1 11. Hikâye edici metinlerde olayın geçtiği çevre ya da mekâna "yer" adı verilir. Buna göre, Samet Usta, masaya oturdu. Günlerdir uğraşmasına rağmen yapbozu bir türlü ta- mamlayamamıştı. Bütün parçaları denedi ancak yine de olmadı. Yerinden kalkmıştı ki eksik parçanın, kolunun altında oldu- ğunu fark etti. Derin Roman, kişilerin başından geçen olayları, yaşanmışlıkları, belirli bir kronolojik sıralama içerisinde, mantık, duygu ve sanat çerçevesinde öykülenmiş uzun anlatılardır. Olmuş ya da olabilecek nitelikteki olayları konu edinen edebi türdür. Hikayelere göre daha uzun ve olay merkezli değil; kişi merkezli yazılardır. Hikayeninbölümleri 1) SERİM: Hikayenin giriş bölümüdür.Bu bölümde olayın geçtiği çevre , kişiler tanıtılarak ana olaya giriş yapılır.2) DÜĞÜM : Hikayenin bütün yönleriyle anlatıldığı en geniş bölümdür.3) ÇÖZÜM : Hikayenin sonuç bölümü olup merakın bir sonuca bağlanarak giderildiği bölümdürAncak 5Öyküde, olayın geçtiği yer (çevre) sınırlıdır ve ayrıntılı olarak anlatılmaz. Romanlarda olaylar çok olduğu için olayların geçtiği çevre de geniştir. Bu çevreler çok ayrıntılı olarak anlatılır. 6 Hikâyeler kısa olduğu için anlatım yalın, anlaşılır ve özlüdür. DEKOR: Olayın geçtiği yere ve sahnedeki eşyalara denir. 11. DİKSİYON: Tiyatro ve benzeri sözlü edebiyat türle- rinde seslerin, sözlerin, vurguların, anlam ve heyecan duraklarının duru ve açık biçimde söylenmesi- ne denir. 12. DİYALOG: Tiyatro eserinde üç tür konuşma vardır. Bunlar "diyalog, monolog ve tirad"dır. fShNmp. eğitim öğretim ile ilgili belgeler > konu anlatımlı dersler > Türkçe dersi ile ilgili konu anlatımlar TİYATRO TÜRÜNÜN ÖZELLİKLERİ TİYATRO NEDİR TİYATRONUN TANIMI TİYATRO ÖRNEKLERİ ÖRNEĞİ METİN TÜRLERİ TÜRKÇE DERSİ KONU ANLATIM Bir olayı insanların gözü önünde, sahnede canlandırmaya tiyatro denir. İnsan yaşamını insanlar arasındaki ilişkiyi sahnede canlandırmak amacıyla yazılan eserlerdir. Karşımızdaki metnin tiyatro olduğunu alt alta dizilen isimler ve isimlerin karşılarındaki konuşmalarından anlarız. Sizler için seçip derlediğimiz yüzlerce tiyatro eserine ulaşmak için TIKLAYIN. Tiyatro Örneği … ALİ AĞA — Efendime söyliyeyim,Dervişcik yani,efendime söyliyeyim,dörde karşı sıfırdı,sonra efendime söyliyeyim yediye karşı yani bir oldu. Hoca ve Muhtar,sandalyelerini alıp bu tarafa yanaşırlar. HOCA — Desene kahveler yine Derviş Ağadan,ha? MUHTAR — Kahveciye bağırır. Hayri Ağa,hey Hayri Ağa…Sağar adam ne olacak?Sana Ağa… söyle tavlayı da kaldır. ÇIRAK — Yaklaşır. Tavlayı mı? Tavlayı alırken lokumu da almak ister. … METİN TÜRLERİ KONU ANLATIM ÖRNEKLER ÖRNEK METİNLER, YAZI TÜRLERİ ÖZET ANLATIM Hikaye Türü/Öykü Türü Yaşanmış veya yaşanması mümkün olan olayları anlatan kısa yazılara hikaye denir. Olay yazılarıdır, yani okurken bir film, dizi izlermiş gibi oluruz. Olaylar pek ayrıntılı anlatılmaz. Ele alınan kişilerin yaşamlarının çoğu kez belli ve kısa bir anı içinde izlenir. 1-3-5 sayfa gibi kısa bir anlatımdan oluşur. Çünkü olaylar uzun uzun, ayrıntıya girilerek anlatılmaz. Dolayısıyla da az sayfada sonuca ulaşılır. Hikaye İle Roman Arasındaki Farklar Hikaye kısa, roman uzundur. Hikayenin çevresi dardır. Romanda olay birçok yerde geçtiği için cevre geniştir. Hikayede bir ya da iki olay anlatılır. Romanda ise iç içe bir sürü olay vardır Hikayede kişiler bir yönüyle, romanda ise her yönüyle ele alınır. Hikaye Örneği Sizler için seçtiğimiz birbirinden güzel hikayeler için TIKLAYIN Roman Türü Yaşanmış veya yaşanması mümkün olan olayları yer ve zamana bağlayarak ayrıntılı biçimde anlatan yazı türüdür. Olay yazılarıdır, yani okurken bir film, dizi izlermiş gibi oluruz. Romanda ayrıntılar vardır. Geniş hayat sahnelerine yer verilir 100-300-500 sayfa gibi uzun bir anlatımdan oluşur. Çünkü olaylar uzun uzun, ayrıntıya girilerek anlatılır. Dolayısıyla da sayfalarca yazıdan sonra sonuca ulaşılır. Hikaye İle Roman Arasındaki Farklar Hikaye kısa, roman uzundur. Hikayenin çevresi dardır. Romanda olay birçok yerde geçtiği için cevre geniştir. Hikayede bir ya da iki olay anlatılır. Romanda ise iç içe bir sürü olay vardır Hikayede kişiler bir yönüyle, romanda ise her yönüyle ele alınır. Roman Örneği Sizler için seçtiğimiz birbirinden güzel roman özetleri için TIKLAYIN Masal Türü Gerçek dışı olayları anlatan, kahramanları insanların yanında cinler, periler, devler vb olan yazı türüne masal denir. Kahramanları olağanüstü varlıklardır. Tekerlemeyle, anlamsız sözlerle başlar. Bir varmış bir yokmuş gibi Yer ve zaman belli değildir. Zamanın birinde, padişahın ülkesinde gibi Çocuk eğitiminde önemlidir. Çünkü hayal gücünü geliştirir. Uçan halı=>uçağın yapılması vb Anlatımında ”miş” li geçmiş zaman kullanılır. Bir iki sayfalık kısa yazılardır. Hikayeden farkı içinde bol miktarda olağanüstü olaylar, varlıklar olmasıdır. Masal Örneği Sizler için seçtiğimiz birbirinden güzel masallar için TIKLAYIN Fabl Türü İnsan dışı varlıkların insan gibi davrandırılmasıyla oluşturulan yazı türüdür. Kahramanları bitki, hayvan, eşya gibi varlıklardan seçilen, bir ders veya öğüt vermek amacıyla yazılan yazı türüne fabl denir. İnsan dışı varlıklara, insana ait özellikler verilerek konuşturulur. Çoğunlukla eğitici bir amacı vardır, ders vermeye çalışır. İçinde bol miktarda kişileştirme, konuşturma vardır. Fabl Örneği Kurt ile Turna Bir kurt, avını büyük bir iştahla midesine indirirken boğazına bir kemik takılmış. Acı içinde uluyarak, ormanda koşmaya başlamış. Rastladığı her hayvana, kemiği çıkarması için yalvarmış; kemiği çıkarana büyük bir ödül vereceğini söylemiş. Yana yakıla yalvaran kurda acıyan bir turna, ödülü almayı umarak, ince uzun boynunu kurdun boğazına sokmuş ve gagasıyla kemiği çıkarmış. Sonra da çekine çekine ödülünü istemiş. Kurt sırıtarak dişlerini göstermiş ve öfkeli bir sesle, “Nankör yaratık! Ödül istemeye nasıl cesâret edebiliyorsun?” demiş, “Hayatından başka ne ödül bekliyorsun ki? Hangi hayvan kafasını benim gibi bir kurdun ağzına sokup da oradan sağlam çıkarabilir?” Kötü kişilere iyilik ederseniz, ödül beklemeyin; onlardan bir zarar görmediğinize şükredin. Gezi Yazısı Türü / Seyahatname