Bu nedenle bu vakitlerde Kur'an okumak caizdir. Ancak bu vakitlerde dua etmek, tesbih çekmek, Peygamberimize (asm) salâtü selâm getirmek, Kur'an okumaktan daha faziletli görülmüştür. Buna göre, günün bütün saatlerinde istediğiniz zaman ezbere veya yüzünden Kur`an okur ve dinleyebilirsiniz Onamazın, nâfileye inkılâb edeceğine dair dahi, bir haber rivayet edilmekle, o takdirde abdesti, kahkahasiyle bozulur. Avamı nasın, tenbellerini sabah namazını, tulûu vaktinde dahi, kılmaktan nehy etmeyiz. Çünkü, onlar, büsbütün onu terk edebilirler. Bir müctehidin kavline göre, sıhhat temamen terkten evlâdır (7). - Ezan ile farz namaz için getirilen kametler arasında dua etmek. - Nafile namazların secdelerinde dua etmek. - Cuma günü dua etmek. - Ramazan geceleri, Ramazan ve Kurban bayramları geceleri, Mîraç, Berât ve Kadîr, Cuma gecelerinde dua etmek. - Hastayken dua etmek. - Oruçluyken, özellikle iftar vaktinde dua etmek. Farz olsun nafile olsun her türlü namazın kılınması mekruh olan kerahat vakitleri: 1- Sabah Kerahatı: Güneş doğarken, güneşin doğmaya başlamasından itibaren yaklaşık 45 dakika geçinceye kadar olan süredir. 2- Öğle Kerahatı: Öğle ezanına 45 dakika kaldığında, güneş tam tepe noktasında iken. 3- Akşam Kerahatı İbni Semûre (ra) anlatıyor: Adamın biri ok temreniyle kendini öldürdü. Peygamber Efendimiz (asm) onun namazını kılmadı, fakat sahabelerin kılmalarını da yasaklamadı. “Arkadaşınızın cenaze namazını kılınız.” buyurdu.3. Peygamber Efendimiz (asm) ümmetini intihar cinayetinden alıkoymak için namaz kılmamıştır. uOwz. Kerahat vakitleri Kerahat Vakti, içinde namaz kılınması mekruh olan vakitlere denir. İki türlü kerahat vakti vardır. Bunlardan bir tanesi, farz olsun, nafile olsun her türlü namazın kılınması mekruh olan vakitler. İkincisi ise, sadece nafile namaz kılmanın mekruh olup diğer namazların caiz olduğu vakitlerdir. Farz olsun nafile olsun her türlü namazın kılınması mekruh olan kerahat vakitleri 1- Sabah Kerahatı Güneş doğarken, güneşin doğmaya başlamasından itibaren yaklaşık 45 dakika geçinceye kadar olan süredir. 2- Öğle Kerahatı Öğle ezanına 45 dakika kaldığında, güneş tam tepe noktasında iken. 3- Akşam Kerahatı Güneş batarken, akşam ezanından 45 dakika öncesinden başlar, güneş batana kadar devam eder. Bu durumda sadece o günün ikindi namazının farzı kılınabilir. Kısacası güneş doğarken, tepedeyken ve batarken namaz kılınmaz. “Rasulullah “sallallahü aleyhi ve sellem” bize üç vakitte namaz kılmayı ve ölülerimizi defnetmeyi yasaklıyordu. Güneşin doğmasından itibaren bir veya iki mızrak boyu yükselmesine kadar, güneşin gök yüzünde tam dik oluşundan batıya yönelmesine kadar ve güneşin sararmasından itibaren batmasına kadar.” Müslim Sadece nafile namaz kılmanın mekruh olan kerahat vakitleri 1- İmsak vaktinden güneş doğuncaya kadar sabah namazının sünnetinden başka nafile namaz kılınmaz. 2- İkindi ezanından sonra akşam vaktine kadar ikindi namazının sünnetinden başka nafile ve sünnet namaz kılınmaz. Rasulullah Efendimiz “sallallahü aleyhi ve sellem”, bu vakitlerde kendi vaktin namazının dışında namaz kılmayı yasaklamıştır. “Buna göre sabah namazını kerahet vaktinde kılan bir kimse yeniden kılmalıdır. Eğer o günün öğle vakti olmadan kaza ederse, sünnetiyle beraber kaza eder. Başka zamana kalırsa sadece farzını kaza eder.” Kerahat vakitlerinde neden namaz kılınmaz – Güneşe tapanlar bu üç vakitte güneşe ibadet ederler. Onlara benzememek için. – Şeytanların yayılmaları anından kaçınmak içindir. Çünkü Peygamber Efendimiz”sallallahü aleyhi ve sellem” “Şeytanların boynuzları güneş ile beraber doğar,güneş yükselince ayrılır,zevale gelince tekrar gelirler alçalmaya başlayınca ayrılırlar,batacağı sırada tekrar gelir ve battıktan sonra tekrar ayrılır” Nesei,Buhari,Müslim İşte bu ve benzeri gibi bizim anyamadığımız ve ancak Allah’ın ve Resulunun bileceği bazı sebebler dolayısı ile, bu vakitler de namazdan menedilmiştir. İmam Gazali’nin İhya-u Ulumi’d-Din [ namazsitesi .com ] Kerahat vakitleri resim linki Toplam , bugün 1 Yazı dolaşımı Akşam Namazı İle Yatsı Namazı Arasında Kerahat Var Mı?Güneşin batış, doğuş ve en tepede olduğu vakitler kerahat vakti olarak adlandırılmaktadır. Müslümanlık inanışına göre ise bu vakitlerde namaz kılınması mekruh olarak kabul edilir. Güneş, akşam namazı vaktinden sonra batmaktadır. Akşam namazı ile yatsı namazı arasındaki zaman diliminde güneşin batış vakti olarak nitelendirilen kerahat vakti olduğu Namazı Nedir?Namaz, Müslümanlık inancında kişilerin gerçekleştirmeleri gerekli olan ibadet çeşitlerinden bir tanesi olarak nitelendirilir. Namaz, Müslümanlık inancında kişilerin gerçekleştirmeleri gerekli olan ibadet çeşitlerinden bir tanesi olarak nitelendirilir. Kişiler günde 5 defa namaz kılmakla yükümlü kılınmıştır. Akşam namazı günlük 5 vakit namazdan bir tanesidir. Akşam namazı, Müslümanlık inancını benimseyen kişiler tarafından her gün güneşin batışından sonra kılınması gereken namaz olarak nitelendirilmektedir. Bu namaz, 3 rekat farz, 2 rekat sünnet olarak kılınmaktadır. Kişiler namazlarını kıble kısmına doğru kılmalıdırlar ve namaza başlamadan önce niyet edilerek besleme çekilir ve ardından namaza Namazı Şafi Mezhebine Göre Kaç Rekattır?Namazların farz ve sünnetleri İslam inancındaki mezheplere göre farklılık gösterebilme niteliğindedir. Şafi mezhebine göre akşam namazı 3 rekat farz ve 2 rekat sünnet olarak Namazı Kaça Kadar Kılınabilir?Müslümanlık aleminde her namazın belirli saat aralıkları bulunmaktadır. Kişiler bu zaman aralıklarında belirli namazlarını kılarak ibadetlerini yerine getirmiş olurlar. İslam’a göre akşam namazının kılınması için en uygun zaman güneşin batışının ardından gökte oluşan kızıllığın bitimine kadar olan süredir. O vakitlerde namaz kılması mümkün olmayan kişiler ise daha sonradan bu namazın kazasını kılarak ibadetlerini Namazı Ne Kadar Sürer?Akşam namazı bir gün içinde kılınan namazlar arasında oldukça az sayıda rekata sahip namazlardan bir tanesidir bu sebeple kılınması kişinin çok vaktini almamaktadır. Akşam namazını kılmak bir kişinin yaklaşık 15 dakikasını almaktadır. Daha uzun süreyi kapsamaz ve kişi 15 dakika içerisinde ibadetini gerçekleştirmiş olabilir. Akşam Namazı Hemen Mi Kılınmalı?Müslümanlık inancında namazların kılınması için belirlenen en doğru zaman namaz ezanlarının okunduktan sonraki anlardır. Kişi namaz için ezanı bekler ve ardından uygun ortamı hazırlayarak ibadetini gerçekleştirebilir. İslam inancında akşam namazı için en uygun vakit ise akşam güneşin batışından havanın kızıllığının geçip karanlık çökene kadar olan zaman aralığı olarak nitelendirilmektedir. Kişi başına gelmiş herhangi bir engel olmaması durumunda bu zaman aralığında namazını Namazı Ne Kadar Geciktirilebilir?Kişiler namaz vakitleri geldiklerinde ibadetlerini gerçekleştirerek namaz kılmaktadırlar fakat bazı durumlarda kişiler bu namazları gereken vakitlerde kılamazlar ve o anki ibadetlerini ertelemiş olurlar. Bir kişi diğer bir namaz saatine kadar önceki namazını kılabilmektedir. Namaz saatinde namazını kılamayan kişiler daha sonra bu namazın kazasını kılarak ibadetlerini gerçekleştirebilirler. Kaza namazları için herhangi bir zaman aralığı belirtilmemiştir fakat kişi kaza namazına başlamadan önce kaza namazına niyet etmeli ve öyle Namazında Önce Farz Mı Kılınır?Akşam namazı toplamda 5 rekat olarak nitelendirilir. 