğunuz varsa bıraktığınızın sekizde biri onlarındır. Yine bu paylaştırma yaptığınız vasiyetin yerine getirilmesinden, yahut borçlarınızın ödenmesinden sonradır. Eğer kendisine varis olunan bir erkek veya bir kadının evladı ve babası olmaz ve bir erkek veya bir kız kardeşi bulunursa ona altıda bir düşer. Eğer kardeşler birden fazla olurlarsa, üçte birde ortaktırlar. Bu paylaştırma varislere zarar vermeksizin yapılan vasiyetin yerine getirilmesinden, yahut borcun ödenmesinden sonra yapılır. Bütün bunlar Allah’ın emridir. Allah hakkıyla bilendir, halimdir hemen cezalandırmaz, mühlet verir. Nisa suresi 12. ayet Kadınlarınızdan fuhuş zina yapanlara karşı içinizden dört şahit getirin. Eğer onlar şahitlik ederlerse, o kadınları ölüm alıp götürünceye veya Allah onlar hakkında bir yol açıncaya kadar kendilerini evlerde tutun dışarı çıkarmayın.Nisa suresi 15. ayet Ey iman edenler! kadınlara zorla mirasçı olmanız size helal değildir. Açık bir hayasızlık yapmış olmaları dışında, kendilerine verdiklerinizin bir kısmını onlardan geri almak için onları sıkıştırmayın. Onlarla iyi geçinin. Eğer onlardan hoşlanmadıysanız, olabilir ki, siz bir şeyden hoşlanmazsınız da Allah onda pek çok hayır yaratmış olur. Nisa suresi 19. ayet Geçmişte olanlar hariç, artık babalarınızın evlendiği kadınlarla evlenmeyin. Çünkü bu bir hayasızlık, öfke ve nefret gerektiren bir iştir. Bu ne kötü bir yoldur. Nisa suresi 22. ayet Savaş esiri olarak sahip olduklarınız hariç, evli kadınlar da size haram kılındı. Bunlar üzerinize Allah’ın emri olarak yazılmıştır. Bunların dışında kalanlar ise, iffetli yaşamak ve zina etmemek şartıyla mallarınızla mehirlerini verip istemeniz size helal kılındı. Onlardan nikahlanıp faydalanmanıza karşılık sabit bir hak olarak kendilerine mehirlerini verin. Mehir belirlendikten sonra, onunla ilgili olarak uzlaştığınız şeyler konusunda size günah yoktur. Şüphesiz ki Allah her şeyi hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. Nisa suresi 24. ayet Kuran’da Geçen Kadınlar ile ilgili Ayetler devam ediyor… Sizden kimin, hür mü’min kadınlarla evlenmeye gücü yetmezse sahip olduğunuz mü’min genç kızlarınızdan cariyelerinizden alsın. Allah sizin imanınızı daha iyi bilir. Hepiniz birbirinizdensiniz. Öyle ise iffetli yaşamaları, zina etmemeleri ve gizli dost tutmamaları halinde sahiplerinin izniyle onlarla evlenin, mehirlerini de güzelce verin. Evlendikten sonra bir fuhuş yaparlarsa, onlara hür kadınların cezasının yarısı uygulanır. Bu cariye ile evlenme izni, içinizden günaha düşmekten korkanlar içindir. Sabretmeniz ise sizin için daha hayırlıdır. Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. Nisa suresi 25. ayet Allah’ın, kiminizi kiminize üstün kılmaya vesile yaptığı şeyleri haset ederek arzu edip durmayın. Erkeklere kazandıklarından bir pay vardır. Kadınlara da kazandıklarından bir pay vardır. Allah’tan, onun lütfunu isteyin. Şüphesiz Allah her şeyi hakkıyla bilendir. Nisa suresi 32. ayet Erkek ve kadından her biri için ana-babanın ve akrabanın bıraktıklarından pay alan varisler kıldık. Yeminlerinizin bağladığı ahitleştiğiniz kimselere de kendi hisselerini