Adı üstünde gezilip görülen yerlerin anlatıldığı yazı türüne gezi yazısı denir. Yazarın gezip gördüğü yerlerin ilginç yönlerini edebiyat kurallarına uygun bir tarzda anlattığı yazı türüdür. Gezilip görülen yerlerin özellikleri anlatıldığı için tarih ,coğrafya ve folklor için kaynaktır. “Evliya Çelebi” nin Seyahatnamesi örnek olarak verilebilir. Gezi Yazısı Örneği Burası bir köyden çok şehirleşmeye başlamış bir kasabaya benziyordu. Etrafta bir tek eski veya topraktan ev görünmüyordu. Otlamaya çıkarılacak hayvanlar için özel bir yol yapılmış ve diğer yolların hemen hepsi asfaltla döşenmişti. Ama bir evin içine girecek olsanız bir yemek sofrası dahi göremezsiniz. Yemekler yerde yenir burada. İnsanlar ütü nedir bilmez. Geze geze de bitiremezsiniz asfalt yollarını! Günlük Türü Bugün yaşadıklarımızı akşam yazarsak buna günlük denir. Gün bitmeden yazılması gerekir ki günlük olsun. Bir kişinin düşüncelerini, yaşadığı ve gördüğü olayları tarih belirterek günü gününe yazdığı yazı türüdür Günlüğü ile anı arasındaki en büyük fark Günlük, günü gününe yazılan yazı türüdür. Anı ise olayların üstünden belli bir süre geçildikten sonra önemli olan olayın yazıldığı yazı türüdür. Günlükte önemli önemsiz her olaya rastlanabilir. Anı da ise olaylar arasındaki önemli olay seçilir ve o olay yazılır. Günlük Örneği Bugün hava yağmurlu ve puslu… Saat 2’ye 5 var… Bu ana kadar defterimi açamadım. Halim bir tuhaf… Bugün anladım ki, beni delikten çağırdıkları, meydancı gelip “Bir isteğin var mı?” diye sorduğu, berberin tıraşa geldiği, hasılı insanlarla temas ettiğim an, üstüme acayip bir uyuşukluk, sinsi bir donukluk, anlatılmaz bir garipseme hissi çöküyor. Hayret! Bir aylık yalnızlığın tesirine bakın! Hayırdır inşallah; nereye gidiyorum? 15 Ocak 2005 Perşembe Anı Türü / Hatıra Hayatımızda bizi etkileyen, önemli gördüğümüz olayları üstünden belli bir süre geçtikten sonra yazarsak buna anı denir. Bir kişinin kendi yaşamıyla birlikte yaşadığı dönemde tanık olduğu ya da duyduğu olayları anlattığı yazı türüdür. Yaşanmış olayları anlattığı için tarihe önemli bir kaynaktır. Anı ile Günlük arasındaki en büyük fark Günlük, günü gününe yazılan yazı türüdür. Anı ise olayların üstünden belli bir süre geçildikten sonra önemli olan olayın yazıldığı yazı türüdür. Günlükte önemli önemsiz her olaya rastlanabilir. Anı da ise olaylar arasındaki önemli olay seçilir ve o olay yazılır. Anı Türü Örneği Anne-babam çalıştıkları için yazları beni memleketimiz Amasya’ya bırakırlardı. Ramazan da yaza denk geliyordu. İlkokul 1 ya da 2. sınıf dönemlerimdi. O zaman çöl sıcağı vs. gibi yakınmalar bilmezdik; ama hava gene çok sıcaktı! Her gün oruç tutmak ister sahura kalkardım; ama bilgi yelpazesi. com bir türlü sonunu getirmek kısmet olmazdı. Çünkü akrabalara emanettim ve kimse bana kıyamazdı. Her gittiğim yerde “Oruç musun?” diye sorarlardı. Evet cevabını duyunca da şöyle diyaloglar yaşanırdı “Ne zamandır yemedin? Sabah kalktıktan beri yemedim. Acıktın mı? Evet. Aa bu saat olmuş sen çok oruç tutmuşsun!” Hiç bana sormadan sofra hazırlanır ve ben de karşı koyamaz bi güzel kahvaltımı ederdim. Öğlen olunca yine aynı diyaloglar yaşanır. Öğle yemeğini de yedirirlerdi! 1 hafta kadar sonra da artık “çocuklar sahura kalkınca oruç tutmuş sayılırlar” fikri daha mantıklı gelmeye başladığı için günler böyle devam edip giderdi. Zayıf ve çelimsiz bir çocuk olduğum halde Amasya’da geçen günlerden sonra semirmiş bir çocuk olurdum. Biyografi Türü Tanınmış, ünlü birinin hayat hikayesini başkası yazarsa buna biyografi denir. Bilim, edebiyat, sanat gibi alanlarda ün yapmış kişilerin hayatını başka bir kişinin anlatmasına denmektedir. Hayatı anlatılan kişinin bilgileri yer alır ne zaman nerede doğdu, nerelerde okudu, sevdikleri, sevmedikleri gibi. Biyografi= Biyo yaşam+grafi grafik, aşamaları Biyografi okurken anlatıcının başkasından söz ettiğini yaptı, gördü, doğdu vb anlarız. Biyografi Örneği Cemil Meriç yazar ve mütercimdir. 12 Aralık 1917’de Hatay Reyhanlı’da doğdu. Hatay Lisesini bitirdi. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe bölümüne girdi. Öğrenimini tamamlayamadan Hatay’a döndü. Bir süre ilkokul öğretmenliği ve nahiye müdürlüğü, Tercüme Kalemi’nde reis mua vinliği yaptı. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Fransız Dili ve Edebiyatı bölümünü bitirdi…. Otobiyografi Türü Kişinin kendi hayatını kendisinin anlatıp yazdığı yazı türüne otobiyografi denir. Oto=Kendi + Biyografi=Yaşam grafiği/aşamaları =>Kendi Yaşamı Otobiyografiyi okurken anlatıcının kendisinden söz ettiğini yaptım, gördüm, doğdum vb anlarız. Otobiyografi Örneği 1970 yılında İstanbul’un Büyükçekmece ilçesinde dünyaya geldim. Eğitim yıllarımı başarılı bir şekilde tamamladıktan hemen sonra; Karadeniz Teknik Üniversitesi, bilgisayar mühendisliği bölümünü başarılı bir şekilde tamamladım. Eğitim yılları boyunca çeşitli projelere imza atarak bir çoğunda başarılı olarak kendimi geliştirme fırsatı buldum…. Deneme Türü Yazarın herhangi bir konudaki kişisel görüş ve düşüncelerine kanıtlama gereği duymadan ve aklına geldiği gibi anlattığı yazı türüdür. Deneme türünde konu yazarın aklına geldiği gibi oluşturulduğu için belirli bir düzene, plana Giriş, Gelişme, Sonuç… uyma söz konusu değildir. Deneme her konuda yazılabilir. Deneme türünün kurucusu “ Fransız Montaigne” dir. Daha sonra yine çok tanınan İngiliz yazar Francis Bacon 1561-1626 ve Charles Lamb da bu türde eserler kaleme almış ve bu türü geliştirmiştir. Düşünceler serbestçe ele alınır. Deneme Örneği İnsan önce içindeki sıkıntıyı dağıtmazsa yer değiştirmek daha fazla bunaltır onu Nasıl ki yerine oturmuş yükler daha az engel olur geminin gidişine. Bir hastaya iyilikten çok kötülük edersiniz yerini değiştirmekle. Hastalığı azdırırsınız kımıldatmakla, nasıl ki kazıklar daha derine gidip sağlamlaşır sarsıp sallamakla. Onun için kalabalıktan kaçmak yetmez, bir yerden başka bir yere gitmekle iş bitmez… Fıkra Türü / Köşe Yazısı Türü Güncel konularla ilgili yazarın kişisel görüş ve düşüncelerini yazdığı yazı türüdür. Gazete köşelerinde yazılan köşe yazılarıdır. O günlerin