3 rekatı farzdır ve ilk olarak farz rekatları kılınmaktadır. Kişiler önce 3 rekat farzı tamamladıktan sonra 2 rekat sünneti de tamamlayarak ibadetini bitirmiş Namazı İle Yatsı Namazı Arasında Kerahat Var Mı?Güneşin batış, doğuş ve en tepede olduğu vakitler kerahat vakti olarak adlandırılmaktadır. Müslümanlık inanışına göre ise bu vakitlerde namaz kılınması mekruh olarak kabul edilir. Güneş, akşam namazı vaktinden sonra batmaktadır. Akşam namazı ile yatsı namazı arasındaki zaman diliminde güneşin batış vakti olarak nitelendirilen kerahat vakti olduğu Namazı İle Yatsı Namazı Cem Edilir Mi?Müslümanlık inancına göre her namaz kendi vaktinde kılınmalıdır. Her namazın kendine ait belirli zaman aralıkları mevcuttur bu yüzden kişiler her namazı kendi vaktinde kılarak ibadetlerini gerçekleştirirler. Fakat bazı durumlarda kişi bu iki namazı birleştirerek kılabilmektedirler. Bu durum dini açıdan caiz olarak kabul Namazı Tesbihatı Nasıl Yapılır?Kişiler her vakit namazdan sonra tesbihat yapabilirler. Bu da; Namazdan sonra gerçekleştirilen dua etme ve teşbih çekme ibadetlerine verilen isimdir. Akşam namazından sonra yapılacak tesbihatın faziletleri ise şu şekildedir; Kişi önce selam verir ve ardından dua eder. Okunacak ilk dua Ayet-el Kürsi’dir. Bu dua okunduktan sonra 33 kez Subhanallahi, 33 kez Vel hamdulilahi, 33 kez ise Allah-u Ekber zikirleri okunmaktadır. Sual Kaza namazları nasıl kılınır, sırayla kılmak şart mı? CEVAP Aynen vakit namazı gibi kaza edilir. Kaza namazı kılarken sıra şart değildir. Fakat ne kadar kaza namazı kıldığını hesaplayabilmek için, sıra ile kılmak iyi olur. Sual Sünnetleri kılarken kazaya da niyet ediyoruz. Öğlenin ilk dört sünnetini kılarken ilk kazaya kalan öğlenin farzına, ikindinin sünnetini kılarken ilk kazaya kalan ikindinin farzına, akşamın sünnetini kılarken ilk kazaya kalan akşamın farzını kılmaya diye niyet ediyoruz. Öğlenin sünnetini kılarken akşamın veya yatsının farzına yahut vitre niyet edemez miyiz? CEVAP Fark etmez, hangisine isterseniz niyet edebilirsiniz. Ancak bunun hesabı zor olur. Öğlenin sünnetini kılarken öğlenin farzı, diğerlerinin sünnetlerini kılarken farzları da kılınırsa hesaba lüzum kalmaz. Karışık kılınca, ne kadar kaza borcu kaldı diye hesabı zor olur. Sual Kaza namazları hangi vakitlerde kılınır, hangi vakitlerde kılınmaz? CEVAP Namaz kılması tahrimen mekruh, yani haram olan vakitler üçtür. Bu vakitlerin haricinde her zaman kaza namazı kılınır. Günlük namazların arkasından da kılınır. Kaza namazı için mekruh vakitler a- Sabah güneş doğunca, 50 dakika geçinceye kadar kaza ve nafile namaz kılınmaz. b- Öğleye 20 dakika kalınca, öğleye kadar kaza ve nafile kılınmaz. c- Akşama 45 dakika falan kaldıktan sonra artık o günün ikindisi hariç kaza namazı kılınmaz. Sual Mukim ve seferi iken kazaya kalan namazlar nasıl kılınır? CEVAP Mukimken kazaya kalan farzlar, seferde de dört rekat olarak kılınır. Seferde kazaya kalan farzlar, mukimken kaza edilince, iki rekat olarak kaza edilir. Tam olarak bilinmiyorsa, hepsini dört rekat olarak kaza etmek günah olmaz. Sual Hanefi fukahasının kaza namazları ile ilgili meşhur ve zahirür rivaye olan kavli şudur Kazaya kalmış namazları kılmak nafile kılmaktan daha önemli ve daha münasiptir. Yalnız maruf sünnet ve nafileler bundan müstesnadır. Bunlar nafile niyetiyle kılınır. Fukahanın kavline ne dersiniz? CEVAP Fukahanın kavline kim ne diyebilir ki? Bu hüküm, sadece özürle kazaya kalan namazlar içindir, terk edilen namazlar için değildir. Aynı ifade bizim yazılarımızda da vardı. Böyle söyleyenlerin hatası kasten yapılanla, bir mazeretle kaçırılanı aynı kefeye koymalarından ileri geliyor. Mesela, birinin elinde kırılacak bir şey var, kazara çarpıyor ve onu düşürerek kırıyorsunuz, özür diliyorsunuz. Bir de kasten elinden alıp yere çarpıyorsunuz, sonra da özür diliyorsunuz. O zaman adam demez mi, ne özür dilemesi, kasten yapmadın mı, bunu demezler mi adama? Kasten namazı terk eden kâfir olur diye hadis-i şerif var. Uyuyarak, unutarak yani bir mazeretle kaçırılan namaz başka, günlerce, aylarca hatta yıllarca kasten terk edilen namaz başka. Sual Çok sayıda kaza borcu olan kaza borcunu ödedikten sonra tekrar tertip sahibi olur mu? CEVAP Evet olur. Sual Sünnetler yerine kaza kılan, sadece kazaya niyet etse vaktin sünnetini kılmamış mı olur? CEVAP Hayır vaktin sünnetini de kılmış olur, sadece niyet etme sevabı eksik olur. Bir örnekle açıklayalım Cünüp olan, denize girip çıksa veya denize düşse, ağzına ve burnuna da su girmişse gusletmiş olur. Bu gusülle namaz kılar. Eğer denize girerken gusle de niyet etseydi gusle niyetin sevabına da kavuşurdu. Farzın yanında kaza kılan da, sünneti kılmış olur. Ancak vaktin sünnetine diye de niyet edilirse, niyetten hasıl olacak sevaba da kavuşur. Sual Kaza namazı olmayan da sünnetleri kılarken kazaya da niyet etmeli mi? CEVAP Evet, iyi olur. Bir kimsenin kaza namazı olmasa da, kaza namazı kılmasında mahzur yoktur. Bazı namazlarımız sahih olmamış olabilir. İmam-ı a'zam hazretleri, abdestteki bir müstehabı yapmadığı için kırk yıllık namazını kaza etmiştir. Kaza etme mecburiyeti yoktu. Sual Akşam ve yatsının iki rekat olması gereken sünnetleri kaza kılarken üç rekat olarak kılınıyor bu sünneti değiştirmek olmaz mı? CEVAP Peygamber efendimiz, farzlardan önce veya sonra bir namaz kılardı, o kıldığı için bize sünnet oluyor. Akşam ve yatsıdan sonra iki rekat kıldığı gibi daha fazla da kılmıştır. Mesela altı rekat evvabin namazı kıldığı da olmuştur. Sünnet yerinde kaza kılmakla sünnet de yerine geliyor. Rekatın farklı olması buna mani değildir. Sual Cemaati beklerken kaza namazı kılınır mı yoksa farzı kılıp sonra mı kaza kılmalı? CEVAP Cemaate yetişilebilirse, kaza kılmak iyi olur. Mekruh vakitler hariç her zaman kaza kılınır. Sual Özür ile kaçırılan namazların kazalarını sünnetler yerine kılınca niye sünnet de yerine gelmiş olmuyor? CEVAP Kuşluk namazı, tehıyyet-ül-mescid namazı ve diğer nafile namazlar hakkında Hadis varit olmuş, nafile namazları kılmak da kaza kılmaktan evladır. Çünkü kazayı bir özürle bıraktık. O an ölsek kaza borcu ile ölmüş sayılmayız. Böyle kazaya kalmış namaz, birkaç vakit olur. Fazla olmaz. Sünnet ve bu nafileleri kılmak, kaza kılmaktan evladır. Sünnetle kazayı beraber kılmaya hiç ihtiyaç yoktur. Ama birkaç sene gibi çok kaza borcu olunca bir zaruret doğuyor. Geciktirdikçe günah yazılıyor. Diğer