Allah her şeye şahittir. Nisa suresi 33. ayet Erkekler, kadınların koruyup kollayıcılarıdırlar. Çünkü Allah insanların kimini kiminden üstün kılmıştır. Bir de erkekler kendi mallarından harcamakta ve ailenin geçimini sağlamaktadırlar. İyi kadınlar, itaatkârdırlar. Allah’ın kendilerini koruması sayesinde onlar da “gayb”ı korurlar. Evlilik yükümlülüklerini reddederek başkaldırdıklarını gördüğünüz kadınlara öğüt verin, onları yataklarında yalnız bırakın. Bunlar fayda vermez de mecbur kalırsanız onları hafifçe dövün. Eğer itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın. Şüphesiz Allah çok yücedir, çok büyüktür. Nisa suresi 34. ayet Eğer karı-kocanın arasının açılmasından endişe ederseniz, erkeğin ailesinden bir hakem, kadının ailesinden bir hakem gönderin. İki taraf arayı düzeltmek isterlerse, Allah da onları uzlaştırır. Şüphesiz, Allah hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdardır. Nisa suresi 35. ayet Size ne oluyor da, Allah yolunda ve, “Ey Rabbimiz! Bizleri halkı zâlim olan şu memleketten çıkar, katından bize bir dost ver, bize katından bir yardımcı ver” diye yalvarıp duran zayıf ve zavallı erkekler, kadınlar ve çocukların uğrunda savaşa çıkmıyorsunuz? Nisa suresi 75. ayet Mü’min olarak, erkek veya kadın, her kim salih ameller işlerse, işte onlar cennete girerler ve zerre kadar haksızlığa uğratılmazlar. Nisa suresi 124. ayet Kadın ile ilgili ayetler devam ediyor… Kadınlar hakkında senden fetva istiyorlar. De ki “Onlar hakkında size fetvayı Allah veriyor.” Kitapta, kendilerine verilmesi farz kılınan mirası vermediğiniz ve evlenmek istediğiniz yetim kızlara, zavallı çocuklara ve yetimlere adil davranmanıza dair, size okunmakta olan âyetler de bunu açıklıyor. Ne hayır yaparsanız şüphesiz Allah onu bilir. Nisa suresi 127. ayet Eğer bir kadın kocasının, kendisine kötü davranmasından, yahut yüz çevirmesinden endişe ederse, uzlaşarak aralarını düzeltmelerinde ikisine de bir günah yoktur. Uzlaşmak daha hayırlıdır. Nefisler ise kıskançlığa ve bencil tutkulara hazır elverişli kılınmıştır. Eğer iyilik eder ve Allah’a karşı gelmekten sakınırsanız, şüphesiz Allah yaptıklarınızdan haberdardır. Nisa suresi 128. ayet Ne kadar uğraşırsanız uğraşın, kadınlar arasında adaleti yerine getiremezsiniz. Öyle ise birine büsbütün gönül verip ötekini kocası hem var, hem yok askıda kalmış kadın gibi bırakmayın. Eğer arayı düzeltir ve Allah’a karşı gelmekten sakınırsanız, şüphesiz Allah çok bağışlayıcı ve çok merhamet suresi 129. ayet Kadın ile ilgili ayetler konumuzdan sonra sitemizde mevcut kadın ile ilgili diğer konularımıza aşağıdaki linklerden kolaylıkla ulaşabilirsiniz… Semih YAŞAR Kadınlar İle İlgili Hadisler Kadın ile ilgili sözler Aile ile ilgili ayetler Kadınlar ile ilgili sözler KURAN'DA KARINCA İLE İLGİLİ AYETLER KURAN'DA KARINCA İLE İLGİLİ AYETLER Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla Nihayet karınca vadisine geldiklerinde, bir dişi karınca dedi ki "Ey karınca topluluğu, kendi yuvalarınıza girin, Süleyman ve orduları, farkında olmaksızın sizi kırıp-geçmesin." NEML SURESİ / 18

kuranda geçen yardımlaşma ile ilgili ayetler