güncel konularıyla ilgili gazete ve dergilerde yayınlanan yazılardır. Kişisel görüşler yer aldığı için söylenilenler kanıtlanmak zorunda değildir. Samimi, rahat ve içten bir anlatım vardır. Siyasi, kültürel, ekonomik, toplumsal vb. konuları çok defa eleştirel bir bakış açısıyla anlatarak kamuoyunu yönlendirir. Fıkra Örneği KADERİN ÜSTÜNDE BİR KADER VARDIR Tek başımıza, bir tek bize ait olan bir dünyada yaşamıyoruz. Anne-babamız, varsa çocuklarımız, akrabalarımız, komşularımız, arkadaşlarımız, yoluna çıktığımız yolumuza çıkan her bir insan, kendimizle yahut onlarla ilgili herhangi bir şey yaparken, bizim kendilerinden de sorumlu olduğumuz bilinciyle hareket etmemiz gereken kader ortaklarımızdır. Kendimiz bu sorumluluğun farkında olarak yaşarken, bundan çok daha ötesinde bir dikkat, rikkat, feraset ve basiretle her bir hareketini tanzim etme konumunda bulunanlara da yine aynı ortaklığın bir gereği olarak hiç olmazsa dua etmeli ve onlara nispetle bize düşen sorumluluk payına bakarak halimize hamd etmeliyiz… Serdar Tuncer – Yeni Şafak Gazetesi Mektup Türü Farklı yerlerde bulunan kişilerin duygu, düşünce ve dileklerini anlatmak için birbirlerine yazdıkları yazılara mektup denir. Bir Mektupta Olması Gerekenler Hitapla başlar. Sevgili Dayıcığım, Sayın Müdürüm gibi Hal hatır sorma, haberleri öğrenme, haberler verme ile devam eder. İyi dileklerle sona erer. Kendinize iyi bakın, ellerinizden öperim gibi Tarih Sağ üst veya Sağ alta ve imza İsmin üstüne konur. Mektup Çeşitleri, Mektup Türleri Mektup türleri 5’e ayrılır. 1. Özel Mektuplar Eş, dost, akraba, yakın tanıdıklara yazılan içten samimi mektuplardır. 2. Edebi Mektuplar Adı üstünde edebiyat alanında yazar ve şairlerin bir birlerine yazdıkları, o dönemin edebi hayatını yansıtan mektuplardır. 3. Resmi Mektuplar Resmi dairelerin vatandaşların başvurularına verdikleri cevap mektuplarıdır. 4. İş Mektupları Resmi dairelerin birbirlerine yazdıkları işle ilgili mektuplardır. 5. Açık Mektuplar Bir düşünceyi, görüşü açıklamak için yazılan mektuplardır. Dilekçe Türü Adı üstünde bir şeyler istemek DİLEMEK için dileği isteği gerçekleştirebilecek kişi veya kuruma yazılan kısa ve öz bir yazı türüdür. Dilekçede Olması Gerekenler Kurum adı Orta üste yazılır Kuruman bulunduğu yer ilçe/il vb kurum adının sağ altına yazılır. Tarih Sağ üste veya Sağ alta yazılır. Dileğin bulunduğu kısım Kısa, açık, anlaşılır olarak yazılır. Dilekten sonra “Gereğinin yapılmasını arz ederim.” gibi bir cümle yazılır. Ad Soyad sağ alta yazılır. Adres Sol alta yazılır. Telefon Adresin altına yazılır. Dilekçe Örneği . FATİH SULTAN MEHMET ORTAOKULU MÜDÜRLÜĞÜNE . Osmancık/ÇORUM Okulunuzun 7/B sınıfı öğrencisiyim. Sınıfımızda bulunan panolar yetersiz kaldığı için sınıfımıza ek panolar istiyorum. Gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim. Adres Fatih Sultan Mehmet Ortaokulu Tel 05365286848 05/11/2015 . İmza . Hasan GÜNDÜZ Röportaj Türü Tanınan, o konuda uzman olan bir kişiye sorulan sorular ve tanınan kişinin cevap vermeleri ile oluşturulan sorulu cevaplı yazı türüne röportaj denir. Gazete ve dergilerde yayınlanır. Konu ile ilgili hazırlanan çeşitli soruları insanlara sorarak elde edilen cevapları sorulu cevaplı yayınlamayla oluşturulur. Röportaj Örneği • Merhaba, vaktiniz var mı? Sizinle röportaj yapabilir miyim? -Tabi ki de, buyurun. • Bize hobilerinizi anlatır mısınız? -Balık tutmak. • Küçük yaşlardan beri hayaliniz neydi? -Allah’ın istenildiği gibi bir insan olmak. • Hedefinize varırken yaşadığınız zor durumlar nelerdir? …. Tiyatro Türü Bir olayı insanların gözü önünde, sahnede canlandırmaya tiyatro denir. İnsan yaşamını insanlar arasındaki ilişkiyi sahnede canlandırmak amacıyla yazılan eserlerdir. Karşımızdaki metnin tiyatro olduğunu alt alta dizilen isimler ve isimlerin karşılarındaki konuşmalarından anlarız. Sizler için seçip derlediğimiz yüzlerce tiyatro eserine ulaşmak için TIKLAYIN. Tiyatro Örneği … ALİ AĞA — Efendime söyliyeyim,Dervişcik yani,efendime söyliyeyim,dörde karşı sıfırdı,sonra efendime söyliyeyim yediye karşı yani bir oldu. Hoca ve Muhtar,sandalyelerini alıp bu tarafa yanaşırlar. HOCA — Desene kahveler yine Derviş Ağadan,ha? MUHTAR — Kahveciye bağırır. Hayri Ağa,hey Hayri Ağa…Sağar adam ne olacak?Sana Ağa… söyle tavlayı da kaldır. ÇIRAK — Yaklaşır. Tavlayı mı? Tavlayı alırken lokumu da almak ister. … Şiir Türü Alt alta dizilen dizelerden oluşur. Dizeler arası ses uyumları vardır. Duygu yoğunluğu vardır. Sizler için seçip derlediğimiz şiir örneklerine ulaşmak için TIKLAYIN. Destan Türü ve Özellikleri Milletlerin tarihinde meydana gelmiş ve o milleti bir şekilde etkilemiş olaylar zamanla dilden dile abartıla abartıla gelmiş ve söylenirken şiirsel manzum bir dil kullanılmış yazı türüne destan denir. Destanlar ilk çağlardan günümüze kadar gelmiş ve geldiği toplumun kültüründen izler taşıyan yazı türüdür. Destanlar; mitoloji, efsane, folklor ve tarihi öğeleri içerir. Destanlarda kahramanlar ve kahramanlara yol gösteren bilge karakterler yer alır. Destanlarda anlatın hikayelerin gerçek hayatla mutlaka bir bağı vardır. Çünkü doğduğu yer o hayatın içidir. Destanlar, nesnel bir anlatım olmadıkları için doğru tarih olarak ele alınamazlar. Fakat tarih ile ilgili bilgilere ip ucu olmaları açısından önemlidirler. Çünkü toplumun ortak hayat görüşünü yansıtan, edebi eserlerdir. Bulaşıcı hastalıklar, depremler, kuraklık gibi o toplumun yaşadığı olaylar destanların oluşumunda etkili olmuştur. Destanların Genel Özellikleri * Söyleyeni belli olmayan anonim eserlerdir. * İçinden çıktığı milletin ortak özelliklerini yansıtır. * Genellikle şiirsel olarak yazılmışlardır. * Tarihî ve sosyal olaylar ortaya çıkmalarını sağlamıştır ve oradan beslenmişlerdir. * Destanlarda olağan ve olağanüstü olaylar bir aradadır. * Toplumun derinden etkilemiş, toplumda iz bırakmış önemli olaylar anlatılır. * Kahramanlar olağanüstü özelliklere sahiptirler. * Genellikle kahramanlık, yiğitlik, aşk, dostluk, ölüm ve vatan sevgisi gibi temalar işlenir. * Söyleyişi coşkuludur. Destan Örneği Sizler için seçtiğimiz birbirinden güzel roman özetleri