üç mezhebe göre özürle kaçırılan kazalar varken sünnet kılmak haramdır. Özürle kaçırılan kaza da geciktirilmemeli diyorlar. Bunlar da hak mezhep. Kaza namazının önemini anlamalıdır. Sual Camide kaza namazı kılmakta mahzur var mıdır? CEVAP Namazı kazaya bırakmak büyük günahtır. İşlenmiş bir günahı açıklamak da günahtır. Eskiden hiç kimsenin kaza namazı olmazdı. Bu bakımdan kaza kılınca, o namazı terk ettiği anlaşılırdı. Fakat bugün hemen herkesin kaza namazı bulunmaktadır. Camiye müslüman gelir. Müslüman da namaz kılanı ayıplamaz. Bugün kaza namazı kılmak yadırganmaz. Aksine takdir edilir. Hatta "Falanca namaza başlamış, kılmadıklarını da kaza ediyor" diye övülür. Sonra bir insanın hiç kazası olmadığı halde, kaza kılsa mahzuru olmaz. İmam-ı a'zam hazretleri, kazaya kalmış namazı olmadığı halde, senelerce kaza namazı kılmıştır. Bu devirde kaza kılmak ayıplanmadığı için, camide kaza kılmakta da mahzur yoktur. Camide Tehıyyet-ül-mescid gibi çeşitli nafile namazlar da kılınır. Bir kimse, camide herkesten çok namaz kılsa, ne namazı kıldığı nasıl bilinebilir? Akşam namazından sonra evvabin namazı kılınır. Evvabin namazı kılana "Kaza kılıyor", kaza kılana "Evvabin kılıyor" denebilir mi? Nafile namazları kılarken, mesela tehıyyet-ül-mescid namazı kılarken kazaya da niyet edilirse, her ikisi de kılınmış olur. Redd-ül-muhtar Camide kaza kılmak Sual Camide kaza namazı kılmak mekruh olduğuna göre, sünnetleri kılarken kazaya da niyet ettiğimiz için, kaza kıldığımız belli olmuyor, fakat vitir ve akşam namazının kazası belli oluyor. Mekruh oluyor mu? CEVAP Eskiden herkesin kazasının olmadığı veya çok az olduğu dönemlerde, camide kaza kıldığını göstermek mekruhtu, fakat bu zamanda çok kimsenin kazası olduğu için, belli olmasının mahzuru olmaz. Sual Sabah namazını kaçırınca, nasıl olsa kazaya kaldı diye öğleden sonra kılmakta mahzur var mıdır? CEVAP Özürsüz geciktirme günahı pek büyüktür. Öğle vaktine 20 dakika kalıncaya kadar sünneti ile birlikte kaza edilmelidir. Sual Kaza namazı için "ilk veya son" demeden rastgele, "Kazaya kalmış namazımı kılmaya" diye niyet etmek sahih olur mu? CEVAP Hangi namazı kıldığını bilmek farzdır. Bir kimse, öğle vakti Allah için namaz kılmaya diyerek on rekat namaz kılsa, o günkü öğlenin farzını kılmış olmaz. Bugünkü öğle namazının farzı diye niyet etmesi gerekir. Fakat kazaya kalan namaz çok ise, böyle falanca günün kazası diye niyet etmesi mümkün olmayacağı için, ilk kazaya kalan veya son kazaya kalan diyerek niyet etmek sahih olur. Sual Mesela öğle ve ikindiyi kılamayan kimse akşam namazından sonra bu namazları kaza edebilir mi? CEVAP Elbette kaza eder, kaza etmesi farzdır, geciktirmesi haram olur. Sual Şafii’de kaza namazı olanın, sünnet veya nafile kılması haram. Peki sünnet kılmak haram da, namazı kaza etmeyip boş oturmak haram değil midir? CEVAP Namaz iki türlü kazaya kalır. Biri uyku, unutma gibi meşru bir özürle kazaya kalır. Diğeri de özürsüz, kasten kılmamakla kazaya kalır. Uyumak, unutmak gibi meşru özürle kazaya kalmış namazları kılmak farzdır. Acele edilmesi müstehaptır. Fakat terk edilen, yani özürsüz kılınmayan namazları ise acele kılmak farzdır. Kendisinin ve bakmakla mükellef olduğu kimselerin geçimini temin etmek için çalışması gibi zaruri işler dışında, kaza namazı kılması farzdır, boş oturması günah olur. Hatta namazlarını kaza etmeden vaktin sünnetlerini kılması da günah olur. Bunların yerine kaza namazı kılmalıdır! Mugnil muhtaç, Tenvir-ül-kulub, İrşad-ül-ibad Sual 4 rekatlı kazaların son 2 rekatta zammı sure okunmasa da, yine vaktin sünneti kılınmış olur mu? CEVAP Evet olur. Kazası olmayan kimse, sünnetler yerine kaza kılarken, son iki rekatta zammı sure okusa da olur okumasa da. Hiç kazası olmayan, ikindinin sünnetini kılarken, kazaya da niyet etse, kıldığı nafile olur. Ama farzın yanında kıldığı için sünnet sevabına da kavuşur. Sual Kazası olmayan, ahir zuhurun dört rekatında zammı sure okumalı ne demektir? Farzdır, vaciptir, sünnettir gibi bir şey mi? CEVAP Burada okumalı demek, okumak farz, vacip demek değil, okunması iyi olur demektir. Sual Kaza namazı kılarken kamet okunur mu? CEVAP Evet erkekler okur. Sual Erkeklerin kaza namazı kılarken kamet okumaları sünnettir deniyor. Peygamberimiz, kaza namazı kıldı da mı kamet okumak sünnet olsun? CEVAP Evet, Peygamber efendimiz de kaza namazı kılmıştır. Bir savaşta namaz kılma imkanı olmadı, sonradan kaza ettiler. Fakat Peygamber efendimiz, kılmasa bile, eshabına, ümmetine, namazınız kazaya kalınca ikamet okuyun buyurdu. Sabah namazına uyuyarak kalkamayanlar, kamet okuyup okumayacaklarını soruyorlardı. Bir şeyin sünnet olması için onu mutlaka Peygamber efendimizin yapması gerekmez. Yapın diye emretmişse o sünnet olur. Yahut yaparken görüp de men etmemişse, o yine sünnet olur. Ezan okumak da sünnettir. Fakat Peygamber efendimizin ezan okuduğu kitaplarda açıkça yazmıyor. Peygamber efendimiz ezan okumamış bile olsa, ezan okumak sünnet değil, denebilir mi? Hem de İslam’ın şiarı olan bir sünnettir. Sual İkindinin farzından sonra ikindinin sünneti veya nafile namaz kılınmaz. Kaza namazı da kılınmaz mı? CEVAP İkindi namazını kıldıktan sonra kaza kılınır. Akşama 40 dakika kalıncaya kadar kılınır. İkindi geç kılınmışsa, yani akşama 40 dakikadan az kalmışsa artık kaza kılınmaz. Ama ikindi namazı çok geç kalsa da mesela akşama birkaç dakika kalsa da yine kılmak farzdır. Terk edilmesi haram olur. Sual Kaza borcu olmadığı için üçüncü ve dördüncü rekatlarda zammı sure okuması gerekir mi? CEVAP Gerekmez. Çünkü vaktin sünneti yerinde bir namaz kılınmakla sünnet de kılınmış olur. Akşam namazının sünnetini kılarken üç rekat akşam namazının kazasını kılmaya niyet edince de, sünnet kılınmış olur. Kazası olmayan, sünnetleri kılarken kazaya da niyet edince üçüncü ve dördüncü rekatlarda zammı sure okusa da olur, okumasa da. Tâtârhâniye'de, kazaya kalmış namazı olup olmadığını bilemeyenin öğle, ikindi ve yatsının sünnetlerinde zammı sure okuması daha iyi olur buyuruldu. Bu, sünnetleri kılarken kazaya da niyet etmek ve zammı sure okumak daha iyi olur demektir. Uyun-ül-besâir Sual Sünnetleri kılarken kaza namazına da niyet ediyoruz. Ancak bir arkadaş, Yatsının son sünneti iki rekat, akşamın sünneti iki rekat iken bunu üç olarak kılmak sünneti değiştirmek olur, bid’at olur dedi. Üç kılmak sünnete aykırı mıdır? CEVAP Sünnet olan farzın yanında bir namaz kılmaktır, rekat sayısı değildir. Peygamber efendimizin akşam namazından sonra altı rekat namaz kıldığı da olmuştur. Öğlenin son sünnetini dört rekat olarak da kılmıştır. Yatsının farzından sonra çok namaz kıldığı da olmuştur. Tekrar ediyoruz Farzlardan önce veya sonra bir namaz kılmak sünnettir, rekat sayısı değil. Bu bakımdan kaza namazı kılmakla vaktin sünnetini de kılmış oluyoruz. Sünnet de terk edilmiş olmuyor. Sual Dört mezhepte de kılınmayan namazları kaza etmek gerekir mi? CEVAP Evet. Sual Bir başlayışta birkaç günlük veya birkaç vakit kaza kılınınca, hepsine birden bir ezan okumak bir defa tesbih çekmek ve bir defa dua etmek kâfi gelir mi? CEVAP Evet. Sual Kaza kılarken her namazda ikamet okumak gerekir mi? CEVAP Evet. Sual Kaza namazlarını tamamen kılan tertip sahibi olabilir mi? CEVAP Kazası kalmayan tertip sahibi olur. Sual Peş peşe 4-5 vaktin kaza namazını kılacaksanız sabah, öğle, akşam, yatsı, vitir şeklinde sıraya dikkat etmek gerekir mi? CEVAP Hayır sıraya riayet etmek gerekmez. Ancak hesabın kolay olması için, ne kadar kaza kıldığımızı bilmek için sıra ile kılmak iyi olur. Sual Geçmişte seferi iken kazaya kalmış olan namazlarımı bilmiyorum bunların kazası nasıl olur? CEVAP Bilinmeyince mukim olarak kılmakta mahzur yoktur. Sual Kaza namazlarını tamamlamadan vefat eden kişilerin ahirette hali ne olur? CEVAP Eğer samimi olarak kazaya başlamışsa, o zaman affa uğrayabilir, şefaatle affedilebilir veya ölünce iskat yaparlar, iskat sayesinde affa uğrayabilir yahut ahirette cezasını çeker ama bu daha az ihtimaldir. Çünkü kılmak için çalışmış ama bitiremeden ömrü kâfi gelmemiş. Hiç kılmayanların hâli kötü olur. Sual Sünnet kılarken kazaya da, niyet edilerek kılınan namaz fâsid olsa, bu namazı yeniden kılmak vacib olur mu? CEVAP Evet. Sual Namazı bir iş sebebiyle kazaya bırakmak günah mıdır? CEVAP Farz namazı, özrü olmadan kazaya bırakmak haramdır. Bu günah kaza edince affolmaz. Kaza ettikten sonra, ayrıca tevbe etmek de gerekir. Kaza edince, yalnız namazı kılmamak günahı affolur. Kaza kılmadan tevbe edilince, terk günahı affolmadığı gibi, tehir günahı da affolmaz. Zira tevbenin kabul olması için, günahtan sıyrılmak şarttır. Dürr-ül-muhtar Sual Çok kaza borcum var. Fıkıh bilgilerini öğrenmek için de Tam İlmihali okuyorum. Hiç vakit kaybetmeden kazaları ödemeye mi çalışmalı, yoksa fıkıh bilgilerini mi öğrenmeli? CEVAP Kitap okumadan yani fıkıh bilgilerini öğrenmeden yanlış namaz kılarsanız ne olacak? Kitaptan fedakârlık olmaz, yani kitap okumak lazım. Kazaları da kılmaya devam edilir. Sual Doğru dürüst kılamadığım namazlarım olmuştur. Şimdi bunları kaza etmem lazım mı? CEVAP İmam-ı a’zam hazretleri kırk senelik namazını kaza etmiştir. Halbuki bir yanlışlığı da yoktu. Hep kaza namazı kılmak iyi olur. Sual Namaz ve oruç kazalarının sayısını tam bilmeyen nasıl hesaplar? CEVAP Zannı galibe göre hesaplar. Bayılanın namazı Sual Deliren veya herhangi bir sebeple bayılan kimse, bu esnada kılamadığı namazlarını, iyi olunca kaza eder mi? CEVAP Deliren veya hastalık gibi elde olmayan bir sebeple bayılan kimse, 24 saatte ayılmazsa, iyi olunca namazlarını kaza etmez. Yani bu kimse, beş vakitten fazla namazını kılamazsa, hiç birini kaza etmez. Beşten az olursa kaza eder. Uyuşturucu, ilaç, narkoz gibi sebeplerle bayılan kimse ise, ne kadar baygın kalırsa kalsın, kılamadığı bütün namazlarını kaza eder. Kaza borcuyla ölen Sual Bir kimse, bir an önce bitirebilmek için, kaza namazlarını, elinden geldiği kadar kılmaya çalışsa, fakat kazalarını bitiremeden ölse, borçlu olarak mı ölmüş olur? CEVAP Kaza namazlarını bitirmek niyetinde olduğu için, niyetine karşılık olarak, bütün kaza borçları affedilir. Bunun gibi, bir kâfir imana gelse, küfrüne tevbe edince, yani artık küfre girmeyeceğine karar verince, bu niyetine karşılık olarak, günahlarının hepsi affedilir. Bid'at ehli de, ölene kadar bid'atinden vazgeçerse, onun da günahları affolur. İ. Ahlakı İade etmek Sual S. Ebediyye’nin kaza namazı bahsinde, Bir namazı vakti içinde tekrar kılmaya iade denir derken, özür bahsinde, Namaz vakti çıktıktan sonra, sonraki namaz vakti içinde özrü durursa, önceki namazını iade eder deniyor. Öbür vakitte kılınca kaza olmuyor mu? CEVAP Bir namazı kıldıktan sonra, herhangi bir sebeple tekrar kılmaya iade denir. Bu, genelde vaktin içinde olur. Özür hâli müstesnadır. Mesela, Hanefî mezhebine göre, öğle namazı vaktinde özrü başlayan, vaktin sonuna kadar bekler ve namazını kılar. İkindi vakti özrü durursa, öğleyi tekrar kılması gerekir. Buna da iade denir. Namazı vaktinde kılmıştı, kazaya bırakmamıştı, ama özrü olduğu için özürlü kılmıştı. Öğle vakti çıktıktan sonra kesilince, özürlü olmadığı anlaşıldığından namazını iade etmesi gerekir. Böyle durumlarda Mâlikî mezhebi taklit edilirse, namaz sahih olur, iade etmeye gerek kalmaz. İki farzı bir araya getirmek Sual Peygamberimiz, İki farz namazı bir araya getirmek, büyük günahtır buyurduğu için, vaktin farzını kılarken kaza da kılmak haramdır. İki farz bir araya getirilmiş oluyor diyorlar. Böyle bir şey var mıdır? CEVAP Hayır, yoktur. Hadis-i şerif yanlış anlaşıldığı için böyle söyleniyor. Hadis-i şerifte kaza kılmak haram denmiyor, iki farzı bir araya getirmek yani namazı kazaya bırakmak büyük günahtır deniyor. Mesela, ikindi namazını mazeretsiz akşama 5–10 dakika kalıncaya kadar geciktirmek haramdır; ama bir dakika kalsa bile, hemen kılınması farzdır. Bunun gibi, akşam namazını vaktinde kılmayıp, yatsı vakti girinceye kadar geciktirmek de haramdır. Yatsı vakti girince, akşamı da, yatsıyı da kılmak farzdır. Yani kılmayıp da, iki farzı bir araya getirmek haramsa da, kılınmaları yine farzdır. Uyuyakalmak Sual Uyuyakalmak özür müdür? CEVAP Tedbirsiz uyumak özür olmaz. Ya saati kuracaksınız veya birine tembih edeceksiniz. Erken yatacaksınız. Aldığınız bütün tedbirlere rağmen uyuyakalırsanız, o zaman özür olur. Kazası olmayanın nâfile kılması Sual Kaza namazı borcu olmayanın, Kuşluk, Evvabin ve Teheccüd kılınan vakitlerde, dört rekâtlı kaza namazı kılarken, son iki rekâtında zamm-ı sûre okuması gerekir mi? Okumazsa vacibi terk etmiş olur mu? CEVAP Peygamber efendimiz, farzlarla beraber veya başka zamanlarda nâfile namaz kılardı. O, bu vakitlerde namaz kıldığı için bu namazlar bize sünnet olmuştur. Bu sünnet namazlar, revatib ve regaib diye ikiye ayrılır. Revatib, farzlardan önce veya sonra kılınan, müekked ve gayr-ı müekked sünnetlerdir. Regaib ise, Kuşluk, Teheccüd ve Evvabin gibi diğer sünnet namazlardır. Gerek revatib ve gerekse regaib sünnetlerin yerinde kaza kılınınca, bu sünnetler de kılınmış oluyor. Bu sünnetlere de niyet edince, ayrıca niyet sevabı da alınıyor. Farzların son iki rekâtında zamm-ı sûre okumak gerekmez. Okunsa da mahzuru olmaz. Ancak Kuşluk ve Teheccüd namazları en fazla 12 rekât olduğu için 12 rekâttan fazla kaza namazı kılınacaksa ve dört rekâtlı farzlar kaza edilecekse, kaza namazı olmayan kimse, son iki rekâtında zamm-ı sûre okumalıdır. Kaza namazı olanın ise okuması gerekmez. Tertibin düşmesi Sual Tertip sahibi bir kimse, gece kılarım diye yatsıyı kılmadan yatsa, uyanınca güneş doğmasına az bir zaman kalsa, yatsıyı kaza edince güneş doğacağını, sabahı kılamayacağını anlasa, yatsıyı mı kaza eder, yoksa sabahı mı kılar? CEVAP Vaktin dar olması tertibi düşürür. Yani sabahı kılar, yatsıyı kuşluk vaktinde kaza