için TIKLAYIN Efsane Türü Ve Özellikleri Çoğu zaman olağanüstülüklerin yer aldığı, belirli bir üsluba ve şekle bağlı olmayan, genellikle geçmişin derinliklerinden ortaya çıkan kısa, yalın, ağızdan ağıza aktarılan söyleyeni belli olmayan anonim halk edebiyatı türüne efsane denir. Efsaneler, belirli bir şekilleri olmayan ve konuşma diliyle anlatılan, kısa halk anlatılarıdır. Efsanelerin konularını belirli bir olay, yer veya kişi oluşturur. Bu nedenle de efsanelerin "inandırıcılık" özellikleri vardır. Konularına göre sınıflandırılırlar ve evrensel bir halk kültürü oluştururlar. Halk kültürünün değerli kalıtlarından olan efsanelerin ayrıca, gelenek ve görenekleri korumak, insanlara ders vermek, konu aldıkları olaylara, kişilere ve yerlere saygınlık kazandırmak, insanların iyiye, güzele yönelmelerini sağlamak, yaşama umudunu ve sevincini artırmak gibi toplum yaşamında önemli işlevleri vardır. Efsanelerin Özellikleri * Efsaneler dilden dile anlatılır. * İlk söyleyeni belli değildir, anonimdir. * Efsanelerin konuları bir kişiye, bir olaya veya bir yere dayandırılır. * Anlatılan olaylar biraz da olsa inandırıcıdır. * Efsanelerde çoğu zaman, olağanüstülükler ağır basmaktadır. * Dinleyiciler gizemli bir dünyaya yolculuk yapar gibi olurlar. * Efsanelerde bilgi yelpazesi. com kutsal ögelere rastlanabilmektedir. * Efsaneler, belirli bir şekilleri olmayan ve konuşma diliyle anlatılan, kısa halk anlatılarıdır. Efsane ve Destan Arasındaki Farklar * Efsane ve destandaki olaylar gerçek olarak kabul edilirler. * Destandaki olaylar tarihte yer aldığı halde, efsanelerde her zaman söz konusu değildir. * Her ikisinde de yer alan olaylar, günümüz dünyasında geçer. * Efsaneler daha çok evrensel konuları, destanlar ise milli konuları işlerler. Makale Türünün Özellikleri Makale Örnekleri Herhangi bir konuda öne sürülen bilgi, görüş ve düşünceleri kanıtlamaya yönelik yazı türüdür. Yazan öne sürdüğü görüş ve düşünceleri bilgi ve belgelerle kanıtlamak zorundadır. Makale yazan kişi o alanda uzman olmalıdır. Araştırma yazılarıdır. Açıklayıcı yani bilgi verici cümlelerden oluşur. Bilgi verilen konu derinlemesine, ayrıntılı bir şekilde anlatılır. Makale Örneği Büyük Okyanus’ta 30 metreye kadar yükselen dalgalar sahilleri yerle bir etti. Deniz dibindeki deprem ya da yanardağların patlamasından meydana geldiği söylenen bu dev dalgalara karşı uyarı ağları kuruluyor. Bu dev dalgalar, 1993’te Endonezya’da bir adanın tamamını kapladı ve 2 bin kişinin yaşamını yitirmesine yol açtı. Yine Gine’de yaşamını yitirenlerin sayısı ise 3 bini aştı…. Söyleşi Türü / Sohbet Türü Yazarın önemli güncel konulardaki duygu ve düşüncelerini konuşma havası içinde belirttiği yazı türüdür. Metnin sohbet türü olduğunu okurken bize seslenmelerinden, bize soru sormalarından vb anlarız. ….siz de aynı fikirde misiniz?, …anlıyorsunuz., …görmediniz değil mi?... Hakkında konuşulan konu yüzeysel, ayrıntıya inilmeden anlatılır. Özneldir. Yani yazarın kişisel görüşleri yer alır ve yazar kanıtlama gereği duymaz. Söyleşi Örneği Bütün düşünceleri ve varsayımları bize göre ve bazı yönleriyle savunmak olanağı vardır. Bunun için size seslenen kimsenin düşüncelerini öyle anlayıp dinlemeden geri çevirmeye kalkışmayınız. Onları inceleyiniz. Bakalım ne yenilikler bulacaksınız…. Eleştiri Türü Bir düşünce ve sanat eseri ile ilgili söylenen olumlu veya olumsuz yönlerini ortaya koyarak onun değerini belirtmek amacıyla yazılan yazılara eleştiri denir. Bir düşünce ve sanat eseri ile ilgili söylenen olumlu veya olumsuz cümlelerdir. Dikkat edin “Bu kitapta anlatım çok sade ve etkileyici.” diyerek yapılan olumlu cümleler de “Bu kitaptaki anlatım çok sıkıcı.” diyerek yapılan olumsuz cümleler de ELEŞTİRİdir. “Nurullah ATAÇ”ın bazı çalışmaları örnek olarak verilebilir. Eleştiri Örneği Televizyonda yayınlanan diziler hiç de gerçeği yansıtmıyor. Bu diziler kendimizin ve toplumun ekonomik düzeyini yansıtmayıp halkımızın sorunlarına ve yaşam zorluklarına da değinmiyor. Gerçekten bilgi yelpazesi. com de gerçeklikten çok uzaklar. Bu dizi ve filmler hiçbir konu hakkında bir bilgi ya da öğüt de vermiyor üstelik. Olumsuz Eleştiri Halikarnas Balıkçısı takma adıyla tanınan Cevat Şakir Kabaağaçlı, Ege ve Akdeniz kıyılarımızın, ekmeğini çekişe dövüşe denizden çıkaran yoksul, ama namuslu insanlarının yaşam serüvenini, bu bölgelerin taşı toprağı, ormanı dağı, mitolojisi efsanesiyle birlikte, şiirsel bir anlatımın bütün sıcaklığında coşa taşa edebiyatımıza mal eden ilk ve tek sanatçıdır. Olumlu Eleştiri “TÜRKÇE DERSİ İLE İLGİLİ KONU ANLATIMLAR” SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN >>>TIKLAYIN>>TIKLAYIN>>TIKLAYINYorumu şahane bir site burayı sevdimm ->Yazan Buse. Er 8. **Yorum** ->Yorumu SIZIN SAYENIZDE YÜKSEK BIR NOT ALDIM SIZE TESSEKÜR EDIYORUM... ->Yazan sıla 7. **Yorum** ->Yorumu valla bu site çok süper .Bu siteyi kuran herkimse Allah razi olsun tüm ödevlerimi bu siteden mugladan sevgiler.... ->Yazan kara48500.. 6. **Yorum** ->Yorumu çok güzel bir site. kurucularına çok teşekkür ederim başarılarınızın devamını dilerim. ->Yazan Tuncay. 5. **Yorum** ->Yorumu ilk defa böyle bi site buldum gerçekten çok beğendim yapanların eline sağlık. ->Yazan efe . 4. **Yorum** ->Yorumu ya valla çok güzel bisi yapmışınız. Çok yararlı şeyler bunlar çok sagolun ->Yazan rabia.. 3. **Yorum** ->Yorumu Çok ii bilgiler var teşekkür ederim. Çok süper... Ya bu siteyi kurandan Allah razı olsun ..... süperrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr. Çok iyiydi. isime yaradı. Her kimse bu sayfayı kurduğu için teşekkür ederim ->Yazan pınar.. 