eder. Vaktin dar olması, kazayı kıldıktan sonra, edaya vaktin kalmaması, demektir. Hindiyye Kaza kılmak gereken bazı yerler Sual S. Ebediyye’de, Özrü yokken kılmadan vakit çıkarsa, büyük günah olur. Özrü olanın da, olmayanın da, vaktinde kılmadığı namazı, vakti çıktıktan sonra kaza etmeleri farz olur. Çocuk baliğ olunca, kâfir veya mürted Müslüman olunca, kadın temizlenince, deli ve baygın şifa bulunca, uykuda olan uyanınca da böyledir deniyor. Bu kısmı anlayamadık. CEVAP Burada, namaz özürle veya özürsüz kazaya kalırsa, kaza etmek gerektiği bildiriliyor. Birer birer açıklayalım Çocuk baliğ olunca Bir çocuk, geceleyin uyurken ilk defa ihtilam olsa, büluğa ermiş olur. Sabah kalkınca gusledip, kılamadığı yatsı namazını kaza etmesi farz olur. Kâfir veya mürted Müslüman olunca Kâfir veya mürted, akşam vakti Müslüman olmuşsa, hemen o günkü akşamı kılması gerekir. Kılmayıp yatsı vakti girmişse, akşamı kaza etmesi farz olur. Kadın temizlenince Kadın, akşam vakti yatsıya doğru hayzdan temizlenince, yıkanıp kılamadan akşam vakti çıksa, akşamı kaza etmesi farz olur. Deli ve baygın şifa bulunca Deli, akşam vakti akıllansa, akşam kılmadan yatsı vakti girse, akşamı kaza etmesi farz olur. Bir kimse, akşam vakti bayılsa, yatsı vakti ayılsa, akşamı kaza etmesi gerekir. Uykuda olan uyanınca Bir kimse, akşamı kılmadan uyusa, uyanınca yatsı vakti olduğunu görse, akşamı kaza etmesi farz olur. Namazdaki sünnetler Sual Fıkıh kitaplarında, kaza namazı borcu olanın sünnet ve nafile namazlarının kabul olmayacağı bildirildiğine göre, bir an önce kazaları bitirebilmek için, namaz içindeki sünnetleri mesela Sübhaneke’yi, rükû ve secde tesbihlerini, Salli ve Barik’leri okumadan namaz kılmak caiz olur mu? CEVAP Hayır, caiz olmaz. Namaz, farzıyla, vacibiyle, sünnetiyle namazdır. Namazın içindeki sünnetleri terk etmek mekruh olur, yani namazın sevabı noksanlaşır. Vaktin farzını veya kaza namazı kılarken de namazın içindeki sünnetler terk edilmez. Kazası olmayan Sual Hiç kaza namazı olmayan kimse, öğlenin sünnetini kılarken, İlk kazaya kalmış öğlenin farzını kılmaya diye de niyet etse, eda niyetiyle kaza, kaza niyetiyle eda caiz olduğuna göre, yani kaza borcu olmadığı için, bu kimse, o günkü öğlenin farzını kılmış sayılır mı? CEVAP Hayır. Kazası yoksa, kıldığı nafile olur. Sünnet yerinde kılındığı için vaktin yani öğlenin sünneti de kılınmış olur. Mekruh vakitte kaza Sual Namaz kılmanın mekruh olduğu üç vakitte, kaza namazı kılmak caiz midir? CEVAP Tertip sahibi olmayanların, bu vakitlerde kaza kılması mekruhtur. Tertip sahibi olanların ise, kılmadığı namazı kaza etmesi mekruh değildir. Redd-ül-muhtar Hâlis niyetin önemi Sual Ömrü küfür veya bid’at içinde geçen kimse, tevbe edip salih kimse olduktan hemen sonra ölse, bu kimse hiç bir ibadeti olmadığı halde Cennete girebilir mi? Bunun gibi, bir Müslüman, tevbe edip, kılmadığı namazları kaza etmeye niyet etse, kaza kılmaya başlar başlamaz ölse, bu hâlis niyetinden dolayı kaza borçları affolur mu? CEVAP Terk edilmiş namazların tevbelerinin sahih olması için, bunları kaza etmek lazımdır. Hâlisane tevbe edip, kaza namazlarını kılmaya başlayan kimse, ölünceye kadar kaza kılmaya niyet etmiş demektir. Namazlarını kaza etmeden ölecek olursa, bu hâlis niyetine karşılık olarak bütün kaza borçları affolur. Bunun gibi, imana gelen bir kâfir ve bid’at ehli de, küfrüne ve bozuk inanışlarına tevbe edince, küfür ve bid’at inanışlarına ve bu zamandaki bozuk işlerini yapmamaya niyet etmiş demektir. Bu hâlis niyetine karşılık olarak, bunların hepsi affolur. İslam Ahlakı Sabahın kazası Sual Sabah namazı kazaya kalsa, öğleye kadar sünnetiyle birlikte kaza ederken, buna kaza diye mi niyet edilir? CEVAP Elbette, kazaya kalınca kaza diye niyet edilir. Yeni bir vakit girmese de, vaktinden sonraya kaldığı için kaza diye niyet edilir. Bugünkü sabah namazının farzını veya sünnetini kılmaya dense de, o günkü kılınmayan sabah namazının farzı ve sünneti kaza edilmiş olur. Sabah namazının vakti Sual Bir arkadaş, sabah namazı vaktinin, takvimde Güneş yazılan yerde başladığını ve İşrak vaktine kadar kılınabileceğini zannettiği için, sabah namazını yıllardır hep güneş doğar doğmaz kılıyormuş. Mekruh vakitte kıldığı için bu namazlar sahih olmadığı gibi kaza yerine de geçmiyor, değil mi? CEVAP Evet, sabah namazı yerine geçmediği gibi, kaza namazı yerine de geçmez. O namazları, mekruh vakitler dışında kaza etmek gerekir. Sabah namazı, güneş doğana kadar kılınır. Bu vakte kadar kılınmamışsa, artık kazaya kalır. İşrak vaktine kadar kazası da kılınmaz. İşrak vaktinden sonra, sünnetiyle beraber kazası kılınır. Kaza namazı kılmak Sual Kaza namazı kılarken, İlk kazaya kalan veya Son kazaya kalan demek gerekiyormuş. Ben bilmeden, hep Kazaya kalan … namazımı kılmaya diye niyet ediyordum. Bu kıldıklarım sahih olmadı mı? CEVAP Sahih olmuştur. Dürr-ül muhtar Bundan sonra kaza ederken ilk kazaya kalan diye niyet etmelidir. Kazası çok olan Sual Kazası çok olanın, bir an önce kazaları bitirebilmesi için caiz olacak kadar çok kısa sûre ve âyetleri Mesela Asr ve Kevser sûresini ve Rabbena âtina…, Rabbenağfirlî… gibi âyetleri okuması caiz mi? CEVAP Mahzuru olmaz. Kazası veya acele işi de olmayan kimsenin üç kısa âyetten fazla okuması iyi olur. Huzurda çok kalmaya çalışmanın faydası da çoktur. Hadis-i şerifte, namazda kıyamda uzun sûre veya âyet okumanın, ölüm anındaki şiddeti azaltacağı bildirilmiştir. Mekruh vakit girse Sual Kaza namazına başlansa, ikinci veya üçüncü rekâtında mekruh vakit girse, mahzuru olur mu? CEVAP Namaz bâtıl olur. Redd-ül muhtar Demek ki kaza namazını mekruh vakte bırakmamalıdır. Borçlunun et yemesi Sual Farza önem vermeyip hep nafilelerle meşgul olan, mekruh olduğuna önem vermeden cemaatle nafile namaz kıldıran bir hoca, “Kaza borcu olan, nafile namaz kılmasın” demek, “Kasaba borcu olan et yemesin” demek gibi yanlış bir sözdür diyor. Böyle konuşması uygun mudur? CEVAP Asla uygun değildir. Bu söz, hadis-i şeriflere ve fıkhî hükümlere zıttır. Hoca denilen kimsenin çok cahil ve fıkıh ilminden habersiz olduğu anlaşılıyor. Çünkü namazı fevt etmekle, terk etmenin hükmünün ayrı olduğunu bilmiyor. Hadis-i şerifde buyuruldu ki Allah'ın, kullara borç olarak yüklediği dört şeyden biri farz namazdır. [Beyhekî] Faite bile olsa, faite varken de, kaza kılmak caizdir. Terk edilmişse, o zaman farzı daha geciktirmek asla caiz olmaz. “Kaza borcu olan, nafile namaz kılmasın” demek, “Kasaba borcu olan et yemesin” demek gibi yanlış bir sözdür denmekle, Resulullah yalanlandığı gibi, İslam âlimleriyle de alay edilmiş oluyor. Böyle bir sözü, dinini bilen hiçbir Müslüman söyleyemez. Kasaba borcu olan et veya muz gibi lüks gıdalar yerse ne olur? Bu da, ayrı bir fıkhî hükümdür. Zamane hocaları bunları bilemiyorlar. Bilemedikleri için de, Resulullah'ın sözlerini tekzip edecek kadar saçmalıyorlar. Bu konuda dinimizin hükmü nedir? Namaz, oruç gibi Allah borcu önemli olduğu gibi, kul borcu da, çok önemlidir. Bir hadis-i şerif meali şöyledir Borcunu ödemeyen, Cennete giremez. [Nesai] Kasaba borcu varken, borcunu ödemeyip et veya pahalı gıdalar yiyen birinci hadis-i şerife göre, zulüm işlemiş olur, zulüm ise haramdır. İkinci hadis-i şerife göre ise borcunu ödemedikçe Cennete giremez. Görüldüğü gibi, kasaba borcunu vermeyip et yiyen kimse zulmetmiş, Cennete giremez hâle gelmiş olur. Önce borcunu ödemesi lazımdır. Kul borcunu hafife almak da, çok tehlikelidir. Kul borcu ödenmedikçe Cennete girilmez. Bunun için, kasaba, manava borcu varken, lüks gıdalar yemek ve lüks eşya kullanmak caiz olmaz. Demek ki, kasaba, bakkala borcu olan pastırma yiyemediği gibi, yağlı veya sirkeli yemek de yiyemiyor. Yerse ne olur? Buralara olan borcu ödenmiş olmaz. Bunun gibi, kazası varken nafile kılanın da, kazaları ödenmiş olmaz. Borçları varken, onları ödemeden gereksiz pahalı şeyler alıp borçlanmak akıl kârı mıdır? İmam-ı Rabbani hazretlerinin bildirdiği gibi, şeytan, zamane hocalarına, nafile namazları, farzlara tercih ettiriyor, kaza kıldırtmayıp nafileyi teşvik ettiriyor. Bu hüküm, sadece zekât ve farz namaz borcu için değil, bütün farzlar için geçerlidir. Farz borçları varken, nafile namaz kılınmadığı gibi, zekât borcu varken nafile sadaka da verilmez. Farz olan Ramazan orucu da böyledir. Hak borcu gibi, kul borcunun önemini bildiren hadis-i şeriflerden bazıları şöyledir Allaha yemin ederim ki, bir kimse, Allah yolunda şehit edildikten sonra diriltilse, sonra yine şehit edilip yine diriltilse ve üçüncü defa da, borç olduğu hâlde, yine şehit edilse, borcunu ödeyinceye kadar Cennete giremez. [Nesai] Üç kere şehit olsa da, yine kul borcu affolmuyor. Büyük günahların en büyüğü, karşılık bırakmadan borçlu ölmektir. [Buhârî] Borçlu ölüp büyük günaha girmemek için, kasaba olan borcu ödemeli, borç bitinceye kadar da et yememeli. Âhirette borçlunun sevabından alınıp alacaklıya verilir. Eğer sevabı yoksa, alacaklının günahları borçluya yüklenir. [Hâkim, Taberanî] Borçlu ölmenin ne kadar tehlikeli olduğu bu hadis-i şerifte de bildiriliyor. Borçlu ölmek küfür değildir. Çok büyük günah ki, Resulullah efendimiz, borçlunun cenaze namazını kılmıyor. Asr-ı saadette olduğu gibi, daha sonra gelen Müslümanların da namaz borçları yoktu. Namaz asla terk edilmezdi. Bir özürle kaçırılırsa ilk fırsatta kaza edilirdi. Bir vakit namazı özürsüz kazaya bırakmak, ekber-i kebairdir yani çok büyük günahtır. Hattâ Namazı özürsüz terk eden kâfir olur diyen âlimler de vardır. Yani namaz borcu, çok önemlidir. Sünnetle, nafileyle meşgul olup kazasını mazeretsiz tehir etmek büyük günahtır. Teheccüd, kuşluk, tesbih namazını kılmayanlar için, hiçbir ceza bildirilmemiştir. Farz borcu varken nafilelerle meşgul olana, İslam âlimlerinin ahmak dediği yukarıda bildirilmişti. Sadece Hanefî mezhebinde değil, diğer üç hak mezhepte de, kazası olan nafilelerle meşgul olamaz. El-fıkh-ü alel-mezahib-il-erbea Rekât sayısı önemli mi? Sual Kazası olan bir kimsenin, geceleyin, bir saat uzun sûre okuyarak iki rekât namaz kılması mı daha sevabdır, yoksa iki rekâtta bir selam vererek 30 rekât namaz kılması mı daha sevabdır? Yani birinde iki rekât kılınıyor, bir saat huzurda kalınıyor, diğerinde bir saat içinde 30 rekât kılınıyor. Huzurda kalma vakti, ibadet etme zamanı aynıdır. Sevab yönüyle farklı olur mu? CEVAP Kaza namazı olan, huzurda çok uzun kalsa da, iki rekât kılmışsa, sadece iki rekât kaza namazı kılmış olur. Kadir gecesinde kıldığı namaz da böyledir. İki rekât kıldığı kaza namazı, iki rekât borcunu öder. Kadir gecesinde kılındığı için çok sevab alınması ayrıdır. Onun için kazası çok olan, kısa sûre okuyarak bir saatte ne kadar çok rekât namaz kılarsa o kadar iyidir. Kazası olan nafile namaz kılmamalı. Çünkü bir kimse, yıllarca nafile namaz kılsa, iki rekât farz namaz sevabına kavuşamaz. Bu konuda İmam-ı Rabbanî hazretleri, Farzın yanında, nafile ve sünnet, deniz yanında damla bile değildir buyuruyor. İki rekât namazda bir iftitah tekbiri ile dört secde varken, 30 rekât kılınca, 30 kere iftitah tekbiri ile 120 kere secde yapılıyor. Kulun, Allah'a en yakın olduğu zaman, secdede olduğu anlardır. Secdenin çok yapılması bu bakımından daha iyi olur. Gece namazlarında secdeyi çok yapmak daha sevabdır. Rebia İbni Ka'b hazretleri anlatır Bir iş için Resulullah Efendimize gitmiştim. Bana, Bir isteğin var mı? diye sorunca, ben de, Ya Resulallah seninle birlikte Cennette olmak istiyorum dedim. Başka bir şey istemiyor musun? buyurunca, Ben bunu istiyorum dedim. Öyleyse çok secde ederek [Cennete girmen için] bana yardımcı ol! buyurdu. Müslim Kaza etmeden kaza yapmak Sual Şehirlerarası otobüste giderken, yolcunun biri, şoföre yaklaşıp, Kaptan abi, namaz vakti geçiyor. Uygun bir yerde dur da namazımı kılayım der. Şoför, Yolda namaz mı kılınır? Evine gidince kaza edersin diye cevap verir. Yolcu, İyi, ama ben eve gidip kaza etmeden sen kaza edersen ne olacak? der. Yolcunun şoföre verdiği cevap uygun değil mi? CEVAP Şoför kaza yapmasa, yolcu, namazını kılmayıp evinde kaza etmiş olsa da, namazını kazaya bıraktığı için büyük günah işlemiş olur. Yolcunun, şoföre, Sen gidersen git, beni indir, ben namazımı kazaya bırakamam demesi lazımdı. Bunun gibi, Ben emekli olunca, kazalarımı kılarım diyen kişiye, Emekli olacağın garanti mi? diye cevap vermek de yanlıştır. Emekli olacağı garanti olsa da, namazlarını kazaya bırakması çok büyük günahtır. Emekli olacağın garanti mi? denince, Namazı kaza edebilme imkânı varsa, namazı kazaya bırakmanın mahzuru olmaz gibi bir mâna anlaşılabilir. Böyle düşüncelere fırsat vermemelidir. Kazayı gizli mi kılmalı? Sual Fıkıh kitaplarında, Kaza kıldığını başkasına bildirmemeli, çünkü namazı kaçırmak günahtır. Günahı gizlemek gerekir. Vitir namazı insanların yanında kaza edilirse, vitri kazaya bıraktığını başkaları anlayıp da, ayıplamasın diye, Kunut tekbirinde elleri kulaklara kaldırma sünneti terk edilmeli, yani eller kaldırılmamalıdır deniyor. Bu hüküm günümüzde de geçerli midir? CEVAP Günahı gizlemek her devirde geçerlidir. Ancak günümüzde, kaza namazı kılan ayıplanmaz. Hattâ Maşallah, namaza başlamış, kazalarını da kılıyor diye takdir edilir. Vitri de kaza etmek ayıplanmaz. Onun için günümüzde sünneti terk etmeyi gerektirecek geçerli bir sebep yoktur. Bozulan sünneti kaza Sual Öğlenin dört rekâtlı müekked sünnetini bir rekât kıldıktan sonra bir mazeretle bozan, yalnız iki rekât olarak kaza eder deniyor. Doğru mudur? CEVAP Evet, iki rekât kaza eder. İbni Âbidin Dört rekât olarak kaza eder diyen âlimler de vardır. Kaza namazı borçlarının ödenmesi Sual S. Ebediyye’de, haram işlemeyen, haram işleyeni o haramdan kurtaran, ona bir farzı öğreten, ona Ehl-i sünnete uygun bir kitap veren ve kaza namazı kılmaya devam eden kimsenin, kaza namazı borçlarının ödeneceği yazılı imiş. Bu, doğru mudur? CEVAP Evet, doğrudur. O kısım özetle şöyledir Kaza namazı kılan ve haram işlemekle meşhur olmayan bir kimse, bir Müslümana, bir farzı öğretirse, namazlarını kazaya bırakma azabından kurtulur. Bu kimse, haram işleyenlere Ehl-i sünnet âliminin yazmış olduğu doğru bir din kitabı vererek, haram işlemesine mâni olursa, bütün günahları affolduğu gibi kaza borçları da affolur. Burada şunların önemi vurgulanmaktadır 1- Namazlarını kazaya bıraktığı için pişman olup kaza namazı kılmaya başlamak. 