2. **Yorum** ->Yorumu çok güzel site canım ben hep her konuda bu siteyi kullanıyorum özellikle kullanıcı olmak zorunlu değil ve indirmek gerekmiyor ->Yazan ESRA.. 1. **Yorum** ->Yorumu Burada muhteşem bilgiler var hepsi birbirinden güzel size de tavsiyeederim. ->Yazan Hasan Öğüt. >>>YORUM YAZ<<< Adınız YorumunuzYorumunuzda Silmek istediğiniz kelime veya cümle varsa kelimeyi fare ile seçinve delete tuşuna basın... E MailZorunlu Değil HİKÂYE Hikâyeler, olmuş ya da olması mümkün olan olayları anlatan kısa sanat eserleridir. Bir başka anlatışla; gerçekleşmesi mümkün bir olayı yer, zaman ve kişi belirterek işleyen sanatsal kısa yazılara hikâye denir. Bir diğer adı da öyküdür. Hikâyenin Öykünün Genel Özellikleri – Hikâye, insan hayatının bir kısmını, yer ve zaman kavramına bağlayarak anlatır. – Hikâyede olay veya durum vardır. Olay ya da durum şahıslara bağlanır; olay veya durumun ortaya konduğu mekân ve zaman belirtilir; bunlar sürükleyici ve etkileyici anlatım ile işlenir. – Düşündürmekten çok, duygulandırmak ve heyecanlandırmak ön plandadır. – Gerçek veya hayal ürünü bir olayı kısa biçimde işler. – Kısa oluşu, yalın bir olay örgüsüne sahip olması, çoğunlukla önemli bir olay veya sahne aracılığı ile tek ve yoğun bir etki uyandırması ve az sayıda karaktere yer vermesi ile roman ve diğer edebiyat türlerinden ayrılır. – Hikâye, olay eksenli bir edebiyat türüdür. Öyküde temelde bir olay mevcuttur ve olaylar genellikle yüzeyseldir. – Hikâyeler daha çok yazarların anılarını anlatması biçiminde ortaya çıkar. – Hikâye kısa bir edebi tür olduğu için bu yapıtlarda fazla ayrıntıya girilmez. Olayın veya durumun öncesi, sonrası okura hissettirilir. Okur, birtakım sözcüklerden yararlanarak ve düş gücünü kullanarak kişiler ile ilgili veya olaylar ve durumlar ile ilgili hükümlere ulaşabilir. – Hikâyeler Avrupa’da roman ile yaklaşık olarak aynı zamanlarda ortaya çıkmıştır. Özelikle Realizm akımının etkili olduğu tarihlerde öykü türü müstakil bir edebi tür olarak kendisini göstermiştir. – Tek bir olay vardır. Hikâye onun etrafında döner. – Şahıs kadrosu dardır. – Kişiler çoğu zaman hayatlarının belli bir anı içinde anlatılır. Hikâyenin Yapı Unsurları a- Olay Öykü kahramanının başından geçen olay ya da durumdur. Hikâyedeki temel öğe veya durumdur. Hikâyeler olay eksenli yazılardır ve bir asıl olay bulunur. Ancak bazen bu asıl olayı tamamlayan yardımcı olaylara da rastlanabilir. b- Mekân Çevre Hikâyede sınırlı bir çevre vardır. Olayın geçtiği çevre çok ayrıntılı anlatılmaz, kısaca tasvir edilir. Olayın anlatımı sırasında verilen ayrıntılar çevre ve yer hakkında okuyucuya ipuçları verir. c- Zaman Hikâye kısa bir zaman diliminde geçer. Hikâyeler geçmiş zamana göre -di anlatılır. Konu, yazarın kendi ağzından veya kahramanın ağzından anlatılır. Özellikle durum öykülerinde zaman açık olarak belirtilmez, sezdirilir. Hatta bu tür öykülerde zaman belli bir düzen içinde de olmayabilir. Olayın ve durumun son bulmasından başlayarak olay ya da durumun başına doğru bir anlatım ortaya konabilir. d- Kişiler Olayın oluşmasında etkili olan ya da olayı yaşayan insanlardır. Hikâyede az kişi vardır. Bu kişiler “tip” olarak karşımıza çıkar ve ayrıntılı bir şekilde tanıtılmaz. Hikâyede kişiler sadece olayla ilgili “çalışkanlık, titizlik, korkaklık, tembellik” gibi tek yönleriyle anlatılır. Kişiler veya tipler, belli bir olay içinde gösterilir. Bu tiplerin de çoğu zaman sadece belli özellikleri yansıtılır. Romanda olduğu gibi, kişilerin bütün yönleri verilmez. Bu bakımdan hikâyede kişilerin psikolojik özelliklerine de ayrıntılı olarak girilmez. e- Dil ve Anlatım Hikâyenin dili; açık, akıcı ve günlük konuşma dilinden farklı olarak, etkili sözcük, deyim, atasözü ve tamlamalarla zenginleştirilmiş güzel bir dil olmalıdır. Anlatım ise iki şekilde olur Hikâye kahramanlarından birinin ağzından yapılan anlatım, “hikâyede birinci kişili anlatım”; olayı uzaktan gözlemleyen üçüncü kişi ağzından yapılan anlatım. Hikâyede Plan Hikâyenin planı diğer yazı türlerinde olduğu gibi üç bölümden oluşur; ancak bu bölümlerin adları farklıdır. 1 Serim Hikâyenin giriş bölümüdür. Bu bölümde olayın geçtiği çevre, kişiler tanıtılarak ana olaya giriş yapılır. 2 Düğüm Hikâyenin bütün yönleriyle anlatıldığı en geniş bölümdür. 3 Çözüm Hikâyenin sonuç bölümü olup merakın bir sonuca bağlanarak giderildiği bölümdür. Ancak bütün hikâyelerde bu plan uygulanmaz, bazı öykülerde başlangıç ve sonuç bölümü yoktur. Bu bölümler okuyucu tarafından tamamlanır. Hikâye Çeşitleri Olay Hikâyesi – Bir olayın serim – düğüm – çözüm planı dâhilinde anlatıldığı hikâyelerdir. – Dünya edebiyatında Fransız hikâyeci “Guy de Maupassant” tarafından ilk örnekleri verildiği için Maupassant Tarzı Hikâye olarak da adlandırılır. – Türk edebiyatında en önemli temsilcileri “Ömer Seyfettin” ve “Refik Halit Karay“dır. Durum Kesit Hikâyesi – Olayın yalnızca bir kesitinden ve kişinin o anki ruhsal durumundan yola çıkılarak yazılmış hikâyelerdir. – Duygu, tahlil ve gözleme önem verilir. – Serim-düğüm-çözüm planına bağlı değildir. – Dünya edebiyatında Rus hikâyeci “Anton Çehov” tarafından ilk örnekleri verildiği için Çehov Tarzı Hikâye olarak da adlandırılır. – Türk edebiyatındaki önemli temsilcileri “Sait Faik Abasıyanık” ve “Memduh Şevket Esendal“dır. – 14. yüzyılda İtalyan yazar Boccacio tarafından yazılan Decameron dünya edebiyatında hikâye türünün ilk başarılı örneği olarak kabul edilir. Türk edebiyatında hikâye alanındaki ilkler – İlk hikâye denemesi Müsameratname Emin Nihat – İlk yerli hikâye Letaif-i Rivayat Ahmet Mithat Efendi – Batılı tarzda yazılmış ilk küçük hikâye örnekleri Küçük Şeyler Samipaşazade Sezai DÜNYA EDEBİYATINDA HİKÂYENİN GELİŞİMİ • Öykünün ortaya çıkma sürecinde karşımıza önce fabl türündeki eserler, sonra kısa romanlar sonra da “Bin Bir Gece Masalları” çıkar. • Rönesans’tan 16. yüzyıl sonra Giovanni Boccacio, “Decameron Öyküleri” adlı eseriyle öykü türünün ilk örneğini vermiş ve çağdaş öykücülüğün başlatıcısı olmuştur. • 18. yüzyılda Voltaire öykü türünde ürünler vermiştir. İnsan dışındaki yaratıkları öyküye katmıştır. • Ne var ki öykü, bir tür olarak karakteristik özelliklerini ancak 19. yüzyılda Romantizm ve Realizm akımlarının yaygınlaşmasıyla kazanmıştır. • Alphonse Daudet, Guy de Maupassant gibi Fransız yazarlar öykü örnekleri vermişlerdir. TÜRK EDEBİYATI’NDA HİKÂYE Türk edebiyatında, bir olay anlatan sözlü ya da yazılı anlatılara hep hikâye adı verilmiş, manzum olanlara destan da denmiştir. Divan edebiyatında mesnevi türü Leyla ile Mecnun, Yusuf ve Züleyha vb. bunun en ünlü örneğidir. Halk edebiyatında hikâyeci-âşıklar tarafından kahvelerde, köy odalarında, düğün vb. toplantılarında söylenen hikâyeler, halk hikâyesi diye anılır. 15. yüzyılda yazıya geçirildiği sanılan ve destansı bir nitelik gösteren Kitab-ı Dede Korkuttaki hikâyeler bunun ilk örnekleri sayılabilir. Anadolu’da 16. yüzyıldan bu yana, sözlü halk geleneğinde sürüp gelen halk hikâyelerinde olaylar nesir ile anlatılır, duygusal, coşkulu, haller nazımla ve saz eşliğinde söylenir. Halk hikâyeleri, konuları bakımından, aşk hikâyeleri ve kahramanlık hikâyeleri olmak üzere ikiye ayrılır. Türk edebiyatında çağdaş hikâye batıdakinin tersi olarak, halk hikâye ve masallarının gelişmesiyle oluşmamış; 19. yüzyılın ikinci yarısında doğrudan doğruya batı edebiyatının hikâye yolundaki ürünleri örnek alınarak yazılmaya başlanmıştır. Edebiyatımızda batıdaki anlamıyla ilk hikâye Ahmet Mithat Efendi tarafından yazılmıştır. Hikâyelerinin kimi çeviri kimi yerlidir. Bu yolda ikinci yazar Emin Nihat’tır; Müsameretname adlı kitabında 7 hikâye toplanmıştır. Aynı dönemde kurgu ve anlatım bakımından başarılı sayılabilecek ilk örnek Samipaşazade Sezai’nin “Küçük Şeyler” adlı hikâyesidir. Bu dönemin başka bir yazarı ise Nabizade Nazım’dır. Türk öykücülüğünü bir yere taşıyan yazar ise Halit Ziya Uşaklıgil oldu. Edebiyat-ı Cedide döneminde yalın diliyle dikkat çeken Uşaklıgil, titiz gözlemciliğiyle gerçekçi öykü geleneğini başlatan yazardır. Bu dönemin diğer yazarları Hüseyin Rahmi Gürpınar, Mehmet Rauf, Hüseyin Cahit Yalçın, Ahmet Hikmet Müftüoğlu ve Saffeti Ziya idi. Meşrutiyet’in ilanından sonra gelişen yeni edebiyat akımıyla birlikte öyküde toplumsal ve siyasi sorunlar işlenmeye başladı. Türkçe’de yabancı sözcüklerin temizlenmesi, yazımda konuşma dilinin hâkim olması, taşra yaşamının gerçekçi bir üslupla edebiyata taşınması gibi özelliklerle bilinen bu dönemde Ömer Seyfettin, Türk öykücülüğünde yeni bir çığır açtı. Onu Halide Edip Adıvar, Reşat Nuri Güntekin, Refik Halit Karay izledi. F. Celaleddin, Selahattin Enis, Sadri Ertem, Cemal Kaygılı, Sabahattin Ali, Kenan Hulusi Koray, Nahit Sırrı Örik, Bekir Sıtkı Kunt, M. Şevket Esendal Cumhuriyet dönemi öykücülüğünü hazırlayan isimlerdir. Cumhuriyet dönemi 1930’lar sonrasını kapsar. Bu dönemde alışılmışın dışında bir öykü dünyası kuran Sait Faik Abasıyanık, Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir Kabaağaç, diyalogların usta yazarı Orhan Kemal, Mehmet Seyda, Samet Ağaoğlu, Sabahattin Kudret Aksal, Kemal Bilbaşar, Kemal Tahir ve Ahmet Hamdi Tanpınar öykü yazarları olarak ön plana çıktı. Günümüzde Türk öykücülüğü geniş bir konu ve üslup zenginliğiyle sürmektedir. Bunlar arasında Muzaffer Buyrukçu ve Osman Çeviksoy, İslam Gemici, Necati Tosuner Çıkmazda, Neden Kitap gibi isimler vardır. Hikâye, genelde kurgulanmış gerçeğe çok yakın olayların anlatıldığı kısa yazılardır. Tek bir olay vardır ve olay birkaç kişi arasında geçer. Hikâye kısa yazılmasından dolayı etkileyici olmalıdır. Yer ve zaman kısıtlıdır. Sadece olayın geçtiği yer ve zaman diliminden bahsedilir. Karakter ve mekân olgularından bahsedilirken çok fazla ayrıntıya girilmez hikâyede. Daha ziyade olayın özünün anlaşılması için olayın anlatımına ağırlık verilir. Ancak bu aşamada okuyucuyu bunaltmamak gerekir. Hikâyede kullanılan akıcı bir üslup ve etkileyicilik hikâyenin anlaşılmasında büyük katkı sağlar. Bir diğer etken ise anlatılan hikâyenin okuyucu gözünde canlandırılabilmesini sağlamaktır. Bütün bu özelliklerin hepsi bir araya geldiğinde okuyucunun keyifle okuduğu hikâyeler meydana gelir. Hikâyeler, kısa hikâyeler ve uzun hikâyeler olmak üzere iki çeşide ayrılır. Kısa hikâyeler, genelde bir kişinin başından geçen hikâyelerdir. Karakterin az olmasına bağlı olarak tek bir olay üzerinde durulur. Bu nedenle olabildiğince okuyucuyu etkileyecek şekilde yazılmalıdırlar. Aynı zamanda kısa hikayeler, öykü olarakta bilinir. Uzun hikâyeler ise birden fazla karakteri ve birkaç olayı içinde barındırır. Genelde birkaç bölüme ayrılarak okuyucuya aktarılır. Ancak hiçbir zaman bir roman uzunluğunda yazılan yazılar değillerdir. Hikâye yazılırken öncelikle hikâyenin kimin ağzından yazılacağına karar verilmelidir. Hikâyede geçen olayın bizzat kahramanı tarafından yazılacak ise bu karakterin duygularını okuyucuya yansıtılabilmesi amaçlı yararlı olacaktır. Ancak olayı, olayın dışında bulunan üçüncü bir kişi anlatırsa tarafsız bakış açısı nedeni ile olayı okuyucuya bütünü ile yansıtmış olacaktır. Bu ayrımda yazılan hikâyenin duygu yüklümü yoksa olay ağırlıklı bir hikâye mi olduğunu tespit edip, ona göre bir seçim yapmak gerekir. İlk öykü örneği İtalya’dan gelmiştir. İtalyan yazar Giovanni Boccaccio, “Decameron” isimli eserini yazmıştır. Bunun devamında Voltaire hikâye geliştirir ve hikâye 19. yüzyılda en yaygın edebiyat türü olarak kullanılır olmuştur. Dünyada özellikle Rusya’da Çehov, Dostoyevski ve Gogol gibi isimler öykü alanında birçok önemli eser kaleme almıştır. Bunların yanı sıra Fransa’da Alphonse Daudet, Guy de Maupassant; İngiliz edebiyatında Stevenson, Rudyard Kipling hikâye türünde önemli eserler yazmışlardır. Mark Twain ve John Steinbeck gibi mizahi hikâye yazarlarını da unutmamak gerekir. Türk edebiyatına baktığımızda en sık akla gelen Dede Korkut Hikâyeleridir. Bunun nedeni bu hikâyelerin günümüzdeki çağdaş hikâye türüne daha yatkın olmasıdır. İlk hikâye örneği Ahmet Mithat Efendi’nin yazdığı Letaif-i Rivayat’tır. Daha sonra bunu geliştirmek amaçlı Kıssadan Hisse isimli eserini yazmıştır. Batılı anlamda ilk hikâye denemesi, Sami Paşazade Sezai tarafından Küçük Şeyler isimli eserde kaleme alınmıştır ve modern hikâye türünde yer almaktadır. Edebiyat-ı Cedide dönemi hikâyede gerçekçi hikâye denilen eserlere şahit olmuştur. Bunlara başta Halid Ziya Uşaklıgil olmak üzere Hüseyin Rahmi Gürpınar, Mehmet Rauf gibi isimleri vermek mümkündür. İkinci Meşrutiyet dönemi ile birlikte hikâye türünde gelişimler söz konusu oldu. Bu gelişmelerle hikâyelerde Türkçe kelimeler tercih edilmeye, hikâyeyi söyleşi tarzında yazmaya ve döneminde etkisi ile siyaseti ve toplumu, halkı konu alan ve anlatan hikâyeler yazılmaya