2- Haramlardan sakınmak, 3- Birine bir farz öğretmek, bir haram işlemesine mâni olmak ve ona Ehl-i sünnet âlimlerinin yazdığı bir kitap vermek. Bunları yapanın bütün günahları affolmaktadır. Sünnetler kaza edilmez Sual Namazın sünnetlerini kaza etmek gerekir mi? Kaza edersek vaktinde kılma sevabını alır mıyız? CEVAP Hanefî mezhebinin âlimleri, söz birliği ile buyuruyorlar ki Sünnetler, yalnız vaktinde kılınır. Kılınmazsa, kaza edilmeleri emredilmedi. Sabah namazının sünneti vacibe yakın olduğundan, o gün öğleden önce farzıyla birlikte kaza edilir. Diğer sünnetler ise, hiçbir zaman kaza edilmez. Kaza edilirse, sünnet değil, nâfile sevabına kavuşulur. S. Ebediyye Bir de öğlenin ilk sünneti, farzdan önce kılınamamışsa, farzdan sonra kılınır. Yatsının ilk sünneti de farzdan önce kılınamamışsa, farzından sonra kılınabilir. Kaza namazını sesli kılmak Sual Kazaya kalan sabah, akşam ve yatsı namazlarının farzlarını erkeklerin gündüz kaza ederken, açıktan okumaları caiz midir? CEVAP Hindiyye’de caiz olduğu, İbni Âbidin'de ise caiz olmadığı yazılıdır. Böyle durumlarda, açıktan kaza edince tevbe de etmelidir Sual Vaktinde kılınmayan, kazaya kalan namazlar kaza edilince, vaktinde kılmama günahından da kurtulmuş olunur mu? Cevap Konu ile alakalı olarak Dürr-ül-muhtârda, buyuruluyor ki “Farz namazı, özürsüz yani İslâmiyetin gösterdiği bir sebep olmadan vaktinden sonra kılmak, büyük günahtır. Bu günah, yalnız o namazı kaza edince affolmuyor. Namazı kaza ettikten sonra, ayrıca tevbe veya haccetmek de lazımdır. Kaza edince, yalnız namazı kılmamak günahı affolur. Kaza etmeden, tevbe edilince, terk günahı affolmadığı gibi, geciktirme günahı da affolmaz. Çünkü, tevbenin kabul olması için, günahtan sıyrılmak Gayr-i müslim memlekette Müslüman olan bir kimse, namaz kılma emrini duymasa, bu sebeple Müslüman olduktan sonra kılmadığı namazları, namazın emir olduğunu öğrenince kaza etmesi gerekir mi? Cevap Gayr-i müslim bir memlekette imana gelen, Müslüman olan bir kimse, farz olduğunu işitinceye kadar, kılmadığı namazları kaza etmez. Müslüman iken, İslâmiyetten çıkan kimse de, yeniden imana gelince, imanını kaybetmeden önce kıldığı ve mürted iken kılmadığı namazları, tutmadığı oruçları kaza etmez. Fakat, böyle olan kimsenin tekrar hacca gitmesi lazım olur. Mürted olmadan önce yapmadığı farzları kaza eder. Çünkü, Müslümanın farzları yapmaması büyük günahtır. Mürted olunca, günahları Bir kimse, sağlamken kılamadığı namazları, hasta iken kaza edebilir mi ve kılmadığı namazlar yerine sadaka vererek, hayır yaparak, bu borçtan kurtulabilir mi? Cevap Bir kimse, özürsüz, sağlam iken kılamadığı, kazaya kalan namazlarını, hasta ve özürlü iken de kaza edebilir. Sadaka vermek ve herhangi hayırlı bir iş yapmak, kaza namazı yerine geçmez ve bunları yapmakla kaza namazı borcu ödenmiş Bir kimsenin, kazaya kalan namazlarını, herkese göstererek veya bildirerek kılması uygun olur mu? Cevap Kaza namazı borcu olan, kaza namazı kıldığını başkasına bildirmemelidir. Çünkü, namazı kaçırmak, vaktinde kılmamak günahtır. Günahı ise gizlemek Hasta olup namazını kılamayan kimse, eğer iyi olamazsa, kılamadığı namazlar için kefaret yapılmasını vasiyet edebilir mi? Cevap Namazlarını ima ile dahi kılması mümkün iken, kılmadan ölüm haline gelen kimsenin, namazlarının kefareti yapılması için vasiyet etmesi lazımdır. Namaz kefareti, her vakit namaz için, bir Müslüman fakire yarım sâ' yani binyediyüzelli gram buğday vermektir. Bunu, vasiyet ettiği kimse veya varisi verir. Vasiyet edenin bıraktığı malın üçte birinden verilmesi lazımdır. Ölürken vasiyet etmedi ise, kimsenin vermesi lazım Ölen kimsenin kılmadığı namazları, geride kalan evlatları, yakınları kaza ederek kılabilirler mi? Cevap Meyyitin borçlu olduğu namazları, oruçları, varislerin ve herhangi bir kimsenin kaza etmesi caiz değildir. Fakat, nafile namaz kılıp, oruç tutup, sevabını meyyitin ruhuna hediye etmek caizdir ve iyi Ölüm hastasının kılamadığı namazlar ve tutamadığı oruçlar için fidye verilebilir mi? Cevap Ölüm hastasının, kılmadığı namazların fidyesini vermesi caiz değildir. Oruç tutamayacak kadar ihtiyar, yaşlı olanın, tutamadığı oruçların fidyesini vermesi caizdir. Çünkü hastanın, namazlarını başı ile ima ederek de kılması lazımdır. Böyle ima ile bir günden fazla namaz kılamayacak hastanın, kılamadığı namazları affolur. İyi olursa, bunları kaza etmesi lazım gelmez. Tutamadığı oruçları, iyi olunca tutması lazımdır. İyi olmayıp, vefat ederse, bu oruçları da affolur. Soru Sabah namazının güneş doğduktan ve kerahet vakti çıktıktan sonraki bir zamanda kılarken nasıl niyet edilir? Bu namaz kazaya mı kalmıştır? Cevap Değerli kardeşimiz, Namazın farzlarından birisi de vaktinde kılmaktır. Bu bakımdan vaktinde kılınmayan namazlar kazaya kalmış olur. Namazı kazaya bırakmak ise insanı mesul eder. Kazaya kalan namazın kazasını kılmakla birlikte, ayrıca tövbe istiğfarda bulunmak ve bir daha namazı kazaya bırakmamaya dikkat etmek gerekir. Sabah namazı vaktinden sonraki bir zamanda kılınırsa kaza edilir. O günün sabah namazı öğleye kadar kaza edildiği takdirde hem farzını ve hem de sünnetini kaza ederiz. Kaza namazları, ne şekilde kazaya kalmış ise aynı şekilde kılınacaktır. Sabah iki, öğle dört, ikindi dört, akşam üç, yatsı dört ve vitir üç rekât olarak kaza edilir. Her namaz için belirli bir zaman veya mekân tayin edilmez. Yani “ikindi namazının kazası ikindi vaktinde kılınır” diye bir sınır yoktur. İstediğiniz zamanda kılınabilir. Fakat kerahet dediğimiz zamanlarda kılınmamasına dikkat edilir. Bu vakitler de güneş doğduktan 45 dk sonraya, Güneş batmadan 45 dk. önceye kadar ve Güneş tam tepede olduğu zaman öğleye 30 dk. kala namaz kılınması hoş görülmemiştir. Geçmiş Namazların Kazası Farz bir namazı vaktinde kılmaya eda, vakti geçtikten sonra kılmaya kaza, bozulan bir namazı tekrar kılmaya da iade denir. Bir namaz ya bile bile kasden kılınmayıp kazaya bırakılır veya bir özürden dolayı kazaya kalır. Bir vakit namazı kasdî olarak kılmayıp kazaya bırakmak büyük bir günahtır. Böyle bir hareketten uzak durmalıdır. Bu çeşit bir hatanın işlenmesi durumunda bir an önce kaza edilmeli, borçtan kurtulmalıdır. Çünkü ölümün ne zaman gelip çatacağı belli olmaz. Ölüm gelip de hazırlıksız yakalarsa âhirete borçlu olarak gidilmiş olur. Bu şekilde kılınmayan bir namaz her ne kadar kaza edilmekle borçtan kurtulunmuş olunsa da, işlenen günah için ayrıca tövbe istiğfar edip, Allah’tan af dikmek lâzımdır. Bunun için hem kaza, hem de tövbe edilmelidir. Unutmak, uyku veya meşru bir mazeretten dolayı vaktinde kılınamayan namazlar da hatırlandığı veya meşru özür geçtikten sonra fazla vakit geçirmeden kaza edilmelidir. Bazı özürler vardır ki, bu hallerde kılınmayan namazlar daha sonra kaza edilmezler. Kadınların âdet ve lohusalık hali, beş vakit devam eden sara veya cinnet hali bu çeşit özürlerdendir. Zaten âdet gören ve lohusa olan kadının namaz kılması caiz olmayıp haramdır. Vakti içinde kılınmayan beş vakit namazın kazası farz, vitir namazının kazası vacip, sünnetin kazası da sünnettir. Kazası farz olan sünnet yalnız sabah namazının sünnetidir. Günün sabah namazı kazaya kalmış ise öğleye kadar kılınınca farzıyla birlikte sünneti de kaza edilir. Öğleden sonraya kalınca sünnet kılınmaz, sadece farz kaza edilir. Zamanında kılınamayan bazı vakit sünnetleri de daha sonra kılınarak kaza edilir. Meselâ, cemaate yetişmek için öğle namazının ilk sünneti kılınamadığı takdirde, farzı kılıp iki rekât sünnetten sonra ayrıca kılınır. Cuma namazının ilk sünneti hutbeden önce kılınamadığı zaman, yine Cumanın iki rekât farzından sonra kaza edilerek kılınır, îki rekât kılınarak yarıda bırakılan öğlenin ve cumanın ilk sünnetleri aynen bu şekilde dört rekât olarak kaza edilir. Bu sünnetlerin dışındaki diğer vakit namazlarının sünnetleri kılınmadıkları zamanlar kaza edilmezler. Meselâ ikindi ve yatsı namazının sünnetleri farzdan önce kılınmadıkları zaman daha sonra kılınmazlar. Kaza Namazları Nasıl Kılınır? Vaktinde kılamayıp kazaya kalan namazları altı vakti bulan veya daha çok olan bir kimse kaza namazları arasında bir sıra gözetmediği gibi, kaza namazları ile vakit namazları arasında da bir sıra takibi yapmaz. Namaz kılmanın mekruh olduğu üç kerahet vaktinin dışında istediği ve müsait olduğu her zaman kılabilir. Çünkü kaza namazları için belli bir vakit yoktur. Meselâ, vaktinde kılınamamış olan bir ikindi namazı yatsıdan sonra, bir yatsı namazı da öğleden sonra kılınabilir. Kaza namazlarını kılarken vakti belirlemeye gerek yoktur. Bu çok zor olacağından kolay olanı yapmak daha uygundur. Bir kaza namazı şöyle niyet edilerek kılınır Meselâ “Vaktine yetişip de kılamadığım ilk öğle namazını” yahut “son öğle namazım Allah rızası için kılmaya niyet ettim.” Böylece kazaya kalmış olan namazlar, ya ilk kazaya kalmış olanından başlanmış olur veya en son kazaya kalmış olanından başlanmış olur ki, her iki halde de belli bir düzene göre geçmiş namazlar kılınarak azalmış olur. Daha kolay olması bakımından “Üzerimde olan bir öğle veya ikindi namazını kaza ediyorum” şeklinde niyet etmek de yeterlidir. Bir vaktin namazı kaza edileceği zaman önce bir ezan okunur, sonra ikamet getirilerek kılınır. Birden fazla kaza namazı kılınacağı zaman da hepsi için bir ezan kâfi gelirken, her farz namazı için ayrı ayrı ikamet getirmek sünnettir. Kazaya kalmış olan namazların kaç vakit olduğunu kesin olarak bilemeyen kimse, galip tahminine göre hareket eder. Sayı bakımından tam bir tahmin yapamıyorsa, üzerinde kaza namazı kalmadığı kanaatine varıncaya kadar kılar. Aynı namazları kazaya kalmış olanlar, bu namazı cemaatle kılabilirler. Fakat farklı farklı namazları kılmaya kalkanlar tek bir cemaat olamazlar; ayrı ayrı kılmaları gerekir. Kaza namazlarını, mümkünse evde kılmayı tercih etmelidir. Şayet bu namazlar mazeretsiz olarak kazaya bırakılmışsa, bir günah sayılacağından bunu teşhir etmek uygun olmaz. Kazâ Namazlarını Kılarken Nasıl Niyet Edilir? Üzerinde çok kazâ namazı olup hangi namazı kazâ edeceğini bilemeyen kimse şöyle niyet eder “Vaktine yetişip de kılamadığım ilk öğle namazını yahut son öğle namazını Allah rızâsı için kazâ etmeye niyet ettim.” Bu şekilde niyet edilirse, her kılışta ilk yahut son kalan namaz kazâ edilmiş olacağından, vakit tâyini de yapılmış olur. İslam dinine göre kerahat vaktinde bazı şeylerin yapılması yasaklanmıştır. Müslüman aleminin en çok merak ettiği konular arasına kerahat vaktinin ne zaman olduğu ve bu vakitte nelerin yasaklandığı yer alıyor. Diğer bir merak edilen soru ise keharet vaktinde namaz kılınıp kılınmayacağı, namazın da yasaklanıp yasaklanmadığı oluyor. KERAHAT VAKTİNDE NAMAZ KILMAK YASAK MIDIR? Ukbe b. Âmir el-Cühenî'den şöyle nakledilmiştir "Resûlullah bize üç vakitte namaz kılmayı ve ölülerimizi defnetmeyi yasakladı Güneşin doğmasından itibaren bir veya iki mızrak boyu yükselmesine kadar, güneşin gökyüzünde tam dik oluşundan batıya yönelmesine kadar ve güneşin sararmasından itibaren batmasına kadar." Müslim, Müsâfirîn, 293; Ebû Dâvûd, Cenâiz, 55; Tirmizî, Cenâiz, 41 Bu üç vakti kapsayan kerahat vaktinde hiçbir namazın kılınmaması gerektiği yukarı hadiste anlatılmaktadır. Kerahat vaktinden önce hazırlanan cenazenin de namazı kılınamaz fakat bu vakitlerde hazırlanmışsa kılınabilir. Daha önce okunmuş bir secde ayetinden dolayı "tilâvet secdesi" yapılamaz. Ancak kerâhet vaktinde okunan secde âyetinin secdesi, daha sonraya bırakmak efdal olsa da bu vakitte yapılabilir. Güneşin batmasından önceki kerâhet vaktinde, sadece o günün ikindi namazının farzı kılınabilir. KERAHAT VAKTİNDE UYUMAK YASAK MI? Sık sorulan sorulardan biridir. Kerahat vaktinde uyumak da iyi değildir, bu kişi hem sağlık hem de dini yönden olumsuz etkilenir. Hadis-i Şerifte"İkindiden sonra, uyuyup da aklını kaybeden kimse, yalnız kendini kınasın."Kenzu'l-Ummal, h. No. 41362 buyrulmuştur. Uykunun üç zamanı var ve üç ayrı hükmü vardır Gaylule Bu uykunun zamanı; sabah namazının girmesiyle başlar, kerahet vaktinin bitiş zamanı olan güneşin doğmasından yaklaşık 45 dakika sonrasına kadar devam eder. Bu vakit, günlük çalışmanın hazırlığını yapma zamanıdır. Güneş'in doğmasından sonra bir rehavet olup, çalışmanın şevkini azalttığından ve bereketsizliğe sebebiyet verdiğinden, hadiste "hilaf-ı sünnetsünnete aykırı olarak değerlendirilmiştir. Feylule Bu vakit, ikindi namazından sonra başlar, akşam namazına kadar devam eder. Bu uyku, insanda sersem bir hal oluşturduğundan, adeta insanın ömrünün kısalmasına sebebiyet vermiş olur, aklın kaybolması meselesi, bu sersemliğin şiddetine işarettir. Yapılan işlerin sonucunu görmek genellikle o vakitte olacağı için, o esnada uyuyan kimse, sanki o günü yaşamamış ve o günün manevî neticesini görmemiş gibidir. Bu sebeple, bu uyku da mekruh sayılmaktadır. Kaylule Bu uyku sünnettir. Kuşluk vaktinden başlar, öğleden biraz sonraya kadar devam eder. Yarım saat kaylule, iki saat gece uykusuna denktir. Bu uyku, teheccüd namazının rahatlıkla kılınmasına yardımcı olduğu gibi, insana kazandırdığı zindelik sayesinde çalışma enerjisini arttırır.Nursi, Lem'alar/28. Lema. Haberler Güncel Kerahat vakti namaz kılınır mı? Kerahat vakti nedir, Kerahat vaktinde neler yapılmaz?

kerahat vaktinde dua edilir mi