başlandı. Bu dönemin en büyük üstatlarından olan Ömer Seyfettin, Türk edebiyatında özellikle Türk hikâyeciliğinde eserleri ile dönüm noktası olmuştur. Cumhuriyet döneminden örnek vermek gerekirse Halide Edip Adıvar, Reşat Nuri Güntekin, Sebahattin Ali gibi isimleri sayabiliriz. Bu dönemde de yine dönemin hikâye özellikleri dışında farklı hikâyeler kaleme alan birçok yazarlar mevcuttur. Bunlara başta Sait Faik Abasıyanık olmak üzere Orhan Kemal, Ahmet Hamdi Tanpınar ve Kemal Tahir gibi isimleri vermek mümkündür. Genel olarak Türk edebiyatına baktığımızda, geçmişten günümüze Türk hikâyeciliğinde birçok farklı özelliklerde ve konularda hikâye yer aldığını, birçok hikâye yazarı bulunduğunu görmekteyiz. Bu nedenle edebiyatımızın hikâye türü yönünden çok zengin bir arşive sahip olduğunu söyleyebiliriz. Hikayenin Yapı Unsurları Nelerdir? Nasıl Bulunur? Hikayede yer alan yer, zaman, kişi, olay ve anlatıcı unsurları bir araya geldiğinde hikayenin yapı unsurları ortaya çıkar. Türkçe sınav sorularında sıklıkla değinilen hikaye unsurları konusunu tüm detaylarıyla inceleyelim!Hikayenin yapı unsurları, olay, yer, zaman, kişi ve anlatıcı unsurlarıdır. Bu unsurlar, hikaye yapısının temelini oluşturur. Olay etrafında gelişen hikayelerde çoğunlukla bu unsurların tümü bulunur. Ancak bazı hikayelerde olay, yer, zaman, kişi unsurları belirgin olmayabilir veya hiç bulunmayabilir. Anlatıcı unsuru ise her zaman belirgindir. Hikayede Olay Unsuru Nedir?Olay, hikayenin anlattığı ve etrafında geliştiği kavramdır. Olaya dayalı metinlerde bu unsur çeşitlilik gösterebilir. Olay etrafında gelişen uzun bir hikayede birden fazla olay yer alabilir. Kısa hikayelerde ise çoğunlukla tek bir olay vardır. Bu çeşitlilik nedeniyle hikaye unsurları sorularında doğrudan olayın sorulması pek tercih edilen bir soru tipi değildir. Olay, diğer hikaye unsurları ile birlikte sorulur. Hikayede Yer Unsuru Nedir?Yer, hikayedeki olayın geliştiği mekanı ifade eder. Birden fazla yerden bahsedilen hikayelerde yer unsuru, anlatıcının bulunduğu ve hikayenin büyük bir bölümünün geçtiği mekan olarak belirlenebilir. Hikayede olayların yaşandığı mekan, doğrudan yer unsuru olarak haritada Zaman Unsuru Nedir?Zaman, hikayedeki olayın geçtiği anı ifade eder. Bu zaman unsuru kimi zaman ''sabah, akşamüstü, gece'' gibi ifadeler ile belirtilir kimi zaman da ''yaz, kış, bahar'' gibi mevsimler kullanılır. Hikaye unsuru soru tiplerinde çoğunlukla her ikisi birden belirtilir. Hikayede olayın yaşandığı mevsim an açıkça belirtilmiş ise haritaya her ikisi de Kişi Unsuru Nedir?Kişi veya kişiler, hikayede gelişen olayı yaşayan şahısları ifade eder. Bu kişiler, hikayenin kahramanlarıdır. Hikaye kahramanları çoğu zaman insanlar olsa da bazen ismen belirtilen hayvanlar da hikaye haritasında kişi unsuru olarak yer alır. Hikayede Anlatıcı Unsuru Nedir?Hikayede anlatıcı unsuru I. kişi veya III. kişi olarak iki seçenek halinde incelenir. Hikayede bakış açıları olarak da ifade edilebilen bu unsur, yazarın olayları okuyucuya kimin ağzından anlattığı ile Kişi Ağzından Anlatım Nedir? Birinci kişi ağzından anlatım, kahraman anlatıcının bakış açısı ile olayların okuyucuya aktarılmasıdır. Eğer hikaye okuyucuya kahramanlardan birinin ağzından anlatılıyorsa bu hikayenin anlatıcı unsuru I. kişi olarak belirlenir. Bu bazen ''birinci kişili anlatım, birinci kişi ağzından anlatım ya da birinci kişi ağzı'' şeklinde de ifade edilir. Anlatıcı ''ben'' dilini kişi ağzından anlatım örnekleri ve cümlelerElimdeki kutuları arabanın bagajına yerleştirip sürücü koltuğuna geçtim. Ona defalarca seslendim ama rüzgarın sesinden dolayı beni duymadı. O gün okula gitmeyeceğim için bütün gün oyun oynayabilirdim. Hava kararmak üzereydi, sokağımızda arkadaşlarımla saklambaç oynuyorduk, bu en sevdiğimiz oyundu. Üçüncü Kişi Ağzından Anlatım Nedir? Üçüncü kişi ağzından anlatım, hikayenin kahramanlardan birinin değil de o an ortamda bulunmayan ancak her bilen bir anlatıcı tarafından aktarılmasıdır. Üçüncü kişili anlatım, ilahi bakış açısı olarak da bilinir. Çünkü bu anlatım tekniğinde anlatıcı, hikayenin geliştiği yerde cismen bulunmaz ancak kahramanların neler yaptığını ve daha da önemlisi o sırada neler hissettiğini tüm detaylarıyla bilir ve okuyucuya anlatır. Bu durumda aslında anlatıcı, hikaye yazarının bizzat kendisidir. Üçüncü kişili anlatım örnek cümleler üzerinden şu şekilde gösterilebilir Seda, bu durum karşısında ne yapacağını şaşırmıştı, kendini kapana kısılmış gibi hissediyordu. Ezgi, arabanın kapısını sert bir şekilde kapatıp yolun karşısına geçti. Ali, elindeki poşetleri yere bırakıp telefonunu cebinden çıkardı. Görüldüğü gibi bu anlatım biçiminde kahramanın kendisi değil adeta onu izleyen bir kişi biz okuyuculara onun neler yaşadığını anlatır. Anlatıcı kahramanlardan ''O'' şeklinde bahseder. Hikaye Unsurları Soru Tipleri Nelerdir?Hikaye yapı bakımından incelenirken bu unsurlar belirlenerek hikaye haritası oluşturulur. Hikaye unsurları konusunun merkezi sınavlarda soruluş şekli ise üç tip soru üzerinden ortaya çıkar. Hikaye unsurları konusu en çok çıkan soru tipleriHikaye metni verilerek hikaye haritası sorulur. Hikaye haritası verilerek bu haritanın hangi hikayeye ait olduğu metni verilerek belirgin olan veya olmayan unsurlar sorulur. Hikaye Haritası Nedir?Hikaye haritası, hikayenin olay, yer, zaman, kişi ve anlatıcı unsurlarını içeren şemadır. Hikaye haritası nasıl yapılır diye baktığımızda bazen tablo bazen de maddelenerek yapıldığı görülür. Haritayı oluştururken tüm unsurların doğru şekilde bulunması önemlidir. Hikaye haritası sorularında eğer harita, sorunun öncülünde verilmiş ve şıklardaki hangi hikayenin bu haritaya uygun olduğu soruluyorsa doğru cevap tüm unsurları birden içermelidir. Hikayenin yapı unsurları sorulurken çoğunlukla şıklar birbirine çok benzer. Hatta çoğu zaman aynı şık yanlışlıkla kopyalanıp diğerlerine de yapıştırılmış gibi görünür. Ancak aralarında gizlenmiş küçük farklılıklar vardır. Örneğin birinde kişi unsurları eksiktir, birinde yer ya da zaman eksik ya da yanlış verilmiştir vs... Doğru cevap şıkkında ise tüm unsurlar eksiksiz yer alır. Bu konu hikaye örnekleri ile çok daha iyi anlaşılacağı için şimdi örnek bir hikaye üzerinden unsurları bulup haritayı çıkaralım!Hikaye Unsurları Örnek Metin İncelemesiUyandığımda güneş ışıkları henüz kendini göstermemişti. Hava tam olarak aydınlanmış sayılmazdı. Yine de alarmı beklemeden yataktan kalktım. Musluktan akan buz gibi suyla yüzümü yıkayınca kendime geldim. Ocak ayında su hep böyle soğuk akardı. Mutfağa geçip kahve kavanozunu açtım. Kavanozdan yayılan mis gibi kahve kokusunun da etkisiyle hızlıca kahve makinesini çalıştırdım. Elimde fincanla kahvenin demlenmesini beklerken bir anda başlayan yağmur ve gök gürültüsünün sesini işittim. Anlaşılan bugün güneş ışıklarını görmek pek de mümkün olmayacaktı. Kahvemi doldurup yağmuru izlemek için pencere kenarına geçmiştim ki telefonuma gelen mesajın sesiyle irkildim. Mesaj arkadaşım Gamze'dendi. ''Bugün çıkmasak mı Derya, hava çok kötü.'' yazmıştı. O kadar rahatladım ki mesajı görünce üzerimden bir yük kalkmış gibi oldu, hem bu havada evde pinekleyebilecektim hem de planı iptal eden ben olmayacaktım. Kahvaltı planımız iptal olunca ben de yeniden mutfağa geçip en sevdiğim kekikli tosttan iki tane yaptım. Bilgisayarı açıp günün atmosferine uygun bir film aramaya Haritası Nasıl Hazırlanır? Örnek Hikaye HaritasıHikaye haritası öncelikle söz konusu metni dikkatle okuyarak hazırlanır. Şimdi bu kısa hikaye örneği üzerinden unsurları bulalım ve örnek hikaye haritasını oluşturalım!Örnek metnin, örnek hikaye haritasıOlay Derya ve Gamze'nin, hava şartlarından dolayı, beraber kahvaltı yapma planlarını iptal etmeleriGörüldüğü gibi hikayenin unsurlarını bulmak dikkatli bakıldığında son derece kolaydır. Ancak bazı hikaye örneklerinde unsurlar belirgin şekilde verilmemiş olabilir. Örneğin hikayenin anlatıcısı Derya, ocak ayından bahsetmemiş olsaydı mevsimin kış olduğunu bilemezdik. Bu durumda da zaman olarak sadece ''sabah'' unsurunu bulabilirdik. Hikayede anlatım teknikleri çok çeşitli olabilir. Bir hikayede anlatım teknikleri ne kadar farklı şekillerde kullanılsa da unsurları bulmak ve hikaye haritasını oluşturmak temelde aynı yöntemlerle gerçekleştirilir. Türk Dili ve Edebiyatı Roman Ünitesi Test Çözümü PDF Edebiyat Roman Ünitesi Test Çözümü PDF İNDİR, Roman Ünitesi Test, Edebiyat Roman Testi, TESTLER, değerli akademisyen-öğretmen-öğrenci-edebiyat sever ailesi olarak her dönem olduğu gibi yeni dönemde de sizler için kitap cevapları, konu anlatımı, pdf ders notları ile her zaman yanınızdayız..Bu sayfamızda siz değerli takipçilerimiz için Türk Diki ve Edebiyatı Roman Ünitesi Test Çözümü PDF İNDİR üzerine bir paylaşım yapacağız. Siz de eğer bize ve tüm eğitim camiasına yardımcı olmak adına hazırladığınız yazılıları-notları-soruları-videoları paylaşmak isterseniz mail adresinden bize çalışmalar..doğru konum= derskonumdestek olmak için lütfen Edebiyat Roman Ünitesi Test Çözümü PDF İNDİRVİDEO ÇÖZÜMÜ VE PDF LİNKİ Edebiyat Roman Ünitesi Test1-Aşağıdakilerden hangisi anlatmaya bağlı edebi türlerden değildir?•A Roman•B Trajedi•C Destan•D Mesnevi•E Hikâye2-Aşağıdakilerden hangisi "akımlarına göre romanlar" sınıfında yer almaz?•A- Fantastik roman•B-Natüralist roman•C-Realist roman•D- Egzistansiyalist roman•E-Postmodernist romanVİDEO ÇÖZÜMÜ VE PDF LİNKİ AŞAĞIDA3-Dünyada roman türünün ilk örneğini veren isim hangisidir ?•A- Dostoyevski•B-Tolstoy•C-Stendhal•D- Balzac•E-Cervantes4-Roman ile hikâyenin karşılaştırılmasıyla ilgili olarakaşağıdakilerden hangisi yanlıştır?A Hikâyede tek olay bulunmasına karşılık romanda birbirinebağlı olaylar zinciri Hikâyede kahramanların tanıtımında ayrıntıya girilmez,romanlarda ise kahramanlar ayrıntılı bir biçimde, hemenher yönüyle Hikâyede, olayın geçtiği yer çevre sınırlıdır ve ayrıntılıolarak anlatılmaz, romanlarda çevre ayrıntılı ele Her iki türde de olay, yer, zaman, kişi unsurları metninyapısını Hikâyede kişiler karakter özelliği taşır, romanlarda isekişiler ağırlıklı olarak çevrenin ve içinden çıktığı toplumun izlerini taşır ya da onların karışımıyla hayat bulur. Başkalarına benzemekten çok, başkalarından farklılıklarıyla, kendine özgü değer ve nitelikleriyle belirginlik kazanır. Olay örgüsündeki gelişmelere bağlı olarak duygu, davranış, bilgi, anlayış ve tepkilerinde değişiklikler bağlı edebî metinlerde yukarıdakinitelikleriyle var olan kişilere metin incelemesindene ad verilir?A KarakterB KahramanC TipD Asli kişiE Yardımcı kişiVİDEO ÇÖZÜMÜ VE PDF LİNKİ AŞAĞIDA…………………..türü, gerçek anlamda, Tanzimat dönemindensonra edebiyatımıza boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?A RomanBDestanC MesneviD MasalE Halk hikâyesiFelatun Bey ile Rakım Efendi Ahmet Mithat Efendi'nin yanlış batılılaşma temasını işlediği romanıdır. Romantizm etkisindedir. Felatun Bey alafranga hayata özenen mirasyedi bir züppedir. Buna karşın Rakım Bey, ağırbaşlı ve dengeli bir tanıtılan roman "konularına göre romanlar" sınıflandırılması düşünüldüğünde hangi tür romana örnektir?A-Tarihi romanB-Psikolojik romanC-Sosyal romanD-Bilim kurgu romanıE-Polisiye roman8-Aşağıdakilerden hangisi romanın yapı unsurlarından biri değildir ?A- OlayB-KişilerC-Nazım BirimiD-MekanE-Zaman9-Aşağıdaki parçalardan hangisi kahraman anlatıcının bakış açısıyla verilmiştir?A Bedriye Hanım, bahçe üzerindeki küçük odanın penceresinden bitişik komşunun tahta kaplamasına yumruğuyla heyecanlı heyecanlı Elleriyle gözlerini yokluyor, yanında yatanlara soruyor. Görünürde gözleri sağlam gözler Şehre kan dökmeden girdik fakat şehirden de kimsenin burnu kanamadı. Şehirden devlet hazinesini aldık ve kimsenin habbesine dokunmadan Oturdular, Hasan küçücük, zayıf, kuruyup kavrulmuş bir adamdı. Kocaman dişleri dudaklarının arasından Yarı ölü haldeki adam şişmiş göz kapaklarını zorla kımıldattı ama gözlerini açamadı. Kurumuş dudaklarını kımıldattı ÇÖZÜMÜ VE PDF LİNKİ AŞAĞIDA10-Roman türünün edebiyatımıza ait ilk özgün örneğini aşağıdaki sanatçılardan hangisi Sami Paşazade SezaiB Namık KemalC Ahmet Mithat EfendiD Recaizade Mahmut EkremE Şemsettin SamiVİDEO ÇÖZÜMÜ

hikayede olayın geçtiği yere ne ad verilir